Pazar günü uyandığımda kahvaltımı yaparken Alican ile çektiğimiz videoyu biraz izlemiştim. Henüz kurgusunu yapmamıştım. Büyük ihtimalle bu akşama yetiştirir ve videoyu yüklerdim.
Kahvaltıdan sonra evi temizlerken Aslı arayıp dünün nasıl geçtiğini sormuştu ben de ona yaptıklarımızı anlatmıştım. Her zamanki gibi fazla tepki vermiş ve dediği şeylerde haklı olduğunu söylemişti.
Dün zaten Alican artık arkadaş olduğumuzu belli etmişti. İletişimimizi devam ettirmek istiyordu.Ben video çektikten sonra görüşeceğimizi düşünmezken o benden çok daha farklı düşünmüş olmalıydı.
Onunla iletişimde kalmakta bir sakınca görmüyordum. Anlaşabileceğim birisiydi.
İşimi bitirdikten sonra kendime bir kahve yapıp hem dinlenmek hem de videoyu kurgulamak için salona geçtim ve videoyu düzenlemeye başladım. Bir yandan da kahvemi içiyordum.
Videoyu izlerken Alican'ın benle temasa geçtiği kısıma gelince dün yaşadığım hissi tekrar yaşamıştım. O kısmı başa alarak birkaç defa izlemiştim.Gözlerimi kaçırarak etrafa baktığım kısmı videodan kırpınca daha az dikkat çeker olmuştu. Eğer kırpmasaydım yorumların bununla ilgili olacağını biliyordum.
Videoyu sonuna kadar düzenleyip bitirdikten sonra yüklenmesi için saatini ayarlayıp açıklama kısmına Alican'ın hesabını ve kendi hesabımı ekledim. İşim bitince boş bardağımı mutfağa bıraktım ve tekrar içeri dönüp bilgisayardan takip ettiğim diğer kanalların videolarını izlemeye başladım.
İzlediğim videonun yarısındayken telefonum çalmaya başlayınca videoyu duraklatıp telefonuma baktım. Alican'ın aradığını görünce ne diyeceğini merak edip hemen açtım.
"Efendim Alican?"
"Ne yapıyorsun?"
"Videomuzu düzenledim. Şimdi de oturuyorum. Sen?"
"Ben de evdeyim de şey diyecektim sana."
"Ne diyeceksin?"
"Akşam yemek yemeye gidelim mi?"
Teklifini duyunca kaşlarımı kaldırıp birkaç saniye bekledim ve cevap verdim.
"Ne için?"
"Bir şey için mi olması gerekiyor? Arkadaşımla yemeğe çıkamaz mıyım?"
"Yani tabii ki çıkarsın. Beklemiyordum da şaşırdım. O yüzden öyle tepki verdim."
"Buluştuğumuzda videodan başka bir şey konuşmadık. Düzgünce bir yemek yiyelim istedim."
"Yani sonuçta video için buluştuk. Başka bir şey konuşmamış olmamız normal."
"Sen pek istekli değil gibisin.Cidden hayatımdan hemen çıkmayı düşünüyormuşsun."
"Yok Alican ya yanlış anladın. Olur gidelim yemeğe."
"Yanlış mı anladım yoksa ayıp olmasın diye çeviriyor musun?"
"Hayır cidden yanlış anladın. Neden istemeyeyim hem?"
Dilimin ayarının olmadığını bir kez daha anlamıştım. Konuşma tarzım yüzünden insanlar beni çok soğuk ve ters birisi olarak görüyordu. Aslında öyle değildim.
Özellikle başından beri Alican bana karşı çok kibar olduğu için şimdi ona karşı büyük bir kabahat işlemiş gibi hissetmiştim. Kendimi düzeltmek için Alican cevap vermeden tekrar konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sᴡᴇᴀᴛᴇʀ ᴡᴇᴀᴛʜᴇʀ {ᴀʟɪᴄᴀɴ sᴀʙᴜɴsᴏʏ}
Fanfiction"𝑨𝒏𝒅 𝒏𝒐𝒘, 𝒔𝒐 𝒍𝒆𝒕 𝒎𝒆 𝒉𝒐𝒍𝒅 𝑩𝒐𝒕𝒉 𝒚𝒐𝒖𝒓 𝒉𝒂𝒏𝒅𝒔 𝒊𝒏 𝒕𝒉𝒆 𝒉𝒐𝒍𝒆𝒔 𝒐𝒇 𝒎𝒚 𝒔𝒘𝒆𝒂𝒕𝒆𝒓."