Bölüm ismi: Chaeyoun
"Felix, hazırsan kahvaltıya inelim."
Mia'nın yorgun çıkan sesine karşılık benzer bir yorgunlukla kafamı salladım. Saçlarımı ve üzerimi düzelttikten sonra, Mia'nın arkasından kapıya çıktım.
Dün geceden beri, henüz Adela'dan bir haber alamamıştık. Doktor Joseph'in kontrol için geleceği vakit yaklaşıyordu ve bu süre içinde Adela'nın uyanması gerekiyordu. Yoksa işler çok daha sıkıntılı durumlara doğru gidecekti.
Zaman ilerledikçe, stresimiz de artıyordu.
Mia ile birlikte aşağıya ineceğimiz sırada, yüksek bir sesle bize seslenen bir görevli duraksamamıza sebep oldu.
"Felix Bey, Mia hanım! Adela hanım... Adela hanım uyandı!"
Görevlinin söyledikleri, heyecanla gülümsememe sebep olurken, Mia hızlı adımlarla Adela ve Alexander'ın odasına doğru ilerledi. Kapıyı çalarak içeriye girdiğimizde, gördüğümüz manzara duraksamamıza sebep oldu.
Alexander, Adela'ya sarılmış hıçkırıklarla ağlıyor ve sayıklıyordu. Adela sakince Alexander'ın sırtını sıvazlarken, yüzünde garip bir ifade vardı. Alexander'ın ağlaması onu üzüyor gibi değildi fakat yaşananları da hatırlamıyormuş gibi görünmüyordu. O an, belki de yapmam gereken en doğru şey, Adela'nın lanetlenmiş olması sebebiyle Alexander'ı ondan uzakta tutmaktı. Çünkü Alexander ona öylece sarılırken, Adela'nın ne yapabileceğini kestiremezdik. Yine de Mia da ben de öylece durduk. İkimiz de hareket etmedik çünkü o an, bu durumun yanlışlığı, en doğru seçenekmiş gibi hissettiriyordu.
Alexander'ı Adela'dan ayıramazdık. Alexander ona sımsıkı sarılmışken, hiç kimse ikisini ayıramazdı. O böylesine ağlarken, kim buna cesaret edebilirdi ki?
Derin bir iç çekerken, boğazımın düğümlendiğini hissettim, konuşamıyordum.
"Adela... Öleceğini sandım... Seni ikinci kez kaybetmeye nasıl dayanırdım ben? Çok özür dilerim... Seni koruyamadığım için çok özür dilerim... Tanrım, keşke senin yerine tüm bunları yaşayan ben olsaydım. Saçının tek teline zarar gelse kalbim sızlıyor benim... Seni o halde gördüğümde öleceğimi sandım... Ne olur, yalvarırım iyi olduğunu söyle bana. Çok ihtiyacım var..."
Alexander Adela'ya sarılmayı bırakıp ellerini Adela'nın yanaklarında gezdirirken, konuştu.
"Ne olur gülümse, iyi olduğunu söyle... Çok ihtiyacım var."
"Alexander! Tanrıya şükür, Adela uyanmış."
Jungkook'un heyecanlı bir sesle konuşması, Alexander'ın kapıya doğru dönmesine sebep olurken, Alexander ile göz göze geldik. Mia birkaç adım atarak odaya girdiğinde, Adela da gözlerini ona çevirdi. Mia titreyen sesiyle Adela'nın yanına gidip yatağının kenarına otururken, Adela'nın ellerini tuttu. Mia'nın adım atma cesaretini göstermesi, bana da cesaret verirken, birkaç adım ilerleyerek odaya girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Game Over² 《 Lee Felix 》
Fanfiction*Game Over serisinin 2. kitabıdır. Okumadıysanız, lütfen önce ilk kitabı okuyun.* Lee Felix yaptığı tüm hataları düzeltebilmek için Tanrı'ya yalvarır. Böylece, hayat ona ikinci bir şans sunar. *Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar, kan ve şidde...