☕dört☕

249 44 17
                                    

13.10.2023

"Daha iyi misin?"

Çocuk dün gece James ve Remus'un yanında kalmıştı. Eve geldiklerinde panikle yüzüne pansuman yapmışlardı. Aralarında konuşma olmamıştı.

James gelip çocuğa kendi kıyafetlerinden vermiş, yatağındaki çarşafları değiştirmişti.

Çocuk halsizdi, konuşmaya mecali yoktu. Kendini uykuya bırakmıştı. Büyük ihtimalle sabah pişman olacaktı. Tanımadığı birinin evinde kaldığı için.

James bütün gece uyumamış onun başında beklemişti. Uyanır da bir şeye ihtiyacı olursa diye.

Kavga ettiği kişi kaçmıştı. Kim olduğunu merak ediyordu James. Daha adını bile bilmediği bu çocuğun hayatını merak ediyordu.

"Daha iyiyim. Teşekkürler."

Remus'a teşekkür etti ama ben olsam beni terslerdi dedi James içinden. Çocuğun kendisine ayrı bir siniri vardı sanki. James'ten haz etmiyordu.

"Kahvaltı etmek ister misin?"

Çocuk Remus'a bakıp aydınlanmışcasına ayağa fırladı ve üstünü değiştirmek için kıyafetlerini aramaya başladı.

"Kahretsin! İşe geç kaldım!"

James, ayakkabılarını giymeye giderken ona yöneldi.

"İşe mi gideceksin?"

"Evet?"

Remus, James'in yanına geldiğinde çocuk çoktan evden çıkıp gitmişti.

"Dediğin kadar varmış, James. Ben abarttığını düşünmüştüm."

James silkelenip çocuğun peşinden gitti. Ona yardım etmişlerdi ve hiç değilse bir açıklamayı hak ediyorlardı. Ya da adını. Adını bile bilmiyorlardı.

James, montunu giymekle de uğraşmamıştı. Hemen çıkmıştı. Çocuğu gördüğünde yanına koşup kolunu tutarak onu durdurdu.

"Gerçekten mi? Sana yardım ettim. Adını söylemeye bile tenezzül etmedin!"

Çok öfkeli hissediyordu. Artık patlama noktasına varmıştı. Çocuk sabrını bir güzel sınamıştı.

"Ne olsun istiyorsun anlamıyorum?"

"Sadece neden benden bu kadar nefret ettiğini anlamaya çalışıyorum!"

"Sevmedim seni kardeşim, olamaz mı?"

"Kimdi dün gece kavga ettiğin kişi?"

"Seni ilgilendirmez?"

"Hadi ama. Benden nefret ettiğin halde benim odamda kalmayı kabul ettiğine göre gerçekten korkuyorsun ondan."

Çocuk durdu. Ciddi bir şekilde James'e baktı. Yüzü asılmıştı.

"Hayatıma bulaşma."

James kaşlarını çattı.

"Neden? Bak sana-"

"Yardım edip sonra da yaptığın iyiliği başıma kakacaksın. Evet, biliyorum. Gerek yok, kalsın."

"Haksızlık ediyorsun."

James kırıldığını hissediyordu. Çabaladıkça ters tepki almak onu yormuştu. Belki de bıraksam iyi olacak diye düşündü.

Anlamı yoktu. Çocuk ona her zaman böyle davranacaktı. Kendini boşuna hırpalıyordu. Hem zaten adını bile bilmiyordu.

Hayatına girebileceğini düşünmekle aptallık etmişti.

Bir şey demedi. Derince nefes alıp arkasını döndü. Yurda doğru yürümeye başladı.

Gidiyordu. Tıpkı istendiği gibi.

O an iki kelime duydu. Umudunu yitirdiği an kulağına iki kelime doldu.

"Adım, Regulus."

___________________________

Şükür.

Regulus niye bu kadar ters davranıyor sizce?

Bu hikayeyi sevin lütfen.🫶🏻🫶🏻

Kendinize çok iyi bakın. Görüşürüzz.

12432 // jegulus ✓✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin