19 - I will never cry as long as you smile

117 18 27
                                    

Bölüm ismi: Sen gülümsediğin sürece asla ağlamayacağım.

Bölüm ismi: Sen gülümsediğin sürece asla ağlamayacağım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

6 gün sonra

"Baloya bir gün kaldı... Bu sene çok görkemli bir balo olacak gibi."

Babamın sesi, gözlerimi bir saniyeliğine ona çevirmeme sebep olurken, canavarın savurduğu yumruk ile hızlıca geri çekildim. Şu sıralar kimseyle konuşmak dahi istemiyordum. Bu 6 gün içinde bir sürü olumsuz şey yaşanmıştı.

Joseph arkadaşından dün bir mektup getirmişti. Arkadaşı ise, Adela'nın lanetinin zamanlamasının çok kötü bir ana denk geldiğini söylemişti. Ancak tahminlerine göre, bu birini etkilemek ve zihnini meşgul etmek üzerine kurulu bir lanetti. Yani zihne gizlice yerleşenlerden biriydi. Bunlar birkaç şekle ayrılabiliyordu. Örneğin bunlardan biri, tıpkı Mia'nınki gibi etkiler gösteriyordu ve bu laneti iyileştirmek için benim onu öpmem yetmişti. 

Tüm gece Alexander ile oturup bunun hakkında düşünmüştük. Yanlış bir hareketimizin sonuçlarını tahmin bile edemiyorduk. 

Günlerdir içime kapanmıştım. Sık sık konuştuğum tek kişi gücümdü. Antremanlara yeniden başlamıştık bu yüzden antremanlardan eve geldiğimiz gibi yorgun olduğumu söyleyip uyuyordum. Genellikle kavga etmekten korktuğum için, Mia'nın çoğu sorusunu da cevapsız bırakıyordum.

Dün akşam tüm ev, Adela ve Alexander'ın odasından gelen yüksek sesler yüzünden uyanmıştı. İkisi kavga ediyorlardı. Adela Alexander'ı öldürmeye çalışmıştı. Bu sebeple, zorlu bir süreç sonucunda onu durdurabilmiştik ve ben gücümü kullanarak bir süre uyumasını sağlamıştım. 

Chester henüz ilaçlar hakkında bir şeyler yollamamıştı ve bu sebeple Joseph ısrarla ilaçları içirmemiz gerektiğini diretmekten yorulmuş olmalı ki, bunu özellikle söylemeyi bırakmıştı.

Gerçekten, her şeyden fazlasıyla yorulmaya başlamıştım. Her şey bir belirsizlik havuzunun içinde, tıpkı eskiden olduğu gibi, dolanıp duruyordu.

Hiçbir şeyin farkında olamamak... Bir gerçeğe böylesine yakınken, onu tutup yakalayamamak kötü hissettiriyor değil mi Felix? Çok kötü hissettiriyor... Öyle hissettiğini biliyorum. 

Canavara vurmaya devam ederken, sarhoş gibi hissediyordum. Etrafımdaki sesleri duymuyordum. Hatta, görüşümün bile net olduğunu söyleyemezdim. Şimdi çok sessiz olan bu yerde ben, zihnime hapsolmuş gibi hissediyordum.

Güçlü olup olmadığını merak ediyorsun, yalvarırcasına içten içe benden bir cevap bekliyorsun... Hepsini görüyorum Felix. Seni en iyi ben tanıyorum, senden bile iyi... En iyi ben tanıyorum.

Gücün sesi, fazla yankılıydı. Onu ilk kez bu kadar yakınımda hissediyordum. Sanki bu sessizlik, ona aitti. Onun benim zihnimdeki yerine aitti. O ve ben, yan yanaymışız gibi hissediyordum. Konuştuğunda, sesini ve nefes alış verişlerini öyle yakınımda hissediyordum ki... 

Game Over² 《 Lee Felix 》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin