"Herkes ağlıyor mu yoksa ben mi yağmurum?"
Bölüm Şarkıları
Ayla Dikmen - Anlamazdın
Güncel Gürsel - Artıktay - Bu Yüzden
Mavi Gri - Ben Sende Yandım
7.SARALTINIM
Sabah şiddetli baş ağrısıyla uyandığımda koltukta uyuyakaldığımı fark ettim. Uyuşan bacaklarımı koltuktan aşağıya sarkıtıp terliklerimi giydim. Gözlerimi tam açamamıştım. Bir yandan esneyerek ilaç almaya gittim. Çekmeceye baktığımda ağrı kesici yoktu. Ağrıdan zihnim bulanıyordu. Ağrı kesici için eczaneye gitmem gerekliydi.
Oflayarak yatak odama girip üzerimi değiştirdim. Koyu mavi kotumu ve krem crop badimi giydim. Saçlarımı basit bir topuzla toplayarak telefonumu ve cüzdanımı beyaz kol çantama koydum. Zaman kaybetmeden evden çıktım. Taksi durağından taksiye binerek en yakın eczaneye gittim.
"İyi günler. Ağrı kesici alabilir miyim?" dedim. Minyon tipli kız "Tabii," dedi sevecen tonla. Parmaklarımı bir yandan alnıma götürüp masaj yapıyordum. Ağrı gözüme vurmaya başlamıştı. İlacı aldıktan sonra eczaneden çıktım. Acıktığımı hissettiğimde yolun üstündeki kafeye yöneldim. Sabahın erken saatleri olduğu için kafe pek kalabalık değildi. Kahvaltı gelmeden ağrı kesiciyi içmeyecektim. Tost ve çay siparişimi verdikten sonra camdan yolu seyretmeye başladım.
Çocuğunu okula götüren anne, evcil hayvanını dışarıda gezdiren adam. Cadde epey kalabalıktı. Garsonun masaya getirdikleriyle karnımı doyurmaya başladım. Karnım doyunca su sipariş edip ilacı içtim. Aldığım ilaç bana iyi geliyordu. Ücreti ödeyip oradan ayrıldım. Sahile gitmek iyi gelir diye yürümeye başladım. Yavaş adımlarla yürüyordum acelemde yoktu.
Karşıdan karşıya tam geçecekten sırtıma sert cisim çarptı. Öne doğru yere yalpalandım.
Yüz üstü düştüğüm için alnımı yere vurdum. Burnum ve ellerimi yere sürttüm.
Dudaklarımdan acı bir inleme döküldü "Ah!" Sağıma baktığımda çantam yanımda yoktu. O sırada bir hanımefendi gelip "İyi misiniz?" diye sordu. Çantamı alan kişi koşuyordu şu an ona yetişmem imkansızdı. "Çantam, çantamı kaçırdı." dedim. Elindeki suyu uzatıp "Sakin olun biraz su için, polise gidelim." dedi. Uzattığı sudan içtim. "Teşekkür ederim." dedim.
"Önemli değil, yüzünüzde kanıyor isterseniz ilk hastaneye gidelim." dedi abla tavırla, "Yok ilk karakola gidelim." dediğimde kolumdan tutup yardımcı oldu kalkmama. "Genç bir çocuktu ikide bir size bakıyordu zaten simasını birazda olsa gördüm. İfade veririm ben de." dediğinde minnetle yüzüne baktım. "Çok teşekkür ederim." dedim.
Kadının arabasıyla karakola gelmiştik.
Hale abla memura ifade vermeye gitmişti. "Asu hanım buyrun sizin de ifadenizi alalım." dediğinde odaya girdim. Her şeyi baştan sona kadar anlattım. Hale ablanın dedikleriyle robot resmi işe yaramıştı. İşimizi kolaylaştırdı, bu karakola kaçıncı gelişimdi. Hale abla imzasını atıp ayrılmıştı karakoldan. Benim de ifadem bittiğinde kağıdı imzalamıştım, artık sıkılmıştım.
Memura dönüp "Artık gidebilir miyim?" diye sordum. Eliyle alnımı gösterip "Alnınız kanıyor, yüzünüzde yara bere olmuş arkadaşlar size yardımcı olsun isterseniz." dedi.
Elimi bir anlık alnıma götürdüğümde sızlamıştı. Ağrı kesiciyi boşa içmişim gibi ağrı kendisini tekrardan belli etti. Başımı olumsuzca sallayıp "Hayır, teşekkür ederim." dedim. Masanın üzerinden peçeteyi alıp parmaklarıma gelen kanı silmeye çalıştım. "Peki nasıl isterseniz. Peçeteyi alıp oraya bastırın akacak gibi duruyor." dedi memur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRANE GÖNLÜM
Romance"Sen, sen ölmüştün." diye hıçkırdım. Ellerini yüzüme koymuştu. Onu hissediyordum. Bu gerçek olamazdı. Hayır o gitmişti. Beni bırakıp gitmişti. Canımı hiçe sayıp gitti. Bütün bu olanlar yine hayal miydi? Yine gözümün önüne gelip canımı mı yakacaktı...
