Sarışın Bangchan sever misiniz? Ben çok severim😍
Sana Pov
Şaşkınca yüzüne bakmaya devam ederken hala benden cevap bekliyor gibiydi. "Ne demek istiyorsunuz Bayan Park? Sizi tabiki seviyorum ama aşk anlamında değil" Olabildiğince inandırıcı olmaya çalışmıştım.
Cevabımdan sonra hiçbir şey demeden ayağa kalkıcağı sırada içeri Minnie daldı. Şaşkınca ona bakarken bana ufak bir bakış atıp Bayan Park'a döndü. "Hocam ben gayim!" İkimizde Minnie'ye öylece bakarken kapıda şaşkınca bakan Miyeon ile işler daha da kızışmıştı. Ne yapıyordu bu salak böyle?
Minnie Pov
Bayan Park'ın sorusundan sonra Sana'ya soru sormaya devam ederse herşeyi öğrenebileceği için bir plan düşünmeye başladık. "Benim bir fikrim var!" Üçümüzde Bangchan'a dönüp konuşmasını bekledik. "İçeriye biri bir anda girsin ve ben gayim desin, ortalık karışır ve böylece Sana'yı kurtarabiliriz" Fikri beğenmiştim ama ben içeri dalmak istemiyordum tabiki.
"Ee kim giricek? Ben giremem, benim gay olduğumu herkes biliyor" Nayeon haklıydı, Bangchan'da bunun için fazla utangaçtı. Hızlıca Jisung'a döndüm. "Sen gir!" İkimizde aynı anda konuşunca oflayarak geri çekildim. "Ben kendimi rezil edemem!" Jisung'a dik dik bakmaya başladığımda tam dalacağım sıra araya Bangchan girdi.
İkimizide sakinleştirdikten sonra taş, kağıt, makas yapmayı önerdi. Bu adildi o yüzden kabul ettim. "Taş, kağıt, makas!" Jisung olduğu yerde sevinçle zıplamaya başladığında yumruğumu daha çok sıktım.
Sıktığım elimi Nayeon tuttu. "Gir içeri ve dostunu kurtar" Onu ilk kez bu kadar ciddi gördüğüm için fazla birşey demeden kapıya döndüm. 'Pekala bunu yapabilirim!' Derin bir nefes alarak elimi kapı koluna yerleştirdim ve hızlıca açıp içeri girdim.
Kapıyı kapatmamıştım Sana hemen çıkabilsin diye. "Hocam ben gayim!" İkiside ağızları bir karış havada bana bakarken utançtan gözlerimi yumdum. "Minnie?" Duyduğum ses ile yutkundum ve kapıya döndüm. "Miyeon?" Bana şaşkınca bakarken boka bastığımı hissederek önüme döndüm.
Bayan Park'a baktım ve masasına biraz yaklaştım. "Size bu konuda birşeyler sormam gerek.." Kafasıyla onay verdikten sonra Sana'ya çıkması için izin verdi.
Kapıya son bir kez bakıp şaşkın Miyeon'a baktım. 'Böyle öğrenmeseydi keşke amk' Utanç ile önüme geri dönüp Bayan Park ile konuşmaya başladım.
******************************
Sana Pov
Odadan çıktıktan sonra Miyeon'un gittiğini görmüştüm. 'Yakın arkadaşlardı, şaşırmış olmalı..' Daha sonra ise arkadaşlarım bana ne olduğunu anlatmıştı.
Minnie benim yüzümden bunu yapmıştı ve şimdi içeride bunun hakkında konuşuyordu. "Ama o yönelimi hakkında çok fazla konuşmayı sevmez ki" Cümlemden sonra Nayeon derin bir iç çekti. "Keşke onun yerine girseydim ya" Bangchan, Jisung'un omzunu patpatladı.
Evet durum kötüydü ama kız ölmedi niye böyle tepkiler veriyorsunuz amk. Tam bu sırada içeriden eli, yüzü bembeyaz kesilmiş Minnie çıktı. "Ne oldu, neden böylesin!?" Nayeon ona annesiymiş gibi şefkatle sarılmıştı. "Miyeon" Hiç bize bakmadan uzağa bakarak konuştu.
Kız travma geçirdi sanırım. "Miyeon, Miyeon" Adını sayıklamaya başladığında böyle bekleyerek kendine gelemyeceğini düşündüm ve yanağına fazla sert olmayan bir tokat attım.
Minnie'ye dahil diğerleri bana şaşkınlık ile baktı. "Olan oldu artık, hem iyi tarafından bak, artık ona açılmakta zorlanmaya bilirsin" Bir anda ağlamaya başladığında Nayeon'un kollarından kurtulup yere çöktü. "Ama o gay insanları sevmediğini, onları itici bulduğunu söyledi!" Kaşlarımı çattım ve onun gibi yere eğildim. "Farkındaysan Miyeon seni çok seviyordu ve önem veriyordu, yani seni bu yüzden bırakmaz! Hatta gay insanlarla ilgili fikri bile değişebilir" Umut dolu bir yüz ile bana baktığında gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
günlük/ sahyo✓
FanficHer gün en sevdiği Hocası ve sevdiği kadın olan Jihyo'ya beslediği aşkı günlüğüne yazan Sana ve o günlüğü şans eseri bulan Jihyo. Aşkları karşılıklı mı olucak yoksa Sana platonik olmaya devam mı edecek?