09.10.2023
"Kafede hiç tanımadığım bir çocuk vardı, Remus."
James dün yaşadıklarını Remus'a anlatıyordu. Ancak vakit bulup konuşabiliyorlardı. Remus'un ders programı bu dönem daha ağırdı. Daha fazla ders almıştı ve her yere yetişmek zorundaydı.
James ve Remus oda arkadaşıydılar. Üniversitenin ilk senesinde yemekhanede sıra beklerken tanışmış, sonrasında aynı odayı paylaştıklarını öğrenmişlerdi.
Bu dönem ise kendi evlerine çıkmaya hazırlanıyorlardı. Yeni yıl gelmeden kampüse yakın bir eve taşınacaklardı. Sadece tadilatın bitmesini bekliyorlardı. Kiraladıkları eve fazla masraf etmek istemiyorlardı aslında ama bazı yerler gerçekten düzeltilmeliydi. Ev sahibi ile anlaşıp ortak bir şekilde tadilat parasını karşılamışlardı.
"İsmini sordun mu?" dedi Remus elindeki kitapları James'e verirken. Botunun bağcığı çözülmüştü. Yere eğildi.
"Sordum ama yine aynı aksilikle cevap verdi. Papatya çayı falan içmeli."
Remus, yerden kalkıp James'in elindeki kitaplarını aldı. Kütüphanenin önüne gelmişlerdi.
"Ben burada senden ayrılıyorum James. İstersen bugün kafeye bir daha git. Belki de dediğin çocuk dün sadece kötü tarafından kalkmıştır. Bugün daha düzgün konuşursunuz."
"Derslerim bitti. Gidebilirim şimdi."
"Kolay gelsin."
"Sana da, iyi dersler."
"Sağol."
🤎🤎🤎
James kulaklığını çıkarıp derin bir nefes aldı.
İşte yine başlıyoruz diye geçirdi içinden. Kapıyı araladığında tanıdık zil sesi yine kendini belli etmişti.
Tezgahta duran kıvırcık saçlı kişi de öyle. James yavaşça ona doğru yaklaştı.
"İyi günler."
Çocuk bakışlarını James'e çevirdi.
"İyi günler?"
"Dünkünden alabilir miyim?"
Çocuk yine aksi bakışını çıkarmıştı ortaya.
"Herkesin siparişini aklımda tutma özelliğim yüklenmedi henüz. O yüzden siparişinizi söylemenizi rica edeceğim."
Bugün de olmayacak sanırım dedi James'in iç sesi.
"12432 numaralı kahve."
"Pekala."
Çocuk dünkü gibi kahveyi hazırlamaya başladı. Bu sefer 4 tane masa doluydu.
James 10 dakika kadar bekledi ve kahvesini aldı.
"Bak, iyi bir başlangıç yapmadığımızı biliyorum ama her gün gelirim buraya. En sevdiğim mekanve tatsızlıkla gelmek isteyeceğim son yerdir. Aramızı düzeltsek olmaz mı?"
"Aramız kelimesini kendine sakla. Daha bir gün tanıdığın insanlarla aran olmaz."
James tekrar sinirlenmeye başlamıştı.
"Buna mı takıldın?"
"Bak, sadece buraya gel ve siparişini al tamam mı? Duygusal bir bağ kurmana gerek yok benimle."
James üstelemedi. Karşı taraf isteksizse üstelemenin hiçbir zaman anlamı ve sonucu olmazdı.
Kahvesini alıp dışarıya attı kendini. Yerdeki yaprakları ezerek yurda doğru yolunu tuttu.
__________________________
Regulus...biraz...sinirli.🤏🏻
Bölümlerin uzunluğu bu şekilde olacak. Çok uzun değil.
Kendinize iyi bakın. Görüşürüz.