SUÇ SANATI - IZDIRAP KALESİ KISIM 3

44 8 15
                                    

    "Ve onlar özgürlükleri pahasına cenneti reddettiler. Meleklerin secdesi sırasında sırtlarını güneşe yüzlerini karanlığa döndüler."

    Elde kanlı bir papirüs ve birçok etrafa saçılmış delil. Dedektif Aden ve ekibi katili yakalayamamışlardı ama ilk kez onu yakalamaya bu kadar yakın oldukları için kendini tutamadan histerik bir şekilde gülümsüyordu. Artık yapmaları gereken tek şey kayıp parçaları birleştirmekti. Derhal papirüs ve yerdeki kan örneklerini analiz için ana birime gönderdiler. Yere düşmüş olan bir parça kumaş dikkatini çekti Aden'in. Yerde hafif nemlenmiş olsa da hala bir şeyler anlatabilir gibi duruyordu. Önce hassas iki parmağı arasında ufaladı kumaşı. "Keten ve Yün dedi kendi kendine, burada eşine pek rastlanmayacak bir dikim şekli." Sonrasında burun deliklerini kapatacak şekilde burnuna dayadı kumaşı ve derin bir nefes aldı. Bir patlama şeklinde kokular dans etmeye başladı ciğerlerinde. "Hmm... belirgin bir balık kokusu bayat balık, fırınlanmış yeni tuğla ve çamurun belirgin ayırt edici naçizane kokuları, yoksa bir taş ocağımı?" Daha derin bir nefes aldı ve bir anda göz bebekleri hiç olmadığı kadar büyüdü "Nasıl, nasıl olabilir bu koku... imkânsız" kafasına şimşekler çaktı her şey belirgin bir şekilde sahneler halinde dökülmeye başladı gözlerinde. "ZAMBAK". Derhal telsizine sarıldı Aden ve çıkışa doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı. "Tüm birimlerin dikkatine şüpheli 1.75 boyunda beyaz tenli, kızıl kıvırcık saçlı Romanya uyruklu bir kadın. Şahıs 28 yaşında Gri bir BMW kullanıyor olası bulunduğu lokasyon bilgileri terminale yükleniyor. Tüm ekipler eşkâl tekrarı veriyorum 1.75 boyunda beyaz tenli, kızıl kıvırcık saçlı kadın 28 yaşında. Gidelim Buse acele etmemiz gerekiyor" dedi. Yardımcısı Buse'ye. Buse şaşkın bir şekilde "Bana lütfen küçük bir bez parçasından katili hissettiğini söyleme!" dedi. "Hissetmedim kim olduğunu biliyorum. O Sevgi acele etmeliyiz." dedi.

    Bacağındaki kanama çok ağırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

    Bacağındaki kanama çok ağırdı. Anladığı kadarıyla bir atar damara denk gelmişti ve kanamayı basit bir tamponlama ile durdurması çok zordu. Sevgi kanlar içinde oturduğu yerde yarasını geçicide olsa iyileştirmeye çalışıyordu. Yanındaki boş bira kutusunu aldı. Önce eliyle metali iyice bastırarak düz bir hale getirdi. Ardından cebinden çıkardığı zippoyla onu yakmaya kızarıncaya kadar ısıtmaya başladı. Kanaması çok şiddetliydi canının yanması yüzünden ağlamasına engel olamıyordu. "Anne" diye çığlık atarak ağlıyordu. Yeterince kızmış olan bira tenekesini merminin deldiği yere var gücü ile bastırarak etine yapışacak şekilde bastırdı. Çığlık atarak anne diye ağlamaya devam ediyordu. Param parça olmuş elbisesinden bir parça koparıp etine yapışmış olan teneke ile beraber yarasını bastırarak sıktı. Sevgi iç cebinden papirüsleri çıkardı. Eksik sayfayı fark etti ama artık bir önemi yoktu. Yapması gereken son bir ritüel kalmıştı. Onu da yaptıktan sonra artık her şey son bulacaktı. Acısına rağmen içini bir huzur kapladı. Ayağa kalkmak için kendini motive etti. Geceyi geçirecek güvenli bir yer bulmalıydı. Aden'i tanıyorsa çoktan ifşa olduğunu biliyordu. Şu an İstanbul'da olan her emniyet birimi detaylı bir eşkâli ile onu arıyor olmalıydı. Kimseden yardım alamaz ve kimseyle iletişime geçemezdi. Kağıtçı çocukların önceden kullandığı ama şimdilerde orada olmadıklarını anladığı kuytu bir yıkık binanın içine girdi. Kendini ısıtabilmek için ufak bir ateş yaktı. Sürekli anne diye sızlanarak ağlamaya devam ediyordu. Papirüsleri ateşin aydınlatacağı şekilde önüne yığdı ve parçaları birleştirerek son ayin için her şeyden emin olmaya çalıştı. Ağzından karanlık sözler çıkmaya başladı.

Suç SanatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin