8. BÖLÜM

871 57 46
                                    

Y/N'den

Sabah gücelece uyandım. Direkt kendimi banyoya attım ve soğuk bir duş aldım. Aynaya baktığımda büyük bir çığlık attım çünkü hem gözlerim davul gibi hemde boynum sanki emilmiş gibi mosmordu.

(Bu arada eklemeyi unuttum Minho ve Y/N birbirlerinin boynunu da emcuklediler slfsöşgsşfl )

Güzelce boynumu kapatıcıyla kapattım ve üzerimi giyinmek üzere dolabımın önüne geldim. Ama aklımda hala o soru vardı acaba boynum neden mosmordu. Ve benim üstümü kim çıkardı da bana pijamalarımı giydirdi.

Üstüne giyindim ve aşağı indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Üstüne giyindim ve aşağı indim. Kahvaltı hazırlamaya başladım.

Kahvaltıyı hazırladıktan sonra herkesi çağırmaya başladım. Sıra Minho'yla benim odama gelmişti.

Minho'nun yanına gittiğim da dona kaldım çünkü onunda boynu aynı benim gibiydi.

Aklıma çok kötü şeyler geliyor umarım öyle birşey yaşanmamıştır.
Anında yüzüm kıpkırmızı olmuştu.

Minho varlığımı fark etmiş olacak ki gözlerini açtı ve bana "Günaydın güzelim " dedi.

Bende ona günaydın dedikten sonra asıl konuya gelmeliydim.

"Minho senle bişey konuşmam gerekiyor ama seninle benim aramda kalacak anlaştık mı? " dedim.

Minho yattığı yerden doğruldu ve "Tamam güzelim anlaştık " dedi.

"Dün ben fazlasıyla içmiştim biliyosun ki" dedim Minho'ya baktım. Bana kafa salladı. Devam ettim.

"3. şişemin yarısına geldikten sonra hiçbirşey hatırlamıyordum. Ve daha sonra bana neler olduğunu da bilmiyorum"dedim.

"Sabah baktığımda boynum mosmordu ve seninde öyle ayrıca üstümde pijama yoktu. Normal kıyafetlerim vardı. Sormaktan korkuyorum aramızda kötü birşey yaşanmadı değil mi? " diye sorar sormaz utançtan yerin dibine girmiştim resmen.

Sonra Minho konuştu. "Sen dün yurttan gidince İ.N'i peçete zoruyla konuşturdum. Senin ağlayarak yurttan gittiğini öğrenince hemen seni aramaya başladım. Saat de baya geç olmuştu. Belki yurda geri dönmüşsündür diyip geri dönüyordum ki sen yavru bir köpeğin ellerinden tutmuştun ve telefonumfan müzik açmıştın. Köpekle dans ediyordunuz. Daha sonra sana seslendim. Sende bana döndün ve Bunda iki yıl önce bana yaptığını unutmadım. Dedin ve dudaklarıma yapıştın.

Daha sonra öpüşürken dilini de soktun araya sonra bende kayışlar koptu zaten beraber öpüşürken sen benim boynumu emmeye başladın. Bende durmadım ve istemsizce bende seninkini emdim.

Biz bir saate yakın böyle öpüştük. Daha sonra saat daha da geç olunca seninle beraber yurda geldik. Birden sen içeri geçip ağlamaya başladın. Sonra bana sarıldın ve kucağımda uyuya kaldın.

Seni yukarı çıkarttım ve yatağına yatırdım. Üstünü öyle görünce içim rahat etmedi ve üstüne pijamalarını giydirdim merak etme başka birşey olmadı tamam mı? " dedi.

Utançtan ne diyeceğimi bilemedim. Sonra kendime gelip "Yaptığım salaklıktan dolayı senden çok özür dilerim. Hem ne kadar meraklıymışsın sen öyle hemen söyledin olan biteni. Hem bak söz verdin kimseye söylemeyeceksin değil mi? " dedim.

Sonra çapkınca sırıttı ve kafa salladı tam yanından kalkacaktım ki beni belimden tutup çekti. Beni kucağına oturttu. Sonra "Söylemem ama bir şartla " dedi.

Sertçe yutkundum ve sordum "Neymiş o şartın? " dedim.

Sonra ekledi. "Bir kere daha öpüşeceğiz diğerinde pek tadına varamadım. Sonuçta sen sarhoştun." dedi.

Kafamı hayır anlamında salladım. Tam kalkacakken beni daha sıkı tuttuk ve "Herkese söylememi istiyorsan sıkıntı yok. "dedi.

Her ne kadar istemiyor gibi dursam da bende istiyordum onu öpmeyi çünkü ona aşıktım hemde 2 yıldır öyle aşıktımki düşünmediğim an kalmıyordu Minho'yu.

Mecbur kalarak kabul ettim. Ben kabul eder etmez Minho dudaklarımızı birleştirdi. Çok hızlıydı ama bir o kadarda yavaş çözemiyordum. Bende ayak uydurmaya çalışıyordum bu hareketlerine. Bu sırada elleri rahat durmamış bir elleriyle belimin açık kalan yerini diğeriyle ise bacağımın açıkta kalan yerlerini okşuyordu. Bu hareketleri hoşuma gidiyordu.

Benim de istemsizce ellerim saçlarına gitmişti.

Böyle öpüştük birkaç dakika. Daha sonra ayrıldık dudağımdaki ruj Minho'nun dudağına bulaşmıştı. Sonra Minho'yu uyardım.

"Yüzün resmen öpüştük diye bağırıyor. Ayrıca boynunda. " dedim ve güldüm. Gülerken kafamı yukarıya kaldırdığımdan bunu fırsat bilerek gelip boynumdan öptü.

Ona kızgın bir şekilde bakarken "Madem senin rujun ve boynumuda bu hale getiren sensin düzeltmek senin işin. "dedi.

Peşinden banyoya gittim. Dudağındaki ruju sildim ve boynuna da kapatıcımdan sürdüm. Daha sonra kendi rujumu da tazeledikten sonra Minho'yu üstünü giyinmesi için odada tek başına bıraktım. Çıkmadan da kahvaltıya inmesi gerektiğini söyledim.

Diğerlerini de çağırdıktan sonra bende aşağı indim. Beraber yemek yedik. Yani ben buzumu yedim. Sonra prova yapmak için evden çıktık.

8. bölüm sonu
Bu bölümü nasıl buldunuz.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen
Minho ve Y/N der susarım.
Hala adını koyamadılar ya
Her fırsatta öpüşmesi mı biliyorlar ama fğfmsögşd

YENİ ÜYE Mİ? (HEMDE KIZ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin