19.Bölüm

31 3 4
                                    

Aradan 4 gün geçmişti, Aras okula gelmiyordu, benim için hava hoş ama yine de endişeleniyorum... Evet o bana bu kadar şey çektirdi ama böyle hissetmeye engel olamıyordum...

Okulda sürekli herkes bana bakıp fısır fısır konuşup kıkırdıyorlardı ama ben kafama takmamaya çalışıyordum... Garip bir şekilde Yeliz de beni umursamıyordu... Olsun herşey benim kârıma.

..................

Şuan sınıfta dersin başlamasını bekliyordum, Emre ve Umut olmadığı için aşırı sıkılıyordum... İkisi de aynı gün gelmedi, garip...

Dersi fendi bu yüzden en alt kattaki fen laboratuvarına gittik. Ben cam kenarında en arkada oturuyordum. Hoca henüz gelmemişti, aniden dışarıdan gelen sesle irkildim, camı açıp baktım... Yok artık... Bora?! Camın önünde duruyordu.

Bora: Hadi atla tutcam seni!

Evet ilk kat olduğu için aşağı atlayabilirdim ama daha önemlisi Bora neden burada ve neden beni çağırıyor?!

Bora: Dersi asıyorum ben, hadi sende gel! Atla korkma!

Mert: Ya manyak mısın?! Nasıl atliyim ya hoca falan görse?!

Bora: Hadi oğlum! Pısırık olma erkek adamsın sen!

Sınıfa göz gezdirdim, hoca 15 dakikadir gelmemişti ve müdür yardımcısı sınıftan çıkmamıza izin vermiyordu, benim de canım sıkılmıştı ve hem bir kereden ne olabilirdi ki?

Sıranın üstüne çıktım ve camdan aşağı baktım.

Savaş: Beyler Mert intihar ediyor lan!! Mert yapma brom değmez Yeliz için!

Onun laflarına sinirlendim, sanki Yeliz için atlıyorum... Yavaşça camın kenarlarını tutup bir bacağımı dışarı attım sonra diğerini ve aşağı atladım...

Mert: Bacaklarım acıdı ya!

Bora: Ne tatlı canın varmış ya, sen onu bunu bırak, neden beni aramadın? Sana o kadar numaramı verdim.

Mert: Numara? Ah... Numara...

Numarasını bir kağıda yazıp bana vermişti ama Aras sonradan yırtmıştı kağıdı... İt herif...

Mert: şey ben numarayı kaybettim...

Bora: Mert, yoksa seni öptüğüm için hala sinirli misin? Dedim ya eski sevgilim yüzünden yaptım, kusura bakma...

Mert: Yok yok! Sinirli değilim hatta ver sen numaranı.

Telefonumu cebimden çıkardım, Bora gülümsedi ve numarasını söyledi bende kaydettim. İlk kez dersi asıyordum... Arka bahçede ıssız bir yerlere gittik, çimenlerin üstüne oturup konuşmaya başladık.

..............

Bayadır konuşuyorduk ve çok iyi anlaştık, Bora ayağa kalktı ve elini tutup kalkmam için elini uzattı.

Bora: Gel okulun karşısındaki marketten birşeyler alalım, arkadaki tellerde delik var oradan gizlice çıkarız.

Kafamı salladım ve elini tutup ayağa kalktım, dediği yere gittik, okulun arka bahçesinin etrafı teller ile kaplıydı ama biri bu tellerde delik açmayı başarmış...

O delikten ikimizde hızla çıktık ve Bora kolumu tutarak beni çekiştirmeye başladı. Markete doğru yürüdük, tam markete girecekken Bora'nın telefonu çaldı.

Bora: Üzgünüm, bunu açmam lazım.

Benden biraz uzaklaştı ve telefonla konuşmaya başladı, bende onu beklerken marketin içine bakıyordum, duvarları cam olduğu için rahatça görünüyordu heryer.

Birkaç dakika sonra arkamdan gelen adım seslerini duydum, Bora tam arkamda durdu, benden biraz uzun olduğu için kafasını biraz eğdi ve boynuma yaklaştırdı. İrkilerek ona döndüm

Bora; Mhm... Güzel kokuyorsun Mert, hangi parfüm? Belki şampuan? Belki de senin kendi kokun~

Yüzünü biraz yüzüme yaklaştırdı, elini kaldırdı ve hafifçe alt dudağıma dokundu.

Bora: Oldukça yumuşak... Acaba tadı nasıl...

Hızla Bora'dan uzaklaştım, neden böyle yapıyordu birdenbire?!

Mert: S-senin derdin ne?!

Bana ciddi bir surat ifadesiyle baktı ve gülümsedi.

Bora: Haha sadece şaka yapıyordum... Bu kadar rahatsız olacağını düşünmemiştim, üzgünüm... Neyse hadi girelim markete.

Bora marketin kapısını açıp içeri girdi. Arkasından bakakaldım bende... Derin bir iç çektim ve tam kapıyı açacakken aniden beni belimden tutan kollar beni geri çekti... Şokun etkisiyle küçük bir çığlık attım ve arkama baktım, Aras belimi sımsıkı kavramış, bakışları ile bir insanı öldürebilecek potansiyele sahipti...

Aras: Yine mi Bora? Boş bırakılmaya gelmiyorsunuz Mert bey, hemen gidip fahişelik yapın zaten. Ona para mı teklif ettin? O mu sana teklif etti? Hm?

Yüzüne şaşkınlık ile baktım... Ne sanıyordu bu beni?! Bileğimi sıkıca tutup beni sürükleyerek marketten uzaklaştırdı, ben ise elinden kurtulmak için çırpınıyordum ama nafile...

Mert: Bırak beni!

Aras: Kes sesini! Fahişelerin konuşmaya hakkı yoktur! Neymiş neymiş, güzel kokuyormuşsun, dudakların yumuşakmış! O adi herif sonra ödeyecek!

Tırnaklarını etime batırarak beni sürüklemeye devam etti... Neden ben?! Aras artık hayatımdan siktir olup gitmeli!

Düşmanlıktan Aşka [Gay] [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin