1.Bölüm|Günlük

1K 55 443
                                    

Tutar buda inş, hadi yayınlıyorum😱😭

Sevdiğim kadın Jihyo'ya,

Bugün sınıf başkanı seçmiştik ve ben diğer adayları dinlemeden direkt senin önerdiğin adaya oy verdim. (Senin en iyi seçimi yaptığına güveniyorum) Arkadaşlarım bu yüzden benimle dalga geçti ama olsun ben hiç kırılmadım yada üzülmedim.

Bugün de diğerki günlerde olduğun gibi çok ama çok güzeldin. Sana her geçen gün daha çok aşık olduğumu hissediyorum, peki ya sen, sende beni seviyor musun?

Aslında beni sevmesen bile ölene kadar seni seveceğime dair yeminler edebilirim, böyle bir platoniğinin olduğunu bilseydin ne düşünürdün? Nefret etmez, iğrenmezsin değil mi? Sen diğerleri gibi değilsin, bunu yapmazsın, sana güvenim sonsuz!

Biliyor musun? İlk başta senden çok ama çok nefret etmiştim, hatta bana çok itici bir Hoca gibi gelmiştin ama şuan senden gerçekten çok hoşlanıyorum..

Sanırım sen en büyük nefretimden doğan, en büyük sevgimsin..<3

Ben hiç düşünememiştim sana aşık olacağımı, erkeklerden hoşlandığımı sanardım hep, ama Tanrı bize aşık olmamamız gerek kişileri göstermezdi değil mi? Seninle bir kaderimiz olduğuna inanıyorum ve inanmaya devam edeceğim.

Hani derler ya incir ağacı çicek açana kadar seni sevmeye devam edeceğim diye, bende böyle düşünüyorum..

Ama o kadar şanssız biriyim ki her an incir ağacı çiçek açabilir, olsun ben yinede seni çok seveceğim ;)

___

Jihyo okuduğu satırlardan sonra kendini çok garip hissetmişti, kimdi bu öğrenci yada neden onu bu kadar seviyordu? Biraz ürpermişti ama yazan kişinin kötü bir niyeti yok gibiydi. "Şimdi ne yapmalıyım.." Muhtemelen öğrencilerinden biriydi ama bir sürü sınıfı olduğu için ne yapacağını bilmiyordu.

Bugün sınıf başkanı seçtiği sınıfları düşünmeye başladı, bugün sadece son sınıflara girmişti. "Hangisi acaba?" Bilmiyordu ve bu günlükte yazılmış birçok sayfa daha vardı.

Kurcalamak istemiyordu ama eğer kurcalamazsa kime ait olduğunu asla öğrenemebilirdi. "Kendine hakim ol Jihyo! Sakın kurcalama.." Günlüğü aldığı yere geri koyacakken zilin çalması ile vazgeçip elinde taşımaya karar verdi.

Belki günlüğün sahibi elinde görürse almak için gelebilirdi değil mi?

Sana Pov

Günlüğü kaybetmiştim ve bir türlü bulamamıştım. 'Ya Bayan Park bulduysa!?' Bu düşünce ile daha da tedirgin olmuştum. "Siktir, zil çaldı" Zilin çalmadı ile koşar adımlar ile sınıfıma gittim.

İçeriye benden önce Bayan Park girmişti, yetişememiştim. "Çok mu şanssızım ne?" Nefes nefese kapının önünde beklemeyi bırakıp kapıyı tıklattım. "Gir" O tatlı sesi ile konuştuğunda ister istemez genişce gülümsedim.

Hala kapıda dikildiğimi fark edince kendime gelmek için yanağıma bir tokat atıp yavaşca kapıyı açtım ve içeri girdim. "Sana?" Bayan Park terli ve kendime tokar attığım için kızarmış olan yüzüme baktı. "Geç kaldığım için özür dilerim" Yerdeki bakışlarımı ona çevirdiğimde kanımın donduğunu hisettim.

Masanın üzerindeki benim günlüğüm değil miydi? Korkuyla yutkundum ve hiçbir şey okumadığını umarak yutkundum. "Sana!" Bana bağıran ses ile kendime geldim. "Evet?" Kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. "Deminden beri sana sesleniyorum, iyi misin?" Gülümsedim, "İyiyim Bayan Park, yerime oturabilir miyim?" Pek iyi olduğuma inanmasada geçmem için kafasıyla onay verdi.

günlük/ sahyo✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin