Dayımla ilerlemeye devam ettik. "Dayı."dedim. "Neden dışarıdan gidiyoruz?"
Hiçbirşey demedi. Defalarca sormama rağmen ses etmedi. Durdum.
"Babam nerede lan benim? Nereye götürüyorsun beni? Bişey söylesene artık." diye bağırdım. Ağlamaya başladı dayım.
"Ne diyeyim kızım? Gel kendin gör." dedi ve yürümeye devam etti. Peşinden gittim ama susmuyordum . Ağlamaklı bir şekilde "Öldü dimi? dedim. Dönüp suratıma baktı ve şu cümle çıktı ağzından.
"Bu kadar ağır bir imtihanda senin kaderinmiş kızım. Başın sağolsun."
Gözlerim karardı yere dizlerim üstüne düştüm. Bütün gücüm bitti. Ne demek başın sağolsun? Babam nasıl ölür benim?Babam ya babam. Benim canım,benim ilk aşkım,dağım..
Feryat etmeye başladım. Yengem geldi koşarak. Kaldırdı beni.
"Düşme." dedi ağlayarak. "Düşme sen çok güçlüsün." dedi.
Benim gücüm babamdı. Babam yoksa ben neyim? Benim gücüm toprağın altına mı girecekti?
Hayır olamaz. Ben babamın kızıydım gücümü ondan alıyordum. Ne olacaktı şimdi? Hani benim gücüm?
Dayım ve yengem beni tutup yürümeye başladılar. O ana yaklaşmıştık.
Kafamı bi kaldırdım. Koskocan yazan o "MORG"
İşte bende orada öldüm. Gözlerimin önünde cenaze arabası. Benim babam neredeydi?
Annem bayılmış. Her köşede tanıdıklar. Ben o kadar kalabalığın içinde yalnız kaldım. Çünkü ben babasız kaldım. Benim babam neredeydi? Cenaze arabasının üstünde tabut.
Çığlık atarak " Benim babam bunun içindemi lan? Benim babam bundamı?Benim babam burada yatamaz çıkarın onu ordan,babaaammm...." dedim.
Beni alıp morgun içine soktular. Babam tabutta değil morgdaymış. Biz gördükten sonra götüreceklermiş babamı.
İçeriye soktular beni. İçerisi çok soğuktu. Benim babam soğuk sevmez. Benim babam üşürdü. Ellerim titriyordu. Hala inanamıyordum. Dermanım yoktu. Halsizleştim iyice. Gücüm kalmamıştı. Benim babamın gücüne ihtiyacım vardı çünkü ben babamın güçlü prensesiydim.
Bi kapak kaldırdılar birde altında ne göreyim?
Babam...
Yırttım kendimi. Kalk dedim baba kalk. Sen bu değilsin sen bu olamazsın. Dokunmama bile izin vermediler. Yuva kokan babamı son kez koklamama izin vermediler. "Ciğerimi sökün ama beni babamdan mahrum bırakmayın." dedim.
Ama dinlemediler. İş kazası olduğu için otopsi yapılacakmış. Dokundurmadılar bana.
Yalnız bırakın bizi dedim . Yine dinlemediler gitmediler başımdan. Diz çöktüm ve şu cümleler döküldü benden ;
" Baba ben seni böylemi gönderdim? Ben sana seninle kalayım dedim. Ben seni son kez mi canlı gördüm. Şimdi sen ölümüsün baba?Kalksana hadi okşa saçlarımı. Kızım ben ölmedim desene baba. Prensesim desene bana baba. Ben senden hiç gidermiyim demedin mi bana? Nereye gidiyorsun baba? Ben nasıl büyüyeceğim? Kalk baba sana çok ihtiyacım var. Beni sensizlikle bırakma baba bu çok ağır kaldıramam. Prensesin kaldıramaz. Ben sensiz güçsüz kalırım. Kolum kanadım olmaz. Ben yarım büyüyemem baba. Ben sensiz büyüyemem baba. Kalk ne olursun kalk. Sesini duyayım. Sarıl bana ama yeterki kalk. Ben o evde sensiz ne yaparım. Kimi arayacağım baba. Mamim kalk prensesin geldi. Ben nasıl yapacağım şimdi. Beni kim koruyacak? Gölgesiz yaşayamam baba. Yalvarırım beni sensiz bırakma. Yuva kokuna beni hasret bırakma. Benim dağım yıkılamaz. Yeşil gözlerine kurban olurum aç gözlerini. Ben seni toprağa veremem baba. Sen