SUÇ SANATI - IZDIRAP KALESİ KISIM 1

79 5 14
                                    

Romanya, Braşov toprakları

Olaylardan 5 Yıl önce...

    Bir kötülük yükselmişti Romanya topraklarında uzun süredir. Kendilerine Ejderin çocukları diyen bir örgüt III. Vlad Drakula'nın yolundan giderek bir süredir katliamlar yapıyor ve Romanya yerel yönetimlerine baskıcı bir askeri kuvvet uyguluyorlardı. Çok geçmeden Romanya yönetimi PANAK özel milis kuvvetlerinden bu konu hakkında yardım istemiş ve PANAK güçleri tüm azameti ile Braşov topraklarına girmişlerdi. Konu ile ilgili yardım aldıkları kişi dedektif Aden bu grubun akıl ekibinde yer alıyor ve Bran Kalesi yakınlarında büyük bir askeri organizasyon kuruyorlardı.

    Bölgeye direk hava saldırısı ya da yıkıcı bir güç ile girmeleri imkansızdı, çünkü alınan istihbarata göre kalede ve çevresinde çok sayıda sivil rehine vardı. Böyle bir harekât toplum tarafından uzun zaman eleştiri getirir ve PANAK için mutsuz müşteriler geliştirirdi. Zaten bir süredir Afrika üzerinde yaptıkları işler yüzünden medyada kötü tanınıyorlardı. Operasyonu direk olarak PANAK özel harekât sorumlusu Yaver Erdinç yönetiyordu. Birkaç yıl önce bu örgütün İstanbul üzerindeki tüm varlığını dedektif Aden neredeyse tamamen temizlemişti. Şimdi ondan bu yapıyı tamamen yok etmek için tüm desteğini alacaklardı. Özel operasyon yetkilileri ve Dedektif Aden harekât öncesi bilgilendirme konuşması için bir araya geldi. Dedektif Aden önünde slaytın olduğu bir panoda konuşmaya başladı.

    "Ejderin Çocukları örgütü bildiğimizin aksine eski bir tarikat değil eski Eflak prensini taklit eden daha neo bir yapılanmadır. Son 20 yıldır varlıkları aktif bir şekilde dünyanın özellikle de Avrupa'nın birçok yerinde kendini gösteriyor. Gelir kaynakları Avrupa üzerindeki uyuşturucu ve kadın trafiği. İşimizi burada bitirebilecek olmamızın en önemli nedeni hücre tipi bir yapılanmadan çok sanki resmi bir birim gibi tek başlı davranıyorlar. Liderleri III. Vlad Drakula'nın soyundan geldiğini söyleyen Alexandru Caturix. Tabi tarikat içerisinde bilinen adıyla III. Alexandru. Kendisi psikopat eğilimleri olan son derece tehlikeli bir terörist. Saldırıları genel olarak Müslümanlar, Museviler ve göçmenler üzerine oluyor. En son edindiğimiz bilgiye göre Orta Doğudan Avrupa'ya geçmeye çalışan 200 üzerinde mülteciyi kaçırmışlar ve Braşov kalesinin zindanlarında tutuyorlar. Benim söyleyeceklerim bu kadar. Yaver Bey." diye davet işareti yaparak ön sıradaki yerine oturdu. Daha sonra slaytın önüne geçen Yaver Erdinç işin askeri ve taktiksel kısımları ile ilgili kısa bir bilgilendirmede bulundu.

    "Bran Kalesi stratejik olarak erişilmesi zor ve dağ tepesine konumlanmış şekildedir. Takım 1 gece olduğunda 12 kişilik bir ekiple ana ilerleyiş yolunu takip edecek ve dikkati güvenli bir şekilde üzerine çekecek. Bu kaleye fark edilmeden girmemizin herhangi bir imkânı yok. Kale sinyal saptırıcılar ve bozucular yüzünden hava indirme, uydu izlemesi ve dron harekâtı için elverişsiz durumda. Takım 2 yamaçtan ölüm tırmanışı yaparak batı avlusuna tırmanacak ve sızma harekâtı başlatacak. Takım 3 ve 4 güney surlarına sıcak çatışma anında cehennemi kusacak. Ellerindeki tüm mühimmat ile ana kapı ve güney duvarını dövecekler. Kale suni yaratılmış bir sis ile görüşü sıfıra indiriyor. Termal kameralar kale dışında çok fazla ısı algılıyor. Öncü gönderilen casus ekiplerden dönmeyi başaran olmadı fakat yükselen çığlık sesleri burada sivil birikmesi olduğunu gösteriyor. Kör atış yapılmayacak. Tek bir şansımız var çocuklar dileyelim ki personel kaybımız ve sivil kaybımız fazla olmasın. Harekât 03:00'da başlayacak. Bol şans arkadaşlar."

    Konuşmanın ardından ortamda soğuk bir hava hakimdi. Bunlar normal er ya da standart bir askeri birim değildi. Özel eğitimli paralı askerler olan PANAK birimleriydi. Tek bir amaç için eğitilirlerdi, bul ve yok et. Buna rağmen korkuları yüzlerinden okunuyordu. Duydukları şeylerin yüzde onu bile doğru olsa hiç de iç açıcı bir manzara onları beklemiyordu. Ejderin Çocukları tıpkı temel aldıkları III. Vlad gibi acımasızlardı. İnsanları yağlı kazıklara geçiriyor, bağırsaklarını deşiyor ve günlerce onları o şekilde ölüme terk ediyorlardı. Başka bir söylentiye göre düşmanlarının kalbini yedikleri ve kanlarını içtikleri söyleniyordu. Harekât öncesi Aden külliyat üzerine araştırmalarına devam ediyordu. Eğer her şey yolunda gider ve kaleyi ele geçirirlerse İstanbul'da şahit olduğu örgüt üyelerinin sembolünü taşıdığı kitabı ele geçirmek zorundaydı. Bu kitap III. Vlad'ın kendi kanıyla yazdığı bir çeşit dini kitaptı. Bunca zaman Aya Sofya müzesinde korunurken çalınması ardından hastalıklı görüşlere yol gösterici oldu. Eğer bu işin sonsuza dek kapanmasını istiyorsa kitabı mutlaka bulmalı ve ne yapacağına o zaman karar vermeliydi.

Suç SanatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin