günlük/ sahyo✓

30.Bölüm|Özür Dilerim

Selam arkadassaklar lütfen Dahmo hikayemi de okuyun, simdiden tesekkurler💓

Sana Pov

Dudaklarımız buluştuğunda içimdeki ateşin körüklendiğini hissettim. Tenime değen her bir dokunuşu beni baştan çıkarmaya yeterken kısık gözlerle bakması iyice ateşlenmeme neden oldu.

Alt bedenimin karıncalandığını hissetmeye devam ederken tişörtümün içindeki elleri belim boyunca hareket etti. Bu hareketiyle gözlerimi yumdum. Tanrım, oda zaten sıcaktı şimdi daha da sıcak basmıştı beni.

Gözlerimi geri açtığımda altımdaki şortun ipiyle uğraşan Jihyo'yu gördüm. En az benim kadar terlemiş olduğu için yatakta dikleşip bende onu soymaya başladım. Montu yere düşerken dudaklarımızı açlık ile bir kez daha birleştirdi.

Üzerindeki uzun kolluyu çıkarmak için dudaklarımızı kısa bir süreliğine ayırarak işimi halletim, gözlerim göğüslerinden dudaklarına doğru yükseldi. Onu o kadar çok istiyordum ki alt dudağımı kendi kendime dişlediğimi fark etmemiştim bile.

Gözlerim hala dolgun ve bazı yaralardan dolayı şiş, kırmızı dudaklarındayken omuzlarımdan itilerek yatağa sırt üstü düşmüştüm. Üzerimi iyice eğildiğinde kafam tam boyun kısmına denk gelmişti. Bunu fırsat bilerek boynunu ısırmıştım, neden biliyorum ama yapasım gelmişti.

Bu hareketim üzerine kısıkça inlemiş ve kafasını kaldırıp sırıtmıştı. Aynı şekil gülümserken biraz daha aşağıya kaydı.
Jihyo altımdaki şortumu çıkardıktan sonra açıktaki karnımda gezdirdi birkaç tur parmağını. O an tişörtümü çıkardığını yeni fark etmiştim. Ne kadar da hızlıydı.

Sağ elini sütyenimden geçirip göğüsüm ile oynamaya başladı. Arada bir acıtmayacak şekilde sıkıyor, bazen de göğüs uçlarımı parmakları arasında eziyordu. Şimdiden inlemeye başlamıştım. Sağ elimi omzunda sertçe tutarken sol elimle yorgana tutunuyordum.

En sonunda alt bedenimde bir hareketlilik hissedebilmiştim. Parmakları iç çamaşırımın uçlarını tutup aşağıya çekti. Evet, şimdi tamamen çıplak sayılırdım.

Birkaç kez kadınlığımı okşamış ve önceki seferki gibi iki parmağını da içime göndermişti. Beni izleyen gözlerini yok sayarak kendi gözlerimi yumup zevkimin tadını çıkardım. Ta ki boynumdan gelen acıya kadar.

Belki onu ilk ben ısırmış olabilirdim fakat o beni üç ayrı farklı yerden ısırmıştı. Yalan yok, ilk başta acımıştı ama zevk veriyor. Göğüsümle iglilenen sağ elini saçlarım arasına geçirip birkaç tutamı çekti.

Bende Jihyo boynuma kalıcı izler bırakmaya devam ederken inlememi tutamamış koca bir çığlık atmıştım. Bunun üzerine boynuma bir ıslak öpücük bırakarak kafasını kaldırıp dudaklarıma yapıştı, bu onun kendince susturma yöntemiydi.

İçime bir parmağını daha eklediğinde omzuna tırnaklarımı batırdım. Şuan öpüşmüyor olsaydık öyle bir çığlık koparırdım ki herkes buraya toplanırdı bir şey oldu sanarak.

Geleceğimi hissettiğim de nefessizce, seslice dudaklarımızı ayırdık. Sanki sonu gelmiyormuşcasına inlerken eline boşaldım. İkimizde derin nefesler alırken görüş alanıma tek ize sahip boynu girdi.

Dikleşerek boynuna sesli öpücüklerle dağılmış rujuma rağmen izler bırakabilmiştim. Zaferle sırıtarak kendimi açtığı koluna bıraktım. Uyuma isteği vücudumu ele geçirirken bir anda yer değiştirmem ile irkilerek gözlerimi araladım.

Jihyo'nun kucağındaydım, bana mükemmel şekilde gülümsüyordu. Bu kadar güzel, bu kadar asil, bu kadar harika kadını hakedecek ne yaptım?

Aynı şekil gülümseyip eğildim ve boynuna gömdüm kafamı. Kollarını vücuduma sarıp sırtıma yerleştirdi nazikçe. Ayaklarımı boşluğa doğru uzatarak öncekinden de rahat bir pozisyona girdim, artık uyumam gerekiyor.