2. Böllüm "Kendini acındırıyor işte"

148 9 16
                                    


"Bize bi şans verir misin kızım" duyduğum sesle arkamı döndüm, Fulya hanımdı, kızım kelimesi çok güzel bir şeymiş bunun için teşekkürdürler Fulya hanım.

"Fulya hanım anlıyorum sizi ama ben üzgünüm ki bunu kabul edemem" dedim anında yüzü düştü yanıma yaklaştığında gözleri dolmuştu.
"Kızım lütfen gel, ben Sinem yüzünden kız annesi nasıl olur unuttum benim elimden bu şansı alma lütfen" dedi ve yere çöktü.

"Fulya hanım yapmayın böyle, ben tanımadığım kişilerle aynı evde uyuyamam onu geçtim evde tanımadığım 6 erkek olucak lütfen anlayın beni" dedim bende yere çömelirken.
"Azra lütfen gel bizimle kızım" arkamdan duyduğum Yamaç beyin sesiyle o tarafa döndüm. Onunla gözleri dolu doluydu, Yamaç beyin arkasından da o adamlar gelmişti.

"Baba bu kim?" o bebek konuşmuştu "Öncelikle bu değil küçük bey, ve o senin halan" dedi en büyük olan adam "Sinem gibi mi?" Dedi "Sinem gibi ama iyi olanından" dedi yine o adam. Benek birşey diyecekken aralarında en küçük ama benden büyük olan biri konuştu "Nerden biliyorsun abi onunla sinem gibi olmadığını?" Dedi.

Ne yani ben o kıza mı benziyordum "Ordan bakılınca sineme benzer bi halimi var?" Dedim cevap vermek yerine omuz silkti ve büyük siyah arabaya doğru yürümeye başladı.

Egoist at! "Kızım bi kere şans versen lütfen dene olmazsa söz veriyorum hemen bırakırım seni lütfen" dedi Fulya hanım ben şimdi nasıl red edeceğim "Tamam Fulya hanım, ama en ufak şeyde giderim haberiniz olsun" dedim.

Herkes egoist atın bindiği arabaya gitmeye başlayınca bende yürümeye başladım. Birinin kolunu omuzuma atmasıyla hemen geri çekildim bu içerdeki kumral ve yeşil gözlü olan adamdı, geri çekilmeme üzülsede birşey demeyip ilerlemeye başladı.

Arabanın içine girdiğimizde Fulya hanım konuşmaya başladı "Azracım ben sana tanıtayım herkesi" dedi onu başımla onayladım.

"Agah en büyük abin, kucağındaki oğlu, adı adar, 25 yaşında ve psikolog" dedi Fulya hanım. Ayıp olmasın diye baş selamı verdim o da verdi.

"Atilla ikinci abin, 23 yaşında psikolog" onasa baş selamı verdim bana tebessüm etti. "Arsel üçüncü abin, 21 yaşında ve doktor" ona tebessüm ettim bana göz kırptı.

"Asil dördüncü abin, 18 yaşında ve avukat olucak" dedi ona da baş selamı verdim göz devirdi, gözün çıksın inşallah.

"Adal senin kardeşin, 15 yaşında" dedi ona da gülümsedim baş selamı verdi. "Yamaç bey geldik" şöförün sesiyle be arabanın durmasıyla arabadan indik Bİ DAKİKA BURASI SARAY.

Sudan çıkmış fok balığı gibi evi incelerken bacağımdan çekilmemle kafamı indirdim, adardı. "Gey" elimi tuttu demek isterdim ama bacağımdan tutu çünkü çocuğun boyu yetişmiyo.

"Buyası benim oyun alanım biylikte oynaymıyız" lan çocuk yerim seni, dayanamıyıp eğildim ve yanaklarını sulu sulu öptüm güldü. "Tabiki oynarız bebeğim" dedim güldü ve ellerini kaldırdı, arkamı döndüğümde herkes bize bakıyodu Fulya hanıma baktım onay almak istercesine tebessüm etti ve kafasını olumlu anlamda salladı.

Adar'ı kucağıma aldım kafasını boynuma gömdü YERİM ULAN SENİ, eve doğru yürümeye başladık kapıyı tontuş bi teyze açtı, niye herkes tatlı lan "Hoş geldin Azra kızım" dedi ve kenara çekildi.

Bi dakika senin şu an bana hanım demen gerekiyordu ve benimde sana ne gerek var demem lazımdı.

İçeri geçtik herkes bi yere oturdu bende tek boş olan adal ve atillanın arasına oturdum. "Kızım sen istersen adar'ı bana ver uykusu geldi galiba" diyen Fulya hanımla bakışlarımı adara çevirdim.

"Tamam olur" dememle Fulya hanım geldi ve adar'ı kucağımdan aldı, "Sen ilerde ne olmak istiyorsun Azra" yanımdaki atillanın sesini duymamla heyecanla ona döndüm. "Savcı olmak istiyorum" dedim bana bakıp tebessüm etti.

"Aaa bende istiyorum" adal'ın sesiyle yerimden sıçradım o ses neydi be yiğidim. "Ne yüz veriyorsunuz şu kıza ya" Asil demişti bunu egoist at.

"Hadi çocuklar sofraya" Fulya hanımın sesiyle egoist ata öldürücü bakışlarımı atmayı bırakıp ayağa kalktım. Masaya gelince bi yere oturdum. Sol en başa Yamaç bey, Yamaç beyin sol tarafına sırayla, Fulya hanım, Atilla, Arsel, Yamaç beyin sağ tarafına da sırayla, Asil, ben ve Adal oturmuştuk. Yamaç beyin karşısınada Agah oturuyordu.

Yemek yemeğe başladık çok aç olduğum için hemen hayvan gibi yemeye başldım. Kafamı kaldırdığımda herkes bana insanların içine düşmüş uzaylı gibi bakıyordu "Noldu neden öyle bakıyorsunuz?" Diye dayanamayıp sordum.

"Çok yiyorsun kızım, zararlı değilmi" dedi Yamaç bey, hadi ama bana bir şey olur mu?

"Ben çok dayak, laf yedim, bu kadar yemek yemişim hiçbir zararı olmaz" konuşmamla herkes sus pus oldu Asilin konuşmasıyla sinirlerim tavan yaptı "Kendini acındırıyor işte"

✨✨
BÖLÜM KISA OLDU KISURA BAKMAYIN ACELE Bİ ŞEKİLDE YAZDIM HEPİNİZİ ÖPTÜM

😻😻🩵🦋✨

İplerimdeki EllerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin