17.Bölüm

34 3 0
                                    

Hızla Aras'ın evinden çıkıp koşmaya başladım, koşarken gözyaşlarımı silmeye çalışıyordum, aniden kolumdan tutup çekti beni Aras, arkasından Yeliz'de geliyordu, üstüne hemen siyah bir gecelik giymişti kaşar karı.

A: Bir dinle Mert!

Y: Bırak gitsin Aras!

Sinirle söyledi Yeliz, Aras bana yalvaran gözlerle bakıyordu ama artık kanmayacaktım.

M: Bırak kolumu.

A: Sana konuşacağız dedim! İkiletme beni!

Yalvaran gözleri aniden kaybolunca sinirlendim ve tokadı yapıştırdım Aras'ın suratına. Suratı tokadı yiyince yana doğru düştü, Aras yumruklarını sıktı ve tam birşey söyleyecekken aniden Yeliz de bana tokat attı...

Y: Senin sorunun ne Mert?! Beni kıskandığını anlıyorum ama yeter bu kadar! Siktir git! Kaybol!

M: İkinizde geberin! Adi herif! Köpekler!

Sinirle yürümeye devam ettim, Yeliz Aras'ın yanaklarından tuttu onu.

Y: Aras'ım... İyi misin? Çok acıyor mu?

Aras sinirle Yeliz'i itti ve bir küfür savurdu. Ve evine yürümeye başladı.

...............

Saat gece 00:00 ve ben geldiğimden beri durmadan ağlıyordum... Ahlaksız orospu... İhtiyaçmış... Kıçımın kenarı... Ben sırf Bora'nın numarasını aldım diye sikti beni şimdi onun yaptığına bak... Aptal gibi beni gerçekten sevdiğine inandım... Bu hayatta beni teki bir kişi sevdi o da babamdı... Ama o artık yok o yüzden yapayalnızım.

Yelizden:

Yatağımda oturmuş sinirden titreyerek elimdeki telefonu sıkıyordum.

Y: Demek sen Aras ile benim güzel anımızı mahvedersin Mert efendi... Aptal! Şimdi görürsün sen...

Elimdeki telefonun kilidini açıp WhatsApp'a girdim ve okul grubuna girdim, bu grupta öğretmenler hariç okuldaki herkes vardı. Derin bir nefes aldım ve yazmaya başladım.

Okul grubu:

Yeliz:
Gençler bugün Aras ile bir kafede kahve içip bir proje hakkında konuşuyorduk ve aniden kafeye Mert daldı ve Aras'a tokat attı! Buna inanabiliyor musunuz?! Onu terk etmeme rağmen hala beni seviyor ve kıskanıyor! Bu kadar yüzsüz olabileceğini hiç düşünmemiştim!

00:04

Y: Gör bakalım Mert efendi! Çok yanlış kişiye bulaştın!

Keyifle kahkaha attım ve telefonumu yatağa fırlatıp ayağa kalktım.

Arastan:


Koltukta oturmuş babamın bana ve anneme geçmiş zamanlarda okula gitmenin nasıl zor olduğunu anlatıyordu... Sanırsın 90 yaşında adam.

(Babasının ismi Hüseyin)

E: Hüseyin? Aramızda sadece 3 yaş var. Valla biz okula dağlara tırmanıp, alevlerin üstünden atlayıp şimşekli havalarda gitmiyorduk ama...

H: Biz sizin gibi gül bahçesinde yaşamadık hatun, sokak çocuğuyuz biz.

Gözlerimi devirdim, şuan bunların hiçbirini dinlemek istemiyordum ama babam zorluyordu, kırk yılın başı birşeyler öğren diyordu.

Benim aklım hala Mertimde.... Acaba beni affeder mi..? Çok mu kırdım onu..?

O gün eve nasıl girdiğinide anlamadım ki, anahtarla mı? Nerden buldu anahtarı?

Bıkkınlıkla nefes verdim, annem bana döndü.

E: Aras? Herşey yolunda mı? Niye kaynanalar gibi oflayıp duruyorsun?

Anneme baktım ve bacak bacak üstüne attım.

A: Moralim bozuk anne, arkadaş ile kavga ettik...

E: Aaa niye oğlum? Kimle kavga ettin?

Babam ve annem pür dikkat dinliyordu. İsmini söylesem tanıyacak mısınız ki? Amca oğlunuz sanki.

A: Mert, biraz tartıştık canım sıkkın.

E: Mert mi? Aa biliyorum dün sana geldi anahtarı verdim ona, baya nazik bir çocuk.

Annemin sözleriyle gözlerim büyüdü, anahtarı o vermişti demek! Pislik karı... Derin bir nefes aldım ve sakinleştim.

H: Mert kim hatun?

E: Bu keratanın arkadaşı, çok yakışıklı çok efendi bir çocuk!

A: Evet... Öyledir...

Kendi kendime gülümsedim ve Mert'i düşününce hafif kızardım... Babam bana gözlerini kısarak baktı. Hemen boğazımı temizleyip gülümsememi yok ettim.

H: Bana bak oğul, sen şu insanların jay dediği şey misin?

A: O ne baba?!

H: Hani erkek erkeğe ilişki...

Babamın sözleriyle hem benim hem de annemin gözleri şaşkınlık ile irileşti.

E: Ne diyorsun Hüseyin Rıza efendi! Bak tadımız kaçtı.

A: Baba, öncelikle o "jay" değil gay! Ve ne alaka ya! Değilim ben gay!

H: Jay may orası beni ilgilendirmez, bizim zamanımızda yoktu tabi...

A: Ya yok öyle bir şey!

Sinirle bir nefes verdim ve cebimden telefonumu çıkarıp interneti açtım, aniden WhatsApp bildirimi gelince kaşlarımı çattım ve bildirime bastım, Yeliz'in mesajını gördüğüm an yerimden sıçradım... Bu kız deli miydi?!

H: Ne oldu oğul?!

Anne ve babama birşey demeden hızla kapıya koştum, ayağıma kolay giyilen bir spor ayakkabımı giyip evden dışarı fırladım... Mert... Onun yanına gitmeliydim... Şuan bana ihtiyacı var...

Düşmanlıktan Aşka [Gay] [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin