*Game Over serisinin 2. kitabıdır. Okumadıysanız, lütfen önce ilk kitabı okuyun.*
Lee Felix yaptığı tüm hataları düzeltebilmek için Tanrı'ya yalvarır. Böylece, hayat ona ikinci bir şans sunar.
*Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar, kan ve şidde...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mia'dan
"Günaydı- Ne bu hazırlık? Misafirimiz mi var?"
Adela ve Alexander'a bakarken, Alexander aceleyle konuştu.
"Çok yakın arkadaşlarımız geliyormuş. Seninle de tanıştırmak isterim. Hatta kahvaltıya gelecekleri için aceleyle her şeyi hazırlattık. Birazdan burada olurla- Kapı çalıyor!"
Alexander heyecanla Adela ile birlikte kapıya giderken, merakla gelen kişilere baktım.
4 kadın ve 3 adam içeriye girerlerken, Alexander ve Adela hepsini selamladı. Ben ise şaşkınlıkla olanları izliyordum. Burada olduğum süreç boyunca bu ilk kez yaşanıyordu.
"Tanıştırayım, çok sevdiğimiz, bu evin sahiplerinden biri olarak gördüğümüz Kim Mia. Kendisi zihin ve öfke güçlerine sahip."
Herkes bana bakarken, teker teker yanıma gelerek beni selamladılar.
"Selam! Ben Jungkook, bir süre ziyaretçiniz olacağız, umarım sorun olmaz."
"Asla, Adela ve Alexander için değerli insanlar benim için de oldukça değerlidir."
Jungkook gülümseyerek yemek masasında kendi yerine otururken, Kevin ile birlikte konuşmaya başlamışlardı.
"Merhaba Mia, ben Namjoon. Tanıştığımıza memnun oldum."
"Ben de çok memnun oldum."
"Selam, ben Taehyung. Memnun oldum."
"Ben de memnun oldum."
Taehyung ve Namjoon yerlerine otururken, benim yaşlarımda olduklarını tahmin ettiğim kadınlar heyecanla yanıma geldiler.
"Selam Shuhua ben! İyi anlaşalım."
"Ben Chuu. Bu arada çok güzel görünüyorsun..."
"Teşekkürler..."
"Ben Soyeon, iyi anlaşacak gibi duruyoruz."
"Umarım öyle olur."
"Selam ben Sana, iyi anlaşalım!"
"Umarım..."
Herkesi selamlarken, Kevin da aynı şekilde tüm gelenlerle konuşuyordu.
Hepimiz masaya oturduğumuzda, yemekler gösterişli tabaklarda servis edilmeye başlanmıştı.
"Görüşmeyeli uzun süre oldu ha? Sizi bir arada gördüğüme hala inanamıyorum..."