karanlıktan korkarsın bilirim. Bak kızın geldi. Prensesin geldi. Nefes almıyor musun sen şimdi? Ben sensiz nasıl nefes alacağım baba. Bu yara beni yaşatmaz. Kalk birlikte ölelim baba. Sen yoksan ben nasıl varolayım babamm. Mamim. Kurban olduğum. Babam. Kalk uyan ne olursun. Bak ben çok güçsüz kaldım ellerim titriyor,saçlarımı okşa buradayım de. Desene baba kalksana. Buradasın ama neden uyanmıyorsun. Şaka olsun baba. Kalksana baba. Yeter bak korktum inandım şaka bu dimi ? Uyan hadi yeter bu kadar. Kalksana baba. Baba buradakiler sana dokunmama izin vermiyor. O benim kızım bırakın dokunsun desene baba. Ben sana dokunamıyorum baba yalvarırım aç gözlerini. Çok erken baba ben daha çok küçüğüm. Gitme baba gidemezsin. Bana herşeyi öğrettin ama sensizliği öğretmedin baba. Ben bu konuda cahilim. Bilmiyorum. Ne yapacağım baba ben sensiz ne yapacağım bilmiyorum. Kalk ne olursun. Ben sensiz çok korkarım. Babam nolur duymuyormusun sesimi. Feryadımı duymuyormusun. Baba neden tepki vermiyorsun. Baba açsana gözlerini son kezde olsa kızım de bari babam. Kızım de . Nolur baba nolur. Allah'ım al canımı nolur. Burada babamın yanında al. Bana bu imtihanı yaşatma Allah'ım. Al canımı. Babama ver. O yaşasın. Kardeşlerim annem ne yapar Allah'ım. Beni bu sınava sokma. Ben çok güçsüzüm benim babam gitmiş ben kalsam neye yarar. Al canımı Allah'ım. Bu çok ağır. Duy sesimi Yarabbi! Duy!"
O an dünya durdu. Hayatım durdu. O an ölmedim ama çocukluğum öldü. On yedi yaşımda öldüm ben. Birdahada hiç büyüyemeyecektim.
Beni zorla dışarı çıkardılar. Yetkilinin yakasına yapıştım. "Bırakın beni." dedim. "Bırakında son kez göreyim mamimi."
Ama bırakmadılar. Cenaze arabasına baktım ardından gökyüzüne. Benim babam melek olmuştu. Son kez duyamadım sesini. Görmedim o aramayı. Bağırdım yine gökyüzüne bakarak;
"Babam bedenin burda ruhun nerede. Sen nereye gittin? Sen neredesin. Ben çok yalnızım baba. Bu kadar kalabalığın içinde göremiyorum seni. Saklandın dimi şaka yapmak için. Neredesin çık gel."
Herkes perişandı. Annem mahvolmuştu. Kardeşlerim daha ne olduğunun farkında bile değiller. Şok içindeydiler. Küçük kardeşim geldi yanıma.
"Abla." dedi. "Babam nerede?
Kucağıma alamadım onu. Gücüm yoktu halsizleşmiştim iyice . Yine çöktüm dizlerimin üstüne. "Babam melek oldu. O birdaha gelemeyecek ama biz ona gideceğiz" dedim.
"Neden gelemeyecek abla ? Babam nerde?" dedi.
Dilim tutuldu ne diyecektim ona daha çok küçüktü. Korkmuştu iyice. Gözyaşlarımı sildi. "Ağlama abla bak babam melek olmuş sevinsene neden ağlıyorsun? Ne kadar iyi biriydiki melek olmuş." dedi. Küçüktü daha bilmiyordu melek oldu diyişimin öldü anlamına geldiğini..
Birdaha babamızı göremeyeceğimizi bilmiyordu. Ortanca kardeşim köşede diz çökmüş şok içinde " Babam,babam,babam,babam." diyordu sadece. Çok içindeydi.
Sonra babamı tabuta koyacaklarını söylediler. Yırtındım "Korkar diyorum size anlamıyor musunuz?" dedim. Ama dinlemediler. Benim babam ölemezdi....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAVUŞAMAYAN İKİ KUL
No FicciónNe demiş Ramiz Karaeski;Her İhanet Sevgiyle Başlar. Ezel dizisi senaryoydu ama gerçeğini yaşadığım bu hayat... Derinlemesine Hissedilen Duygular ve yaşantılar.. Kayıplar ve yaşanamayanlar.. Kavuşamayan iki Kul..