11.ACININ TEBESSÜMÜ

14 3 0
                                    







Bölüm Şarkıları
Kıraç - Hasretinle Yandı Gönlüm
İlyas Yalçıntaş - Sadem
Göksel - Acıyor





11.ACININ TEBESSÜMÜ

Ben küçükken geceleyin yetimhanede yatağımda uzanırken yıldızları sayardım. Gökyüzü öyle karanlığa boğulurdu ki, geceleri odayı kapkaranlık yapardı. Yıldızlar benim tek arkadaşımdı, Gecenin o soğuğunu, tenime değen buz gibi rüzgârları hatırlıyordum.

Her gece ailemin beni alacağını düşünerek, yıldızlara bakarak dilek tuttuyordun. Sırf bu yüzden uyumadığım geceler olmuştu.

Bilincim sanki hem buradaydı hem de yok gibi. Uyanmak zor bana. "Asu," Sanki ses hem içimde hem dışımda gibiydi. Ses tanımıyordum, yoksa annem beni mi bulmuştu. Annem gelmişte beni mi arıyordu, gözlerimi açtığım an beni görecekmiş gibi. Duyduğum ses kapının ardından geliyordu. Bir el saçlarımda geziniyordu, dokunuşu hissediyordum.

Bu dokunuş anne gibi hissettiriyordu, kim dokunuyordu tanıyamıyordum. Dokunuşu hissettim, sesleri hissediyordum. "Anne," diyebildim kendi sesimi bile tanıyamadım. Ağrı o kadar çoktu ki yüzümü buruşturabildim, çığlık atsam sesimi duyabilecekler miydi? Bedenim aynı anda gerildi sonra gevşedi, yatakta sanki diken üstünde uzanıyordum.

"Asu," diye ses duydum bu Figen'e aitti. Yüzüme çok yakındı ve yeşil gözlerinden akan yaşlar yüzüme baraj yapıyordu. "Allah'ım çok şükür," Yüzümü avuçlarının içine aldı. Parmak uçlarıyla yüzümü okşuyordu. "Güzelim canım," diye hıçkırdı, söylenen kelimeler boğazıma batıyordu. Başımı hareket ettirdim, titreyen kaşlarım ve dolan gözlerimle onlara baktım.

Hiçbir şey söylemediğimi fark ettim Dudaklarımın üzerine sanki ağırlık koymuşlardı. Figen'in gözyaşları yüzümü talan etti. Ceyla Fırat abiye sarılmış ağladığını gördüm göz ucuyla. Boğazım düğüm düğümdü. Gözlerim onu ​​arıyordu ama yoktu.

Kapının açıldığını duyunca gözlerimin hedefi Barış oldu. Yanıma ulaşarak "Kardeşim, çok korkuttun beni. Özür dilerim seni koruyamadım." diye sarsılarak ağlamaya başladı. Serum takılı olan kolumu kaldırarak yüzüne dokundum. "Abi," dedim. Avuç içime sakalları batıyordu. "Söyle abim," dedi. Yıllardır birbirimize hasret kalmış gibi sarılıyorduk. "Senin suçun yok, bak kardeşin iyi," dedim ağlayarak.

"İyisin evet, benim küçük kardeşim güçlü," alnımdan öptü. Bir yandan saçımı okşuyor, bir yandan da öpüyordu beni. "Barış," diye fısıldadım ve sonra her şey içimi deşiyormuş gibi bağırarak, "Beni buldu." diye ağlamaya başladım. Gözyaşlarım iniltilerimle birlikte durmadı, kimseyi duymamaya başladım. Duyduğum şey o adamın sesiydi, bana dokunuşuydu.

Ağlamalarım şiddetlendi. Acı o kadar umurumda değildi ki çırpınıyordum yatakta, kaçmak istedim. Doğrulmak için kendimi zorladım. "Asu dur!" dedi Barış endişeyle. "Yavaş sakin ol." dedi.

"Buldu beni, öldürecek. Yine ruhumu parçalayacak, beni senden alacak." diye inledim. Gözyaşlarımın arasında "Barış," dedim. "Asu güzelim her şey yolunda," elleriyle bedenimi sabit tutmaya çalışıyordu. Bunu yaptığı için bedenim yanıyordu. Değildi hiçbir şey yolunda değildi. "Hayır değil, olsaydı böyle olur muydu?" dedim bağırarak.
"Buldu," dedim tekrar gözyaşlarına boğularak.

"Kimse seni bulmadı, seni hiç kimseden alamaz." dedi Barış. Gözyaşlarım aksada acıdan inlemelerim durmamıştı. Kafamı sallayarak onu reddettim. Kapı sertçe açıldı. "Alacak!" diye bağırdım. "Ne oldu?" diye bağırdı, Gökalp gelmişti. "Ona ne dediniz?" dedi sert sesiyle.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 6 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VİRANE GÖNLÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin