Bölüm 1 Karşılaşma

35 3 2
                                    

Sabah Alya'nın sesiyle uykusu bölünmüştü. Alya "Altan mor tişörtümü gördün mü? ".Gerçekten bunun için mi uykusunu bölmüştü diye düşündü Altan. "Hayır" diye bağırdı yaklaşık 2 dk sonra Alya odaya geldi. Alya "Yuh, Altan kotla mı yattın? Nasıl uyudun böyle" haklıydı üstünü çıkarmayacak kadar yorulmuştu. Tam cevap verecekti ki Alya konuşmaya devam etti. Alya "Hadi kalk kahvaltı hazır. Bugün işimiz çok daha mezuniyet var". Evet bugün Derinin lise mezuniyeti vardı. Altan mezuniyeti duyunca hemen yatakta doğruldu. Altan "Eyvah, ben mezuniyeti unuttum" demesiyle kapının oradan bir ses geldi. Derin "Çok teşekkürler abla ne kadar da önemsiyorsun beni" Ah Derin ablasının onu ne kadar önemsediğini, sevdiği tabi ki çok iyi biliyordu ama unuttum demesi onu kırmıştı. Altan "Saçmalama Derin seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Sadece biraz yoğun çalışıyorum ondan. Sen benim canımsın. Dünya bir yana sen bir yana" öyleydi gerçekten. Derin için yapmayacağı bir şey yoktu. Babalarını Derin 4 yaşındayken kanserden kaybetmişlerdi. Annelerini de 9 sene önce trafik kazasında kaybetmişlerdi. Hayat onlar için kolay olmamıştı. Altan 9 yıldır Derinin hem anne hem de babasıydı. Annesinin ölmesiyle kendini çok yalnız ve çaresiz hissetmişti. Allahtan anneannesi sahip çıkmıştı. Hem okumuş hem çalışmıştı. Anneannesi ev işleri ve Derinle ilgilenmişti. Omuzlarındaki yükü biraz hafifletmişti. Birde Alya vardı. Liseye giderken tanışmışlardı o günden bugüne kadar hiç ayrılmamışlardı. Alya da kimsesiz sayılırdı. Annesi ve babası 1 yaşındayken boşanmışlardı. İkisi de boşandıktan kısa bir süre sonra evlenmişlerdi. Biraz annede biraz babasında kalmış en sonunda lise okumak için İstanbul'la gelmiş daha da gitmemişti. İkisiyle de telefonda konuşuyor tatillerde birkaç günlüğüne yanlarına gidiyordu. Uzun lafın kısası bu iki arkadaş birbirlerinin yaralarını sarmış yol arkadaşlığı yapmıştı. Aynı okullarda okumuş aynı iş yerinde çalışıyorlardı. Altan kendini çok kötü hissetmişti ve Derin haklı olduğunu düşünüyordu. Bir abla nasıl kardeşinin mezuniyetini unuturdu ki. Alya Altan'ın bakışlarından kendini suçladığını anladı ve ona moral vermek için Alya "Altan kalk giyin elini yüzünü yıka sonrada Derinle konuşursun biraz daha sakinleşir hem de" dedi Altan da hiç ikiletmeden dediklerini yaptı. Kendini iyi hissettiğinde Derinin odasına gitti. Derin giyeceği kıyafeti çıkarıyordu. Ablasının geldiğini gördü ama hiçbir şey demeden kıyafetiyle ilgilenmeye devam etti. Ablasına sinirliydi böyle önemli günü nasıl unutabilirdi. Evet çok çalışıyordu hatta bu aralar geceleri bile eve gelmiyordu ama kırılmıştı işte. Bu hayata ablasından başka kimsesi kalmamıştı. Bu sessizliği bozan taraf Altan oldu. Altan "Derin biraz konuşabilir miyiz?" Derin de olur manasında kafasını salladı. Altan önce Derine sarıldı. Sonrada konuşmaya başladı. Altan "Özür dilerim haklısın unutmamam lazımdı. Unutma sen her şeyden önemlisin. Sen benim sadece kardeşim değilsin arkadaşımsın, annemden babamdan kalan tek yadigarsın." bu konuşma Derini duygulandırdı.Derin: Asıl ben özür dilerim çocuk gibi davrandığım ve söylediklerim için.Altan: Zaten çocuksun sen. Neyse biz bugün biraz yoğunuz ama geç kalabiliriz.Derin: Abla ne geç kalması. Zaten kimim var senden başka geç kalıp beni yalnız bırakma. Altan da tamam dedi. Kardeşini en mutlu gününde yalnız bırakmayacaktı. Alya'ya bakmak için mutfağa gitti. Alya yemek yiyordu o da oturdu kahvaltısını yaptı hızlıca evden çıktılar. Durağa doğru yürümeye başladılar. İş yerlerine varınca indiler. Hemen içeri girdiler çok hızlı olmaları lazımdı Derine söz vermişti. Kendi odalarına doğru gidecekken bir ses geldi. Cihangir "Hey nereye Çetin komiser toplantı odasında bekliyor." dedi. Onlarda hemen Cihangirin yanına gittiler. Cihangir şubeye geleli 9 ay olmuştu. Ama herkese çok çabuk alışmıştı. Zekiydi ve becerikliydi aynı zamanda komikti. Kızlarda arası gayet iyiydi.Alya: Günaydın.Cihangir: Günaydın kızlar nasılsınız bakalım.Altan: İyi gibi sen. Bugün Derinin mezuniyeti var unutmadın dimi.Cihangir: Yok unutmadım da sen niye iyi gibi dedi.Alya: Çünkü kendisi mezuniyeti birazcık unutmuş da. Neyse hadi hızlı olalım çözmemiz gereken bir mafya ve yetişmemiz gereken mezuniyet var.Altan: Çok haklısın arkadaşım. Hiç haber var mı mafyadan Cihangir.Cihangir: Var gibi Çetin komiser o yüzden toplantı odasında bekliyor. Dedi o sırada toplantı odasına gelmişlerdi. Kapıyı çalıp içeri girdiler. Bu mafya onları çok zorlamıştı. Tek bildikleri bir senedir Türkiye de oldukları ve mafya liderinin lakabının "Kara" olmasıydı. Bir de Türkiye'ye gelme sebepleri bulundukları masanın baş mafyasının ölmesi koltuğu kendinin devralması. Kendini gayet iyi koruyordu. Görenlerin sayısı 5-7 kişiymiş. Bu kişilerde tabi ki onu ele vermeyecek kişiler. Çok uzun zamandır araştırma yapıyorlar birkaç kişiyle iletişime geçmeye çalışıyorlardı. Nihayet masanın sağ kolu olan birinin hakkında birkaç şeye ulaşmışlardı. Toplantıda onun içindi. Yapılacaklar ve başka dosyalarla ilgili konuşup toplantıyı bitirdiler. Herkes yapması gereken işin başına geçti. Saat neredeyse 4.30 olmuştu Altan gidip komiserinden izin aldı ve hep birlikte işten çıktılar. Cihangir kızları eve bırakacaktı. Arabada yol boyunca Kara ile ilgili konuştular. Hepsi Karanın nasıl gözüktüğünü merak ediyordu. Tahminde bulunup gülüyorlardı. Sonunda eve geldiler.Cihangir: Kaçta geleyim kızlar sizi almaya.Alya:6 gibi gel anca hazırlanırız. Deyince Altan da kabul etti. Cihangirde arabasına binip evine gitmeye başladı. Kızlarda içeri girip hazırlanacaktı. Altan Derine bakmak istedi büyük ihtimalle yoktu ama yine de Derin diye bağırdı. Ses gelmeyince telefonla aradı.Altan: Alo, Derin neredesin?Derin: Oteldeyiz abla sen neredesin?Altan: Bizde eve geldik hazırlanıyoruz. Otelin konumu atmadın onun için aradım.Derin: Unuttum ben koşturmacadan. Hemen atıyorum. Geç kalmayın önce fotoğraf çekimi olacak.Altan: Tamam canım hadi kapatıyorum dikkat et kendine. Telefonu kapatır kapatmaz dolabının başına geçti ne giysem diye düşünürken imdadına Alya geldi. Elinde 2-3 elbiseyle o da kararsızdı anlaşılan. Alya "Karar veremedim yardım et bana. Hem de sana da elbise seçeriz" elindekileri yatağa koydu Altan için elbise bakmaya başladı. 15 dakikanın sonunda karar verdiler. Altan kırmızı drapeli elbise, siyah tek bantlı ayakkabı gidi. Alya ise mavi dar kesim bir elbise altına gümüş stiletto giydi. Hızlıca hazırlandılar. Saat 6 olduğunda ikisi de odadan çıkılar.Alya: Nasıl olmuş?Altan: Çok güzel olmuşsun. Kuğu gibisin kız.Alya: Sende ateş ediyorsun bu ne güzellik.Altan: Teşekkür. O sırada zil çaldı Cihangirdi muhtemelen. Kapıya doğru gittiler. Cihangir siyah şık bir takım giymişti. Cihangir "O kızlar bu şıklık ben yanınızda sönük kaldım." Alya hemen atladı "Çok teşekkürler komiserim üzülme sende fena değilsin" dedi Altan" Yani senin de bir havan var" dedi. Cihangir" Kızlar baya övdünüz ya beni." deyince güldüler. Aslında baya yakışıklı olmuştu. Altan" Geç kalacağız ilk fotoğraf çekimi olacakmış öyle dedi Derin" dedikten sonra arabaya bindiler konumdan oteli buldular. Otel baya lükstü çünkü okulda zengin ailelerin çocukları okuyordu. Derin orada %100 bursluydu. Altan polis olduğu için genelde mesaide ya da uzun saatler çalışıyordu. Derin hangi ara büyüdü üniversiteye gidecek yaşa geldi diye düşünüyordu. Bunca hengamede onun bu kadar büyüdüğünün farkında bile değildi. Hep akıllı, ablasını hiç üzmemiş, nerede ne yapması gerektiğini bilin bir çocuktu. Küçük yaştan beri fotoğraf çekmeye bayılıyordu onun için fotoğrafçılık okuyacaktı. Alya'nın dürtmesiyle korktuAlya: İyi misin daldın yine?Altan: İyiyim duygulandım biraz. Gözyaşlarını sildi.Alya: Bak ya beni de ağlatacak.Cihangir: Kızlar bırakın ağlamayı bugün mutlu olmazın lazım. Gerçekten garipsiniz. Haklıydı üzülmek yoktu bugün en mutlu olmaları gereken gündü. Salona doğru gittiler. Büyük bir salondu, bir kısmı masasında oturuyor bir kısmı resim çekiniyordu. Herkes çok şıktı. Hem etrafı inceliyor hem de derine bakıyorlardı. Derinin abla demesiyle hepsi arkasını döndü. Hemen sarıldılar.Altan: Şöyle bir bakıyım sana.Derin: Nasıl olmuş mu takım.Altan: Çok yakışıklı olmuşsun.Cihangir: Yakıyorsun derin.Alya: Valla 10 numarasın. Derin "Teşekkür ederim sizde çok güzelsiniz özellikle ablam" dedi ablasının elimi tutup masaya doğru yürümeye başladılar. Derin "Abla seni Ayşimle tanıştıracağım bahsediyordum ya" hepsi gülmeye başladı. Altan "tanışalım bakalım Ayşimle" demesiyle utandı Derin. Masaya geldiklerinde Ayşim ve ailesi oradaydı. Derin önce Aysimle sonra ablası Selma,annesi Saliha ve ablasının nişanlısı Mihran tanıştırdı. Biraz sohbet ettikten sonra fotoğraf çekinmeye gittiler. Çekinip tekrar masaya döndüler. Yarım kalan sohbete devam ettiler. Altan'ın gözü Ayşim'e takıldı sürekli kapıya bakıyordu sanırım birileri bekliyordu.5 dk sonra Ayşim olduğu yerden kalktı ve "Nerede kaldınız abi" dedi. Masada ki herkes kafamı kaldırdı. Altan ve Alya gördükleriyle şoka girdiler.  


İnş beğenirsiniz pazar ve çarşamba günleri bölüm yüklemeyi düşünüyorum. Çarşamba da kararsızım. Tıpkı güzel günler gibi sadece pazar mı olsa diye düşünüyorum.

Değişmez AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin