*Game Over serisinin 2. kitabıdır. Okumadıysanız, lütfen önce ilk kitabı okuyun.*
Lee Felix yaptığı tüm hataları düzeltebilmek için Tanrı'ya yalvarır. Böylece, hayat ona ikinci bir şans sunar.
*Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar, kan ve şidde...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1 Hafta Sonra
"Bugün kontrollerin ve odaklanman çok üst düzeydeydi."
Babam memnuniyetle konuştuğunda, gülümsedim. 1 Haftadır her gün eğitimlerle geçiyordu ve zaman geçtikçe gelişmeler gözle görülür derecede artıyordu.
"Bu seneki Kraliyet Balosu'nu biz yapacağız. İstediğin bir şey var mı balo için? Chester ile konuşup halledebilirim."
Babamın balodan bahsetmesi, duraksamama sebep olurken, konuştum.
"İstediğim bir şey... Biliyorsun benim Alex'i öldürdüğüm baloda insanların balo salonunu boşaltabilmesi biraz zor olmuştu. O gün şanslıydık ki kimse zarar görmedi. İstediğim şey balo salonundaki tüm kapıların balo boyunca açık olması ve salonun içerisinde güvenli olabilecek tüm alanların da davetliler için açık olması."
"Tamam, bunu Chester ile konuşacağımdan emin olabilirsin."
Babam gülümserken, sessizce yerde yatan canavarı izledim. Artık eskisi gibi onlara verdiğim herhangi bir zarar içimi ürpertmiyordu. Bu yüzden zarar verirken çekinmiyordum da.
"Bu 1 hafta çok normal geçti. Öyle değil mi?"
"Yani... Ben Chester ile aynı yerde olduğumdan aynı şeyleri söyleyemem."
"Şimdiye kadar lanetli olan kişiyi az çok anlayabilmiş olmam gerekirdi. Ya da onunla bu sıralarda tanışmalıydık. Burada oyunun hiçbir kuralı eskisi gibi işlemiyor sanırım."
Düşünceli tavrıma karşılık, babam konuştu.
"Belki sebebi onunla zaten tanışmış olmandır."
"Bu zamana kadar başka birinin gelebilecek olma ihtimalini de göz önünde bulundurmak istemiştim ama artık ben de öyle düşünüyorum. Bu zamana kadar tanıştığım çok fazla kişi yok zaten. Herkesi değerlendiriyorum."
Babam gülümserken, konuştu.
"Özellikle şüphelendiğin biri var mı?"
"Şüphelendiğim kişiler arasında özellikle bir adım öne çıkan biri yok. Böyle giderse balo gününe kadar da olmayacak. Bu yüzden daha fazla çalışmam gerek."
"Oldukça hızlı ilerliyorsun, baloya kadar şimdiki halinden kat kat iyi olacağını söylemek zor değil."
Gülümsediğim sırada, aceleyle bize doğru gelen biri ile endişeyle gelen kişiye dorğu döndüm. Bu kişi Jungkook'tu.
"Jisung ve Jeongin güç testinden geçiyorlar!"
Gözlerim endişeyle açılırken, hızlıca Jisung'un olduğu yere geldim. Yerde bacaklarını kendine doğru çekmiş acı dolu bir ifadeyle öylece duruyordu. Arada, aniden hareket ediyor ve tekrardan acıyla kıvrılıyordu. Demek... Test edilen biri dışarıdan böyle görünüyordu.
