1.ESARETİN GÖLGESİ

174 38 30
                                    



Öncelikle herkese Merhaba! Ben acemi bir yazarım. Çok harika, mükemmel, 4/4'lük bir yazı beklentiniz lütfen olmasın. Elimden geldiğince yazmaya çalıştım ve çalışıyorum. Eleştiri yaparken onur kırıcı ya da özgüvenimi düşürecek şeyler yazmayın. Hatalarım var ise affola buna yazım hatalarım da dahil. Bu dediklerinizi anlayışla karşılayacağınıza eminim, hepinize teşekkür ederim.

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. 💗

Bölüm Şarkıları

Ömer Balık - Stay
Anıl Durmuş - Acıyla Kucaklaştım
Zakkum - Dile Kolay Kalbe Değil



1.BÖLÜM
ESARETİN GÖLGESİ


Ruhumun parçalandığı dar vakitlerdi. İnsanın ruhu beraber olur derler ya benim ruhum ise toprak altındaydı. Yine yalnız başımaydım, içimdeki sesler, kalp kırıklığı, acının sesi. Kalbim kan pompalarken ki çektiğim o acı nefesimi kesiyordu.

Bomboş yolda yürüyordum. Sokak lambalarının aydınlattığı yollar, araba sesleri, insanların gürültüleri. Çok yorgundum, kırgındım, paramparçaydım. Dokunsalar yere yığılıp ağlayacak kadar güçsüzüm. Düşüncelerim kafamın içini yoruyordu. Sabahtan beri yürüdüğüm için nereye gittiğimi de bilmiyordum.

Kaldırım taşının üstünde gezinen kedi ile göz göze geldim. Yanıma gelmeye başlayınca ben de ona yaklaşmaya çalıştım. Çok güzel kediydi gözleri yeşilin tonlarından oluşuyordu.
Tüyleri o kadar yumuşaktı ki insanın sevesi geliyordu.

"Kedicik sende mi yalnız kaldın? Yoksa karanlıktan mı korkuyorsun? Gel bakalım kucağıma." Ben onu sevdikçe o da sırnaşmaya başladı. Sevgi hissedince güzeldir. Yoksa hissedirip yalan duygularla kandırmak mı güzel? Cebimden telefonumdan çıkarıp saate baktım. Ah saat bayağı geç olmuştu. Barış'ı aramam gerekiyordu. Sözde sabah anlaşmıştık. Onu arayacağıma dair, kesin kızacaktı.

Barış benim kardeşim, abim, babam gibidir. Ailem o benim, ondan başka kimsem yok. Yıllar önce onunla tanıştım. Arada kavga edip kırsakta birbirimizi bir şekilde affedip barışıyorduk. İkimiz de birbirimizin bir parçasıyız.

Telefon çaldı, direkt açtım.
"Alo." dedi sert bir sesle.
"Şükür kızım ya ne zaman aramayı düşünüyordun?" diye sordu.

"Ya sanırım unuttum ben." dedim sessiz bir şekilde.

"Vay be unutulmuşuz öyle olsun Asu hanım, biz burada götümüzü yırtalım ödümüz kopuyor bir şey olacak diye hanımefendi unuttum diyor." dedi.

"Lütfen kızma, gerçekten unuttum kafam allak bullak zamanın nasıl geçtiğini bile anlayamadım." dedim. Hak veriyordum kızmasına.

"İyi yaparsın yemek affederiz. Basit bu kadar değil mi?" dedi gülerek.
"Hıhım. Tabii Barış Bey." dedim.
"Neredesin sen?" Dedi.
"Evime yakınım, yani sanırım." dedim.

"Ne demek sanırım?" dedi şaşkın halde.
"Şey yolu karıştırmışım da evin yolunu unuttum." dedim evime yeni taşınmıştım.

"Aferin kızım sana. At konum geliyorum, hem şu yemeğimi de yaparsın." dedi.
"Gerçekten üç kağıtçısın." dedim.
"Ben de seni seviyorum, öptüm canım." dedi mutlu sesle.

Telefonu kapattığım an Barış'a konumu attım. Kaldırımda oturup onu bekliyordum, kediyi göremiyordum sanırım gitmişti. Nankör kedi sevdik kaçmış, insanlarda böyle değil mi? İki sevgi görünce kaçıyorlar.

VİRANE GÖNLÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin