3 kıta, üç kral. Herkesten nefret eden ve fakirlik içinde sürünen kara halkı ateş gücüyle kendini mahvetti, buz halkı ise o kadar zengin olmalarına rağmen, krallarının cimriliği yüzünden bu zenginlikten mahrum bırakılan aç bir halktı, onlara verilen...
Uzun bir süreden beri bölüm gelmiyordu sorry. Haberiniz olsun biraz bajifuyu sahnesi var.
İyi okumalarrr
Arkadaşlar bu arada bakın bazılarınızın kafası karışıkmış olabilir ama söyleyeyim Takemichi uke ve benim bütün kitaplarımda da bu böyle olacak Takemichi uke olacak. Ben her zaman ezik uke sevmem sürekli aglak uke de sevmem.
Freak Takemichi: o zaman beni niye ağlattın şerefsiz. Sus konuşma senle konuşmuyoruz şuan. Neyse dediğim gibi Takemichi uke ve Takemichi nin hünerlerini göreceksiniz diğer bölüm.
••••••••••••••••••••••••♪•••••••••••••••••••••••
Baji yavaş yavaş gözlerini açtığında boynuna sivri bir şeyin bastırıldığını hissetti karşısındaki kişiye baktığında bunun Chifuyu olduğunu gördü.
"Şu şeyi çeker misin?"
"Ne o korktun mu?" Dedi Chifuyu sırıtıp tek kaşını kaldırarak.
"Sen git kralın köleliğini yap."
"Ben kralımın köleliğini yapıyorsam sende git kralınızın kardeşi gibi gördüğü kızla evlenmesini izleyin. Siz bu kadarsınız işte bi yaprak etmezsiniz." Baji sinirle Chifuyu bakıp hareket etmeye çalıştı ama bedenini saran sarmaşıklar buna izin vermiyordu.
"Hareket edersen ölürsün."
"Sizin şefkatli olduğunuzu duymuştu."
"Şefkatli falan değiliz, sadece kralımız şefkatlidir ona ihanet etmediğimiz sürece."
"İhanet ederseniz ne yapar?"
"Bizi öldürür sonrada soyumuza acı çektirir. Soyumuzu yakar."
"Siz canavarsınız." Chifuyu kahkaha attı.
"Bunu yeni mi öğrendin kara nın ezik askeri."
"Sizin o kralınız sadece asası varken güçlü onun dışında bir ezik farkındasın değil mi? O asa kralımızın olunca yüzünüzdeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum."
"O asanın salahiyeti kralımızda ve öyle de kalacak hayallerinden ayrıl." Chifuyu soğuk bir ses tonuyla konuşmuş ve kılıcın ucunu Baji nin boğazına bastırmıştı. Hafif bir şekilde kan akıyordu.
••••••••
Manjirou, Takemichi yi takip ediyordu. Takemichi ise bundan bunalmıştı. Takemichi sinirle arkasına döndü ve kızgın bakışlarıyla Manjirou yu süzdü.
"Beni takip etmeyi kes Sano!" Manjirou nun dudakları alayla yukarı kıvrıldı ve Manjirou başını sağ sola salladı. Hayır demekti bu. Takip edeceğim demekti. Takemichi biraz daha buna katlanırsa asayı Manjirou ya sokucaktı.
"Gerçeği senden duymak istiyorum." Demişti Manjirou soğuk bir sesle Takemichi göz devirdi ve yüksek bir sıçrayışla ağacın tepesine çıktı. Takemichi tam hareket edecekti ki sivri kulakları birden kıpırdadı. Takemichi nin gözleri büyüdü.
"Ormana birisi girdi." Takemichi soğuk bir sesle konuştu ve ağaçların üzerinden atlamaya başladı. Manjirou ateşi ilk önce eline sonrada sırtına yayıp kanat yaptı ve bir sıçrayışla yukarı doğru yükseldi. Ağaçları yakmamak için yukardan uçuyor ve Takemichi takip etmeye çalışıyordu ama Takemichi fazla hızlıydı.
Manjirou havadan olanlara baktığında yutkundu, buz halkının kralı burdaydı, burda ne işi vardı? Hava kararıyordu ve buz kralı doğa nın en güzel yerindeydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mor ve mavi nin karışık olduğu çiçeklerin ilerisinde orkideler vardı ve çok güzel bir koku sarmıştı etrafı. Takemichi hızla buz kralının fazla yakın olmayacak bir şekilde önünde durdu. Atlar askerler savaşa hazır bir şekilde bekliyor gibiydi.
Takemichi nin gözleri koyu maviye dönmüştü, dişleri sivrileşmişti, sivri kulakları, etrafındaki bütün sesleri dinliyordu bunu da kulakların sürekli kıpırdamasından anladı Manjirou. Buz kralının ise yüzerinde arsız bir gülümseme vardı.
"Halkın açlıktan sürünürken benimle mi çatışacaksın Mario?"
"İstediklerimi yapmazsan evet seninle çatışacağım güzel doğam."
