11. Bölüm

262 40 35
                                    


Hi bich. Kaosu sikmeye geldim. Açın yolu kaos un kraliçesi değil yürüyen kaos geldi. (Bu kitao freak değil maalesef o yüzden kaos sınırı var.)
Herneyse canlar.

)Herneyse canlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar. Oy atmayı ve yorum yapmayı lütfen unutmayın!

Sizi seviyorem <31

••••••••••••••

Manjirou gözlerini açtığında bi çift mavi gözün onu izlediğini gördü. Hızlıca olduğu yerde doğruldu ve onu izleyen Takemichi ye baktı. Takemichi gülümsedi.

"Ne oluyor?!"

"Sakin ol Manjirou. İnui nin yer altından çıkardığı kaynar suya bedenin dayanamadı ve bayıldı. Arkadaşlarında öyle ama merak etme bedeninde iz yok doğal yöntemlerle, izleri yok ettim."

"Teşekkür mü etmem gerekiyor?"

"Ben, senin yerinde olsam etmezdim tabi. Senin kararın ama teşekkür beklemiyorum senden."
Diyip ayağa kalktı Takemichi. Manjirou da anında ayağa kalktı. Takemichi arkasını dönüp gidecekken Manjirou, Takemichi nin kolunu tuttu ve kendine çevirdi.

"Hemen gidebileceğini mi düşündün?"

"Evet. Bana emir veremezsin."

"Niye vermeyeyim söylesene?"
Takemichi kahkaha attı.

"Kim oluyorsun da bana emir veriyorsun Sano? Söylesene hangi sıfatla bana emir veriyorsun? Fakirlik içinde sürünmesine rağmen nasıl gelişeceğini düşünmeyip buraya gelen kara kralı sıfatıyla mı? Yoksa bu zaman kadar arkadaşının kardeşini kendi kardeşinden ayırmamana rağmen sırf baban istedi diye buraya onu almaya gelen Manjirou sıfatıyla mı? Sen kimsin de bana emir verebilirsin! Ben doğa kralıyım! Benim önümde boyun eğmeyen kişinin boynunu koparıp öyle eğdiren kralım ben. Sen kimsin ki ne?"

Manjirou yutkundu. Evet Takemichi normal değildi kesinlikle, normal değildi. Manjirou nun dudakları alayla yukarıya kıvrıldığında, Takemichi, Manjirou ya anlamaz gözlerle baktı.

"Bir gün bana kralım diyeceksin Hanagaki... Çünkü kralım kelimesinden başka bir sözcük kullanmana müsade etmeyeceğim bana itaat edeceksin."

Takemichi kolunu sert bir şekilde çekip Manjirou nun kızaran yanaklarına ve delici siyah gözlerine baktı. Piskopat diye geçirdi Takemichi.

"Bir saniye, götüm güldün değil mi? Evet gülmüş, bende güldüm rahat ol sen."
Diyip göz devirdi Takemichi. Takemichi, tam gidecekken bu sefer kolu tutulmamış çevresi ateşle sarmalanmıştı.

"Manjirou. Ne oluyor aşık mı oldun bana? Ben sinirleniyorum."

"Bilmem belki de aşık olmuşumdur. Arkadaşlarım nerde?"

"Götüme soktum Manjirou. Görmek ister misin?"
Diyip alayla konuştu Takemichi ama Manjirou nun verdiği cevap yüzündeki alay ifadesini söndürmüştü.

"Bilmem, sen göstermek ister misin? Aslında götünü görmek isteyebilirim Hanagaki."

"Manjirou. Siktirtme bana kendini. Ben sinirlenirsem bu doğa halkıyla birlikte senin krallığını bile yakarım. Ne oldu sana bilmiyorum ama bu kaynar su sana yaramamış."
Manjirou kahkaha attı.

"Biliyor musun? Bence gayet iyi yaradı. Hep sen benle dalga geçemezsin doğa. Beni çıldırtmak istedin ve çıldırttın. Artık biliyorum."

"Neyi biliyorsun gerizekalı! Taksit taksit söylemesene!"
Diyip sinirle bağırdı Takemichi. Manjirou nun yüzündeki gülümseme gitmemişti.

"Dedemi öldürdüğünü biliyorum. Onu sirenlere verip ihanet ettiğini biliyorum."

"Senin deden bana ihanet etti. Ben kimseye ihanet etmem Manjirou ama birisi bana ihanet ederse onu da, soyunu da yakarım bu böyle bilinir."

King Of FireHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin