Sınır: 95 oy, 95 yorum.
***
Arabanın içinde sessiz sessiz oturuyorduk. Alican arabayı çalıştırmamıştı bile. Öpüştükten sonra ikimiz de ne yapacağımızı bilmediğimiz için eşyaları toplayıp dönmeye karar vermiştik.
Gitmeye karar vermiştik ama yaklaşık 10 dakikadır oturuyorduk. Birimizin konuyu açması gerekiyordu. İkimiz de konuşmama kararı almış gibiydik.
Daha fazla susmaktansa konuşmak doğruydu.Onu öpen ben olduğum için konuşması gereken kişi bendim.
"Alican. Seni öptüğüm için kızgın mısın?"
"Karşılık verdim Beste. Sence kızgın mıyım?"
"Bilmiyorum yani. Çok ani oldu. Biraz da erken."
"Erken olduğunun ben de farkındayım."
"Kafanı karıştırmak istiyorum dedim ama benim daha çok karıştı."
"Sadece o yüzden mi öptün? Yoksa gerçekten öpmek istedin mi?"
"Doğrusu. Bana öyle bakarken seni öpmekten başka bir şey aklımdan geçmiyordu."
Kendi kendine gülüp kafasını salladı. Bakışlarımı ona çevirmiştim ama içimde fırtınalar kopuyordu. Hâlâ öpmek istiyordum.
"Pekala. Çok açık bir şekilde aramızda bir çekim var. Bunu biliyoruz."
"Öyle."
"Ama şu an bir adım atmak veya bir şeyi netleştirmek için çok erken. Bunu da biliyoruz."
"Evet."
"Ben hızlı davranıp her şeyi mahvetmek istemem. O yüzden akışına bırakalım diyorum."
"Ben de öyle düşünmüştüm."
"Arkadaş olarak devam edelim."
"Arkadaşlar öpüşmez Alican. Arkadaş diyemeyiz."
"Flört? Ya da ne diyorlardı ona? Crush falan?"
"Bir şey demek zorunda değiliz. Alican ve Beste olarak devam edelim."
"Tamam. Sen nasıl dersen."
"Gidelim mi?"
"Aynen.Seni bırakayım ben geç olmadan."
Arabayı çalıştırıp evime doğru sürerken hâlâ vücudum yanıyor gibi hissediyordum. Dudaklarının etkisinden çıkamamıştım. Sanırım bu durumdan düşündüğümden fazla etkilenmiştim. Dudaklarına bakışlarımın kaymasına engel olamıyordum.
Dikkatimi dağıtmak için ve biraz da olsun hava almak için camı açtıktan sonra radyoya uzanıp rastgele birkaç tuşa basmıştım. Çıkan şarkıyı ilk başta anlamamış sözlere girince içimden küfür ederek gözlerimi kapatmıştım.
And if I may just take your breath away
Ve eğer nefesini kesebilirsemI don't mind if there's not much to say
Söyleyecek bir şey olup olmamasını pek de umursamamSometimes the silence guides a mind
Bazen sessizlik zihne rehberlik ederTo move to a place so far away
Uzak bir yere gitmek için
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sᴡᴇᴀᴛᴇʀ ᴡᴇᴀᴛʜᴇʀ {ᴀʟɪᴄᴀɴ sᴀʙᴜɴsᴏʏ}
Fanfiction"𝑨𝒏𝒅 𝒏𝒐𝒘, 𝒔𝒐 𝒍𝒆𝒕 𝒎𝒆 𝒉𝒐𝒍𝒅 𝑩𝒐𝒕𝒉 𝒚𝒐𝒖𝒓 𝒉𝒂𝒏𝒅𝒔 𝒊𝒏 𝒕𝒉𝒆 𝒉𝒐𝒍𝒆𝒔 𝒐𝒇 𝒎𝒚 𝒔𝒘𝒆𝒂𝒕𝒆𝒓."