1. Bölüm "Ne ölünüz ölüme,Ne diriniz dirime"

273 13 20
                                    



Stresle bacağımı sallıyordum, ben bu hallere düşecek kızmıydım Allah aşkına ya. Evet bence herkes ne olduğunu düşünüyo şöyle anlatayım.

Hastaneye gelmeden önce;
"Kalksana Azra, kime diyorum ben kalk artık"

Başımda birinin ötmesiyle biricik aşkım dieselden ayrıldım, ayol kim cüret eder beni aşkımdan ayırmaya, en son nikah masasındaydık. "Kalksana artık be, bak hala uyuyo" annemdi bu, uyukumun içine ettiği için artık kim olduğunu anlayabildim. "Kalktım anne" dedim zor bela boğazımda yapış yapış olmuş ay miğdem bulandı.

"Hala kalktım diyo hani nerde kalkmışsın kalk artık küçük piç, kahvaltı hazırla sonra temizlik yap evi bok götürüyo" dedi ve daha fazla konuşmama izin vermeden gitti. Aslında bişey derdimde hiç uğraşamam şu an. Ayağa kalktım ve odamdan çıkıp banyoya giridim.

Bakmayın ekrana öyle bön bön, odamda banyo olcak kadar zengin değiliz ayol, banyoya girdim elimi yüzümü yıkadım ve aynadan kendime baktım. Çok kötü görünüyodum o kadar şey yaşadım iyi olmak kimin haddine zaten

Dişimi fırçalamak için çekmeceyi açmıştımki ne göreyim, diş fırçam kesilmiş sizce kim yaptı, biricik(!) abim serkan, ay bak ismini söyleyince bile tüylerim diken diken oluyo.

Sinirle banyodan çıktım, hızlı hızlı yürüyordum ki durdum geri banyoya gittim ve ışığı kapattım, ekonomi çok kötü napabilrim elektrik faturası kaç geliyo haberiniz var mı?

Arkamı döndüğümde abim salona gidiyordu, avcının eline avı kendi ayaklarıyla mı geldi? Çok iyi, sinirle gittim yanına "Benim diş fırçamı sen mi kestin?, niye kesiyorsun amacın ne çıldırayımmı ben, bi daha eşyalarıma dokunmayı geç göz teması bile kurmayacaksın" dedim ve odama gitmek için yöneldim.

"Babamda öyle diyodu Azra, şimdi gidip söylesem ya seni odaya götürür ya da odaya götürcek birini bulur" abimin dediği şeyle olduğum yerde durdum. Arkamı döndüğümde piç smile yapıyodu.

Ettiği tehdit sonucu ne diyebilirdimki. Ben de bu kadardım  işte patlayınca patlardım ama tehdit yüzünden mal gibi ortada kalırdım.

Kapı sesiyle oraya yönlendim, ettiği tehdit çok kötüyüdü. Kapıya gittim ve "Kim o?" Diye adeta anırdım. "Benim" diye bi ses geldi. Bende hemen açıcam dimi, sen kimsin aga "Yani ben Yamaç Koral" aferin bremın gözüm tuttu seni.

Kapıyı açtım ben süzdü süzdü, ne süzüyor be peynir miyim ben, dolapta domates, zeytin falan var açsana söyle yani çekinme. "Kime bakmıştınız Yamaç bey" diye sordum. "Annenle baban evde mi küçük hanım" dedi sensin küçük. "Evet evdeler" dedim bana bişey demeden içeri girdi. Aynen kardeşim burası ahır içerde eşek, öküz ,dana ne istersen var.

Aldırmadan kapıyı kapattım ve içeri girdim. Yüksek sesle bişey konuşuyorlardı ama takmadım odama girdim ve 3 kapaklı dolabımı açtım. Ne giysem diye düşünmeye başladım bu gün arkadaşlarımla dışarı çıkacaktım.

Elime beyaz uzun kollu badi aldım, altına yeşil paraşüt pantolonumu giydim ve odadan çıktım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İplerimdeki EllerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin