16. WRECKS IN THE LINE OF FIRE

725 71 295
                                    

"Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi... Bu yüzden, az belki de çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır!"

Bölüm Şarkısı | Rammstein - Sonne

Daniel Lavoie - Tu Vas Me Détruire

İyi okumalar :)

***

4 Gün Sonra

Taehyung gideli iki gün olmuştu ve ben onu şimdiden çok özlemiştim. Her fırsatta arayıp sesimi duymak istiyordu. Saat farkından dolayı aramasını kaçırdığım anlar oluyordu, uyuduğum zamanlarda aramış olduğunda duymamış oluyordum. Ve bu onu epeyce kızdırıyordu. Okyanusa sıfır olan evimde kalıyordum, buraya ondan isteyerek araba koleksiyonundan aldığım Bugatti La Voiture Noire ile tek başıma gelmiştim. Hiçbir adamını istememiş kafa dinlemek için kendisi dönene kadar evimde kalmak istediğimi söylemiştim. Tek başıma kalacağım fikrinden rahatsız olarak ne kadar karşı çıkmış olsa da günün sonunda dayanamayarak kabul etmişti.

İşin özünde yalnız değildim. Lisa eve yerleşmişti. Geldiğim gün yol üstünde bir markete uğrayarak oldukça yüklü bir miktarda alışveriş yaparak dolaplardaki bütün eksikleri tamamlamıştım.

Jimin buluşmak istediğini söylemiş olayı ona da açıklayarak eve çağırmıştım. Jimin, Lisa'nın gözünde yabancıydı ve tehlike olarak görmüyordu. Taehyung'un öğrenmesini istememe sebebi ise babasıyla ortak fabrikalar işinde yer aldığı için güvenemiyordu. Ona Taehyung'un tehlike arz etmediğini anlatmaya çalışsam da korkuyordu, ben de daha fazla üstelemeden kararı ona bırakıp saygı duymuş ve konuyu kapatmıştım.

Şimdi ise üçümüz birlikte sohbet ederek kahvaltı yapıyorduk. Masada resmen çapraz sorguya tutulmuştum. Merak ettikleri her şeyi sorgulamışlardı. Sözleşme üzerine evlendiğimizi söylememiştim, Lisa verdiğim cevaplarla ikna olmuştu ama çocukluk arkadaşım beni yanıltmayarak tatmin olmamıştı. Yalnız olmadığımız için şimdilik susuyordu fakat en yakın arkadaşımı birazcık tanıyorsam tek başımıza kaldığımız ilk fırsatta tekrar sorgulayacaktı.

"Sarışınlara olan zaafından sonra tam zıttı olan birine aşık olman da ne bileyim..." inceden yapıştırdığı lafları beni sadece eğlendiriyordu.

"Beyaz tenlilerden hoşlanmadığı için yıllardır esmer, sarışın koleksiyonu yaptıktan sonra; beyaz tenli, kedi tipli adamla yatan kişinin dediklerine de bakın." aynı şekilde karşılık verdiğimde meyve suyu boğazında kalmıştı.

"Koleksiyon yapmadım, sadece sevdiğimi söyledim." başımı sallayarak gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Ben de sarışınlara olan zaafımın bittiğini söylemedim." rahatlıkla cevapladığımda dil çıkardım.

"Hayatımızın aşkı, genelde istek ve beğenilerimizin dışında oluyor. Kook bir şeyi merak ediyorum sorabilir miyim?" Lisa'nın konuşmasıyla ağzıma attığım lokmamı çiğneyip başımı salladım.

"Meraktan soruyorum, hanginiz üstteydiniz?" sorusuyla Jimin kahkahasını patlatırken, hareketlerim sekteye uğramıştı.

"Sormana gerek bile yok. Adam on kilometre öteden ben sikiciyim diye bağırıyor. Sence Jungkook'un öyle bir adam karşısında üstte olma şansı var mıdır?" duyduklarım kızarmamı sağlarken kopardığım üzümü Jimin'e fırlattım. Ağzıyla kapıp yerken gülüşü büyümüştü.

THESE VIOLENT DELIGHTS | Taekook +18 |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin