☕üç☕

283 48 13
                                    

12.10.2023

"Bu kadar çok konuyu ne ara biriktirdim, hatırlamıyorum."

Vize tarihleri belli olmuştu. James harıl harıl çalışıyordu. Sonra yaparım dediği dersler başına bela olmuştu ve dışarı çıkamıyordu derslere gidip gelmek dışında.

Remus bazı derslerde yardım ediyordu ama ikisi farklı bölümlerde oldukları için onun da kendi vizelerine çalışması gerekiyordu.

"Bir dahakine her şeyi zamanında yapacağım ya bu nedir? Kahve içmek için sevdiğim kafeye bile gidemedim iki gündür. Hazır kahve içiyorum sıcak su ekleyip. Sinirlerim bozuldu iyice."

"Üzgünüm, James. Tezgahtaki çocuğu da göremedin iki gündür."

Remus gülerek söyledi bunu. James ise anlamsız bir bakış attı.

"Onun konumuzla ne alakası var?"

"Aslına bakarsan ben de merak ediyorum. Her fırsatta çocuğun ne kadar sinir bozucu olduğundan başlayıp dişlerinin ne kadar beyaz, saçlarının ne kadar siyah olduğunu söyleyerek bitiriyorsun."

James duraksadı. Remus'a döndü, önündeki deftere not alıyordu. Tamam belki bazen konusunu açıyordu o çocuğun. Hakkında da demediği kalmıyordu. Dişlerinin beyazlığı, saçlarının siyahlığı gibi şeyler de kaçıyordu ağzından. Ama bu ona karşı bir şey hissettiği anlamına gelmezdi.

Konuyu değiştirmeye karar verdi. Gerçi Remus zaten konuyu kapatmıştı.

"Yemek yemeye gidelim mi patlayacağım yoksa yakında."

"Olur, gidelim. Bir saatten ölmeyiz."

İkisi de üstlerine montlarını ve botlarını giyip çıktılar. Kombin yapmak ile uğraşacak vakitleri yoktu. Zaten üzerlerinde kapşonlu ve eşofman vardı. O kadar da garip ve kötü durmuyorlardı.

"Pizza yemeye ne dersin, Remus? En son iki hafta önce yedik."

"Olur, onu yemeye gidelim."

🤎🤎🤎

"Beyin hücrelerimin tekrar yerine geldiğini hissediyorum. Oğlum çok iyi."

James yemekten sonra hareketlenmişti.

"Sakin ol James."

Geldikleri yer kampüse yakın, çevredeki mekanlardan biriydi. En güzel pizzalar burada oluyordu. Diğer yerlerde aynı lezzeti alamıyorlardı.

Hesabı ödeyip kalktılar. Dışarıda yakın zamanda yapılacak olan yardım etkinliği için çalışan öğrenciler vardı.

Remus panikle James'e döndü.

"James, cüzdanımı unutmuşum."

20 dakika yol geldikten sonra bunu söylemesi çok manidardı. Mecburen geri döndüler.

"Sen git al ben burada bekliyorum."

"Tamam."

Remus içeri girdiğinde James telefonuna bakmaya başladı. Pek mesaj yoktu. Telefonu geri cebine koydu. Remus da hemen dönmüştü.

"Hadi gide-"

Remus'un lafını kesen arka taraftan gelen kavga sesleriydi.

İki kişi, erkek olduklarını seslerinden anlamışlardı çünkü hava karanlıktı. Birbirlerine bağırıyor, itişiyorlardı.

Sağdaki kişi soldakine yumruk attı, yumruk attığı kişi yere yapıştı. Artık yüzüne sokak lambasının ışığı vuruyordu ve James onun kim olduğunu anlamıştı.

"Remus, bu sana bahsettiğim çocuk."

___________________________

Fight!!

Kavga ettiği kişi kim sizce?

Kendinize iyi bakın. Görüşürüzz.


12432 // jegulus ✓✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin