Tanıtım

182 31 164
                                    

Kendini ülkesi için feda eden, yaşadıkları acıların cefasını çeken dokuz TAKTİB ajanı ve her birinin yetenekleri bir uzuvla özdeşleşen, parçalandıkları zaman ölü bir bedenden farkı olmayan on kişilik özel bir timin, yaptıkları iş birliği...

"Yeni görevinizi anladığınızı umuyorum, çocuklar. Başarılar dilerim."

"Sağ ol!"

"Şimdi, bütün planlamaları yapın ve o çeteyi çökertin."

"Emredersiniz, komutanım!"

"Size güvenim tam. Tekrardan, başarılar."

"Sağ ol! Sağ ol! Sağ ol!"

...

İlk görevleri tehlikeliydi ama korkmuyorlardı. Onlar, bugünler için eğitilmişlerdi.

Daha sonraki görevlerde, parmakla gösterilen kişiler olabilmeleri için küçük bir sınav, aynı zamanda da büyük bir görevdi bu.

Özel ve kritik bir göreve atanan, dokuz kişilik bir ajan ekibinin, sahada askerî desteğe ihtiyacı vardı:

Bu görevde, onlara bunu sağlayacak özel bir time... Yani, bu iş için hususi olarak seçilen Fedakârlara.

Bu özel tim, onları kollayacak ve aynı zamanda, dostları olacak kişileri barındırıyordu.

Peki, bu işe aşk karışacak mıydı?

Yoksa, âşıklar birbirlerini feda mı edecekti? Gerektiğinde bunu yapacak gücü bulabilecekler miydi?

Akla doğru ama kalbe yanlış olan tercihler, Fedakârları yakardı.

O tercihlerin bedelini, Cefakârlar öderdi.

Görevde, onların lehine hangi karar varsa, sonuna kadar desteklenmeliydi. Sonunda ölüm bile olsa, bir kişi için bile, görev aleyhine karar alınmamalıydı.

Onlar tercihlerini, insanların selametinden yana kullanmışlardı. Kendilerini de düşünmelilerdi ama bunu en son yapmalılardı.

Önce görevdi, sonrasında yaşanacaklar acının eseri olsa bile...

Bedel ödeyenler illaki vardı, bu iş birlikçiler bundan ders çıkarmalıydı.

Kimisi aşkını, kimisi ise canını kaybedecekti.

Ama pes etmek kelimesini, o seçimi yaptıktan sonra terk etmişlerdi...

Hikaye yazmaya ilk bu kurguyla başlamıştım... Ve yayınlamaya karar verdim!

Keyifli okumalar!

FEDAKÂRLAR VE CEFAKÂRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin