Telefonuma gelen bildirimle elimi yastığımın altına attım. Telefonu hissedemememin sonuncunda hemen yataktan fırladım yastığı kaldırdım ve bi ağırlık vardı.
Kılıfın içine baktığımda telefonumu görmemle kocaman gülümsedim. Hemen telefonumu çıkarıp kimden bildirim geldiğine baktım. 'Ben eray mı?' Böyle mesaj başlangıcı mı olur vazmıgeçsem acaba
Siz; merhabaaa
Siz; Nasılsın erayy
Eray; iyi, Azra sen
Siz; bende iyii
Siz; bir şey mi diyecektin
Eray; müsaitsen dışarı çıkalım mı
Siz; olurrr, nerede buluşacağız
Eray; ilk buluştuğumuz yerde :)
Sanki sevgiliydikte elli kere buluşumuz da ilk buluştuğumuz yerdeymiş mal mı ne.
Sohbetten çıkıp hemen dolabımın önüne geldim. Böyle çok özenmişim gibi olsun istemiyordum ama şık olsun istiyordum. Sonunda güzel bir şeyler bulduğumda beklemeden hemen üstüme geçirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Azra'nın giydiklerii)
Allah'tan dün eve gelir gelmez duş almıştım. Üstümü son bir keç kontör ettikten sonra aynanın önüne oturduk ve makyaj çantamı yanıma çektim. Yüzüme güneş kremi sürdüm, biraz allık sürdükten sonra dudağıma da biraz ruj sürdüm. Üstünden de glosla geçince çok tatlı olmuştu.
Aşağı inip annemin yanına gittim. "Anne ben bir arkadaş edindim onla buluşmaya gidiyorum." Dediğimde başıyla onayladı. Tam kapıdan çıkarken. "Dikkat et güzel kızım" dediğini duymuştum. Seviyordum hatunu
Parkı geçtikten sonra sonun da bankların olduğu yere geldiğimde derin bir nefes verip soluklanmak için herhangi birisine oturdum. Kafamın üstünden gözlerimin üstüne bir su şişesi tutulmasıyla başımı kaldırdım.
Eray gelmişti. Hemen aklınızdaki düşünceleri kaldırayım normalde olsa asla dün tanıştığım bir çocukla buluşmazdım ama denemelere sorduğunda iyi çocuk olduğunu söylemişlerdi.
Ben size bunları anlatırken eray çoktan yanıma gelmiş oturmuş hatta şu şişesinin kapağını açıp elime tutuşturmuştu. Elimdeki sudan bir yudum aldım demeyi çok isterdim ama tama suyu ağamıza götürecekken erayın şişenin altından sıkmasıyla sırılsıklam olmuştum.
Sinirle eraya döndüğüm de kahkaha attığını gördüm. Şişedeki kalan son suyu başından aşağı dökmemle gülmesinin yarım kalmasıyla bu sefer ben kahkaha atmaya başladım. Erayın nerden çıkardığını bilmediğim su şişesindeki suyu bana atması savaşın başlamasın sebeb oldu.
Koşarak elimde ki şişeyle bankların olduğu yerde daha önceden gördüğüm çeşmeye doğru ilerledim. Şişeyi doldurup eraya atmaya başladım.
✨
Eray bana ben ona derken sırılsıklam olmuştuk ve bankta oturuyorduk. "İyi ıslattım kız seni" omzuma vurarak konulan eraya tip tip bakıp omuzumdaki örtüye daha çok sarıldım. Savaştan sonra eray markete gidip benim için örtü almıştı.
Ellerini birleştirip ağzıyla sıcak nefesini üflediğini gördüğüm de omuzumdaki battaniyeydi kaldırıp yarısını onun omuzuna örttüm. Baba gülümseyerek bakmasına bende gülümsedim.
Eray biraz daha aşağı kayıp bacaklarını aralayarak oturmaya başladıktan hemen sonra omuzumdaki örtüyü kaldırıp kendi omuzlarına örtmüştü. Tam ağzımı açıcakken bi anda beni göğsüne çekip omuzlarında ki örtüyü kaldırmadan beni sardı.
"Ne yapıyorsun sen be" diyerek ona baktığımda huzurla gözlerini kapatmış olduğunu gördüm. "Lütfen böyle kalalım" dediğinde bir şey demeden başını göğsüne yasladım.
Bir anda saçımı koklamasıyla bir şey dememem de kalbim hızlı atmaya başlamıştı. Saçımın üzerine minik bir öpücük bırakınca eridiğimi hissettim.
Çok yumuşak ve kırılabilir bir eşyaymışım gibi nazikçe öpmüştü. Telefonumun çalmasıyla yanıma koyduğum telefonumu erayın göğsünden kalkamadan açtım.
"Kızım ne zamana geliyorsun" diyen anneme. "Birazdan gelirim" dediğimde bir şey demeden kapatmıştı. Aman bana ne canım. Erayın göğsünden hafif kalkıp bakışlarımı yüzüne çevirdim.
"Artık gitmem gerekiyor" dediğimde hüzünle başını sallamıştı ayağı kalktığımda o da kalkmıştı. "Seni ben bırakayım" dediğimde hemen itiraz moduna geçmeye hazırlanmıştım ki işaret parmağını dudaklarımın üstüne bastırdı.
"Hava karardı ve ben sana eşlik etmek istiyorum" deyip beni peşimden sürüklemeye başladı. Sonunda konağın olduğunu sokağın önüne geldiğimizde ona döndüm.
"Teşekkür ederim, çok eğlendim" diyerek gülümsememe gülümsedi. "Rahatsız olmazsan sarılayım mı sana" dediğinde cevap vermeden ellerimi boynuna doladım.
Ellerimi hemen belime yerleştirerek beni biraz daha kendine çekti. Üstüm kısa olduğunu için belim açıktı ve ellerini çıplak tenimde hissetmek beni daha fazla utandırıp aynı zamanda da heyecanlandırıyordu.
Boğazımı temizleyerek geri çekildim. "O zaman görüşürüz" diyerek el salladım. " görüşürüz" dediğinde arkamı dönüp ilerlemeye başladım. "Gözümün nuru" son anda dediği şeyle kalbimin sanki yerinden fırlayacak şekilde atmaya başladı.
Hemen konağa girdim. Kimseye bir şey demeden odama doğru adımlamaya başladım. Odaya girdiğimde vakit kaybetmeden pijamalarımı giydim ve hemen kendimi yatağa atarak bu gün edayla yaptığımız şeyleri -özellikle sarılmamızı- düşünerek kapanan göz kapaklarımı daha fazla zorlamadan kendimi uykunun kollarına bıraktım.
