Siyah Maske

Bölüm 14

Toprak bir şey söylemeden ayağa kalktı ve gömleğini giyip düğmelerini ilikledi ardından bana döndü
Toprak:kahvaltı saat 8'de öğle yemeği:14.30 akşam yemeği:20'de bir şey yemeyeceksen dahi hasta olmadığın sürece aşağı inmek zorundasın
Dedi ve tam çıkacakken onu durdurup sordum
Rabia:Toprak telefonum...
Toprak:sana yeni bir telefon gönderttim odanda komodinin üst çekmecesinde başka bir şey
Rabia:nereye gidiyorsun?
Toprak:bana hesap mı soruyorsun? Unutma ki sen hala intikam için buradasın
Dedi ve odadan kapıyı çarpıp çıktı haklıydı kendimi bir şey sanmıştım suç benim hemen kalkıp odama gittim kapıyı kilitleyip telefonu aldım kuruluydu saat 7.30'u gösteriyordu hemen aşağı indim ve Rüya'yı bulup sordum madem intikam için buradayım o zaman çalışmalara başlamalıyım bakalım parmak izine dahi baksalar seni nasıl bulamayacaklar demek ki kimliğinde farklı
Rabia:Rüya sana bir şey soracağım
Rüya:buyurun efendim
Rabia:öncelikle benim burda bir hizmetçiye değil bir arkadaşa ihtiyacım var bu yüzden efendim demeyi bırak lütfen
Rüya:olur Rabia hanım ama benden bundan fazlasını beklemeyin çünkü sınırlarımı aşmama izin yok
Rabai:tamam böylede olur neyse Toprak nerede?
Rüya:az önce bir iş için çıktığını söyledi 15 dakikaya dönermiş
Rabia:tamam teşekkür ederim işine dönebilirsin
Dedim ve yukarı çıktım kimse ortalıkta yoktu ama bu kamera olmadığı anlamına gelmiyordu bu yüzden odaya girmekten vazgeçmek zorunda kaldım ve kendi odama gittim biraz telefonla uğraşacaktım kapıyı kilitledim ve telefonu elime aldım biraz kurcaladım ama bir şey bulamadım saate baktığımda 8.10 olduğunu gördüm hemen kapıyı açıp aşağıya indim Toprak masada oturuyordu bende oraya yaklaştım
Toprak:kapını neden kilitliyorsun?
Rabia:bir kereliğine kilitlemedim sonuçlar kötü oldu bir daha o olayı yaşamak istemiyorum bu yüzden yani travma gibi bir şey
Toprak:peki neden geciktin?
Rabia:sadece 10 dakika

bunu söylerken sesim yükselmişti 

Toprak:bana sesini yükseltme
Rabia:sende beni sorguya çekme
Toprak:sesine dikkat et ve otur kahvaltı yap
Sinirli bir şekilde oturdum ve kahvaltı yaptım
çok aç olmadığımdan hemen kalktım tam gideceğim sırada
Toprak:kalkmak için izin aldın mı?
Rabai:izin almama gerek var mı?bilmiyordum , kalkabilir miyim?
Toprak:hayır
Rabia:ne demek hayır?
Toprak:bir şey yemedin rahatsızlanmanı istemem sonra biricik baban bana kızar
Rabia:ben burada ne yapacağım yani ne kadar kalacağım

Toprak bir şey söylemeden önündeki kahvaltısını yapmaya devam etti

Rabia:yeter bee yeter sorularıma cevap vereceksin nasılki benim kaçmak gibi bir hakkım yok seninde susmak gibi bir hakkın yok! Kaç gündür buradayım onu bile bilmiyorum tec@vüze uğruyorum yetmiyor acı içinde kıvranıyorum yetmiyor belirsizce burada oturuyorum beni nasıl bir karanlığa çektin ki ben senden kaçamıyorum nasıl bir büyü yaptın ki en ufak acımda sana geliyorum hesap dahi soramıyorum iki günde deliye döndüm yeter!!!

Sesimin tınısı hiç düşmediği gibi iyice yükseliyordu ve ben gitgide sinirleniyordum hemde hayatımda hiç olmadığım kadar tüm nefretimi yüzüne kusuyordum ama o tek kelime etmeden kahvaltı yapıyordu ve bu beni daha çok sinirlendiriyordu

Masadaki meyvelerden bıçağı aldım ve konuşmaya daha doğrusu haykırmaya devam ettim

Rabia:şimdi ben gidiyorum ve sen tek kelime etmiyorsun adamlarından biri peşime düşse hepsini deler geçerim anladın mı?!

Yine sessiz kaldı bende kapıya doğru yürüdüm kapının yanındaki askıda bir araba anahtarı görünce onuda aldım

Rabia:sonra getiririm
Toprak:yani bu eve tekrar geleceğini biliyorsun?
Rabia:hayatımda hiç bilmediğim kadar biliyorum

Dedim ve çıktım düğmeye basınca ilk araba olduğunu gördüm hemen gidip arabaya bindim , çalıştırıp tam gaz o yerden çıktım