*Game Over serisinin 2. kitabıdır. Okumadıysanız, lütfen önce ilk kitabı okuyun.*
Lee Felix yaptığı tüm hataları düzeltebilmek için Tanrı'ya yalvarır. Böylece, hayat ona ikinci bir şans sunar.
*Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar, kan ve şidde...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Tamam... Sakin ol."
Mia gözlerinden süzülen yaşlarla bana bakarken, o kötü durumlarda takındığı soğukkanlılığını kaybetmiş gibi görünüyordu.
"Felix ben, bir arkadaşımı daha kaybetmek istemiyorum."
Söyledikleri, sessiz kalmama sebep olurken, sessizce saçlarını okşadım.
"Adela nerede Mia? Bana her şeyi baştan anlatman gerekiyor."
Mia derin bir nefes alırken, konuştu.
"Tam olarak bildiğim hiçbir şey yok... Sabah odaya aceleyle bir hizmetli geldi. Her zaman bu saatlerde gelirdi fakat bu sefer farklıydı. Adela'nın kötü olduğunu söyledi. Aceleyle Alexander'ın yanına gidip neler olacağını soracağım sırada... Adela'nın kanlar içinde yerde yattığını gördüm. Alexander perişan haldeydi... Onu tek başına hekime götürmek de istemedi çünkü tekrardan lanetlendiyse eğer Adela'yı götürmelerinden korkuyordu. Bu yüzden onunla birlikte apar topar bir hekime gittiler. Kevin bana sana da haber vermemi ve olabildiğince sakin kalmamı söyledi ama... Adela'yı görmeliydin Felix. Öyle çok kan vardı ki yerde. Yaşayabileceğinden şüpheliyim..."
Mia'nın son söyledikleri, tüylerimin diken diken olmasına sebep olurken Alexander'ı düşünemiyordum. Mia o halde olsaydı, delirmiş gibi hissediyor olurdum. Alexander gibi sevdiği kadını bir kez o halde görmüş birinin tekrardan böyle bir şey yaşamasını ve neler hissetmiş olabileceğini hayal bile edemiyordum.
"Diğerlerine haber ver, evde kalsınlar. Biz de Adela ve Alexander'ın yanına gideceğiz."
Yataktan hızlıca kalkarken, dolaptan bir kıyafet alarak hızlıca üzerimdeki pijamaları değiştirdim. Mia ile birlikte aşağıya indiğimizde, herkes tedirginlik içerisinde bize bakıyordu. Soğukkanlılıkla tüm arkadaşlarımda gözlerimi gezdirirken konuştum.
"Mia ile ben Adela ve Alexander'ın yanına gideceğiz. Bugün pratik yapmanızın uygun olacağını sanmıyorum. Babama en kısa sürede haber yollamaya çalışacağım fakat olur da haber ona ulaşmadan buraya gelmiş olursa, lütfen yanımıza uğramasını söyleyin. Edwin'a da gelmemesi için bir haber yollayacağım. Adela iyi olacak. Hepiniz buna inanın ve içinizi ferah tutun."
Herkes sessizce beni onaylarken, Kevin ve Maria'ya dönerek konuştum.
"Buradakilerin duygu durumlarıyla ilgilenmeyi size bırakıyorum. Baş edebileceğinize inanıyorum."
Kevin sakin bir tavırla beni onaylarken, Mia ile birlikte bizim için hazırlanmış olan atlı arabaya bindik. Mia'nın hala titriyor olduğunu görebiliyordum. Adela'yı o halde görmek onda büyük bir etki bırakmış olmalıydı.
Hafifçe uzanıp elini tuttuğumda, Mia'nın gözleri bana döndü.
"Sakin ol. Adela'ya hiçbir şey olmayacak. İkinci kez ona bir şey olmasına izin vermem."
