Havanın biraz altında hissettiğinizi fark ettiğinizde emin değildiniz. Izuku, her zamankinden daha sessiz olduğunuzu söylediğinde, çoğu gün ya o günkü ders için ağlıyor ya da art arda birkaç soruyu yanlış çözüyorsanız, matematikte olmuş olabilir. Ama bugün, o ve Kirishima ile küçük bir masa bölmesinde sessizce oturuyordunuz. Ya da belki öğle yemeği boyunca tüm yol boyunca uyumuş olmandı. Tokoyami, Denki ve Jirou ile dışarıda oturup Tokoyami'nin omzunda uyuyakalmaya karar verdin.
Genelde Katsuki ve arkadaşlarıyla yemek yerdin, ama gürültülü bir gruptular ve gözlerinin arkasında bir baş ağrısının başladığını hissediyordun. Öğle yemeğinin bittiğini bildirmek için zil çaldığında, Tokoyami nazikçe uyandı ve ayağa kalkmana yardım etti.
"İyi misin Y/N?" sessizce sordu. "İyi görünmüyorsun."
"İyi olacağım," güven verircesine gülümsedin, uykulu gözlerini ovuşturarak. "Sadece biraz huysuz hissediyorum." Beşinci periyoda Tokoyami ve Jirou ile birlikte yürüdünüz. "Tıbbi Müdahalelerde biz ne yapıyoruz?"
Jirou, "Sanırım o laboratuvarı bitiriyoruz," diye yanıtladı. "Pek çok insanın o paketleri bitirmediğini biliyorum."
Yavaşça başını salladın. "Tatlım. O ders boyunca uyuyorum. Hepsini dün dersin ilk 10 dakikasında bitirdim."
Sınıfa varmanız uzun sürmedi, sınıfın arka tarafında, Bakugou ve Tokoyami arasında yerinizi aldınız. Sırt çantanı masanın yanına yere koydun ve bilgisayarını çıkarıp masanın üzerine koydun. Zil çaldı ve ders başladı.
Öğretmenin, "Bugün bakteri laboratuvarını, web araştırmasını ve sonuç sorularını bitireceksin," dedi. "Bugün telafi günü."
"Tatlı," diye mırıldandın. "Uyuyacağım." Öğrenciler gruplar halinde toplanıp (eğer bu gruplarda çalışmayı seçerlerse) huzur içinde çalışmak için laboratuvara doğru yürüdüğünde, başınızı sıranıza koyup gözlerinizi kapattınız.
"İyi geceler, Y/N," dedi Tokoyami yumuşak bir gülümsemeyle.
"İyi geceler," sen de gülümseyerek karşılık verdin. Uykuya dalmanız uzun sürmedi.
Bir elin sırtını ovuşturmasıyla uyandın. Dokunuşu sıcak, nazik ve rahatlatıcıydı. Bir ses "Y/N, ders neredeyse bitiyor" derken sırtınızı ovmaya devam etti.
İç çektin, başını hafifçe kaldırdın. Ellerini yüzünde gezdirdin ve sonra gözlerini ovuşturdun.
"Bok gibi görünüyorsun."
"Kendimi bok gibi hissediyorum," diye homurdandın. Başınız uykuya daldığınızdakinden daha ağır geliyordu.
Bir el alnına dayandı. Gözünün ucundan Bakugou'ya baktın. Yorgun gözlerin onun endişeli gözleriyle buluştu. "Senin ateşin yok. Ama bence yurtlara geri dönmelisin."
Başını salladın. "HAYIR. 2 dersim kaldı İyi olacağım." Zil çaldı ve yavaşça ayağa kalktın. Sen tökezlediğinde ve kendini masanın üzerine diktiğinde, gözleri sımsıkı kapalıyken, Bakugou'nun kolları üzerinizde dolandı. "İyiyim," diye güvence verdin. "Sadece çok hızlı ayağa kalktım."
Tokoyami, "Onunla birlikte psikolojiye gideceğim," dedi. "Sıradaki dersin kampüsün diğer tarafında zaten."
Bakugou düz bir sesle, "Sonunda Recovery Girl'e sahip olursan seni eve götürmem," dedi. Alnına hızlı bir öpücük kondurdu. "Okuldan sonra görüşürüz."
