Bölüm ismi: Kraliyet Balosu
Felix'ten
Herkes aşağıya indiği sırada, kızlar bir köşeye toplanmış kendi aralarında konuşup birbirlerine iltifat ediyorlardı.
Adela ve Alexander'ın aşağıya gelmesini bekliyorduk, hizmetlilerden biri hazır olduklarını söylemesine rağmen hala aşağıya inmemiş olmaları biraz endişelenmeme sebep olmuştu.
Aniden ikisi de merdivenlerden aşağıya indiklerinde, Alexander'ın kızarmış gözlerine baktım. Ağladığı çok belliydi ama... bir farklılık vardı. Gözlerinde bir ışık parlıyordu. Eskisi gibi etrafa cansız bakan gözlere sahip değildi. Özellikle böyle bir günde onun bu garip sevincini anlamlandıramamıştım. Aklıma sadece tek bir ihtimal geliyordu çünkü... Bu gülümseme bana Mia'yı kurtardığım günü anımsatıyordu.
"Çok fazla açıklama yapacak vaktimiz olduğunu sanmıyorum. Beni lanetleyen kişi Francis'ti. Bu gece işini bitirmemiz gereken kişi o, anlayacağınız üzere."
Adela'nın konuşması, herkesin büyük bir sessizlik içerisinde kalakalmasına sebep olurken, Taehyung şok içinde mırıldandı.
"Yüce Tanrım... Adela sen... sen iyisin!"
Adela Taehyung'un tepkisine gülerken, onaylarcasına başını salladı.
"Kesinlikle, çok daha iyiyim."
"Peki bu nasıl olur? Yani böyle bir şey mümkün mü?"
Bang Chan'ın sorusuyla gözlerimi, utangaç bir tavırla kafasını yere eğen Alexander'a çevirdim ve hafif bir gülümsemeyle, Alexander'ın yerine Bang Chan'a cevap verdim.
"Mümkün olabilmesi için bazı şartlar var. Belli ki o şartlar bunu mümkün kılabilmiş. Francis'ten kurtulduğumuzda, ne olduğunu konuşuruz olur mu?"
"Olur tabii."
Bang Chan'ın cevabı ile Alexander rahat bir nefes alırken, ona bakarak gülümsedim.
"Hadi çıkalım, bu akşam kesinlikle uzun olacak."
Namjoon'un konuşmasıyla, hepimiz onu onaylayarak dışarıya çıktık. Arkadaşlarıma bakarken, Jeongin, Hyunjin, Jisung ve Changbin dörtlüsünün stresten zar zor hareket edebildiklerini görebiliyordum ve kesinlikle bu durumda onlara hak veriyordum. Bir taraftan da... hayal kırıklığına uğramış hissediyordum.
Düşük bir ihtimal de olsa, babama inanmıştım. Francis'in gerçekten babam olduğuna ve onunla buradan çıkıp evimize dönebileceğimize inanmıştım ancak... Bu tamamen saçmalıktı. Ona güvenmemem gerektiğini biliyordum ancak, güvendiğim bir insan tarafından sırtımdan bıçaklanmışım gibi hissetmekten de kendimi alıkoyamıyordum.
Herkes kapıya gelen at arabalarına binerken, kızların kenarda Adela ile konuşup sarıldıklarını gördüm. Mia'nın gözlerindeki mutluluk parıltılarını görmek, istemsizce gülümsememe sebep olurken, yanımda yürüyen Alexander'ın omzuna hafifçe vurdum ve güldüm. Yaptığım hareket Alexander'ın yanaklarının hafifçe kızarmasına sebep olurken, fısıldarcasına konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Game Over² 《 Lee Felix 》
Fanfiction*Game Over serisinin 2. kitabıdır. Okumadıysanız, lütfen önce ilk kitabı okuyun.* Lee Felix yaptığı tüm hataları düzeltebilmek için Tanrı'ya yalvarır. Böylece, hayat ona ikinci bir şans sunar. *Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar, kan ve şidde...