Geçen hafta olanlardan sonra yeni yeni kendime geliyordum. Hâlâ nasıl ayakta durabildiğimi, mantıklı düşünebildiğimi bilmiyorum. Ölüm meleği hayatıma girdikten sonra yüzlerce ölümle karşılaşmaya başlamıştım. Pek çok kişi ölmüştü ve ölmeye devam ediyordu. O kadar çok hayal kırıklığına uğramıştım ki bazen sadece oturup saatlerce ağlamak istiyordum. Ama biliyordum ki kuzenim Taehyun'un katilini bulmadan ağlayamazdım, oturamazdım ve vakit kaybedemezdim.
Katilin Yeonjun olma ihtimali yüksekti, çünkü sürekli bir şeyler saklıyordu. Ama eğer katil gerçekten oysa... Ben, ben bir insanı öldüremezdim. İntikamımı öldürerek alamazdım. Ölerek kaçmasına izin veremezdim. O cezasını çekecekti ama bu yolla değil. Onu adalete teslim edecektim. Ama o an şimdi düşündüğüm gibi mantıklı davranabileceğimi sanmıyordum. Tek dileğim elimi kana bulamadan bu gizemi çözmekti.
"Beomgyu hazır mısın?"
Soobin'in sesini duyar duymaz bakışlarımı kapının girişine çevirdim. Bu akşam eski okulumuz Yeong-wonhan Lisesi'nden bir öğrencinin düzenlediği partiye gidecektik. Amacı eski dostları bir araya getirmek olsa da çok riskli bir davetti ve buna rağmen birçok kişi partiye gidecekti. Kai ve Yeonjun'un da geleceğini düşündüğümüz için birlikte bir plan yapmıştık ve bu yüzden biz de partiye katılıyorduk. O gün... Ölüm meleği kısa süre içinde iyileşmişti. Tam gitmek üzereyken Soobin ve benim telefonlarımıza parti ile ilgili toplu mesaj bildirimi gelmişti ve hızlıca ne yapacağımızı konuşmuştuk. Sonra camı açıp oradan atlamıştı ve atlarken bir an bana gülümsemişti. Evet, doğru duydunuz. O soğuk kalpli ve ürkütücü bakışlı ölüm meleği neredeyse belli olmayan bir şekilde gülümsemişti. O günden beri bir şeyleri sorguluyordum. İnsan olmadığı için duyguları olmadığını söylüyordu ama o zaman mutlu hissetmezdi veya sinirlenmezdi. Onu henüz üzgün görmemiştim ama kesinlikle duyguları olduğuna emindim.
Soobin'e hazır olduğumu söyledim ve birlikte dışarı çıktık. Annelerimiz başta gitmemize izin vermemişti ama sık sık haber verme şartıyla izni koparmıştık. Otobüse binip parti mekanına doğru yol aldık. Taehyun ile orada buluşacaktık. Mekanın önüne geldiğimizde Taehyun'un sokakta duvara yaslandığını gördüm.
Karşılaşınca selam verdim ama selam vermeden direkt kapıdan içeri girdi. Bazen gerçekten... Neyse. Girişte davetli listesini okuyan biri vardı ve Taehyun davetli değildi o yüzden nasıl içeri gireceğini merak ediyordum ama görevli onun adını okumamasına rağmen bizimle birlikte içeri girdi.
"Nasıl oldu bu?" dedim merakla.
"Meslek sırrı diyelim."
Demek meslek sırrı... Acaba onu hipnoz falan mı etmişti? İçeri girdiğimizde onlarca kişinin masa başında sohbet edip bir şeyler yediklerini gördüm. Biz boş bir kanepe bulduk ve üçümüz de yan yana oturduk. Etrafa bir göz gezdirip tanıdık bir yüz aradım ama Kai ve Yeonjun henüz ortalıkta gözükmüyorlardı. Telefonumu çıkarıp anneme mekana geldiğimize dair bir mesaj attım ve Taehyun'a döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gloved Man
Mystery / ThrillerBir gece Yeong-wonhan Lisesinin arka bahçesinde Kang Taehyun'un cesedi bulunur. Kuzeni Beomgyu ertesi gün Taehyun'un ölüm haberini aldığında yıkıma uğrar. Aynı gün okula Taehyun'a tıpatıp benzeyen gizemli bir öğrenci gelir ve okulda bir takım cinaye...