9.SAYDAM YUMRUKLAR

29 5 0
                                    








Bölüm Şarkıları
Zemin Kat - Sana Benzeyen Her şeye
Bayhan - Seninle Olmak Var Ya
Kamuran Akkor - Ben Sarhoş Oldum
Sezen Aksu - Çocuklar Gibi

Keyifli okumalar, iyi dinlemeler ✨




9.SAYDAM YUMRUKLAR

Gelen mesajı okumuş öylece duruyordum. Ne yapacağım? Barış'ı telaşlandırmak istemiyordum. Korkuyordum ve bu elimde değildi. Korkak ruhum sadece alışkındı. Gergin şekilde oradan oraya dolanıyorum. Streslendiğimden dolayı direkt tırnak etlerimi çekmeye başlamıştım. Canımın acıdığını hissetmiyordum. Sakin kalıp bunu Barış'a anlatmaya çalışacaktım.

Şu an saat epey geç olmuştu. Onu rahatsız etmek istemiyordum. Yine aynı yerden kırılmaktan korkuyorum. Küçük Asu'nun ona yenilmesini istemiyordum. Bana yaşattıklarının her birini teker teker ödetecektim.

Güneş doğmuştu. Uyumak istemiyordum, kendime kahve yapmayı düşünüyordum. Öğle saatlerinde Figenlerle mangala gidecektik. O zamana kadar kitap okuyabilirdim. Kahveyi hazırlayıp, camın kenarındaki minderlerden birine yerleştim. Camı açıp havanın içeri girmesini sağladım. Kitabın has kokusu burnuma ulaşınca açıp okumaya başladım. Güzel bir kitaptı, Stefan Zweig - Kızıl.

Kitapta şöyle bir yazı geçiyordu; "Binlerce insanın arasında yapayalnız olmanın ne anlama geldiğini bilemezsin." Bu yazının beni anlatması üzmüştü. Kendimi perişan hissediyorum, zayıf gibi, çünkü insanlardan farklı gibiydim. Gitgide daha berbat, kötü, değersiz, gereksiz olduğumu hissediyordum.

Bu hislerden ne zaman geçecektim. Ne zaman iyi olacaktım? Ne zaman değerli hissedilecektim? Ne zaman sevilecektim? Bu soruları düşünmek istemiyordum. İçimdeki dul yalnızlıktan vazgeçemiyordum. Kapı çalınca düşüncelerimden ayrıldım. Oturduğum yerden kalkıp kapıya ilerdim. Kapının deliğinden baktığımda bir yaşlı kadın vardı.

Açtığımda elinde tabakta börek vardı. "Merhaba güzel kızım," dedi. Gülümseyerek "Merhaba," dedim. "Börek yapmıştım, kokusu gelmiştir diye sana da getirdim." dedi.
"Teşekkür ederim teyzecim, ellerine sağlık," dedim. "Alıştın mı kızım buraya?" diye sordu.

"Evet," dedim kafamı sallayarak. "Bir sıkıntın, isteğin olursa bana söyle olur mu?" diye sordu. İnce düşüncesi beni mutlu etmişti. Ufak tebessümle dediklerine karşılık verdim. "Hemen üst dairende yaşıyorum. Sana daha fazla rahatsızlık vermeyeyim kızım," deyip kapıdan ayrıldı. Börek bozulmasın diye dolaba koydum. Saate baktığımda 10:38'idi o kadar hızlı geçmiş ki anlayamadım.

Oraya elim boş gitmek istemiyordum. Kek mi kurabiye mi yapsam diye düşünüyordum. Sanırım kek yapacaktım, çünkü kurabiye malzemelerinden bazıları yoktu. İşimi sağlama almak için kek yapmak en iyisi. Kek yapmak gözüme az geldiği için sarma da yapmayı düşündüm. İlk keki yapacağım için malzemeleri çıkartıp kekin harcını hazırlamaya başladım.

3 yumurta ve şekeri çırpıcı ile çırptım. Diğer malzemeleri ekledikten sonra kakaoyu da ekledim. Isınması için fırını 200C'ye ayarlamıştım. Kekin harcını kaba döktüm. Kaptaki harçtan bir parmak alarak tadına baktım. Güzel olmuştu, onay verdikten sonra ısınan fırına koydum. O olana kadar sarmanın içini ayarlayacaktım. Gerekli malzemeleri tezgaha bıraktım. Ta ki soğanın olmadığını fark ettim.

Bu yüzden markete gitmem gerekliydi. Kekin olmasını bekledim. Öyle çıkacaktım yoksa. Aklıma gelmemişti bir an. Ellerimi yıkayıp içeriye adımladım. Etraf dağınık mı diye baktım. Aslında bir süpürge açsam iyi olur gibiydi. Fırından ses çıkınca mutfağa gittim. Kek olmuştu, bu benim için iyi olmuştu.

VİRANE GÖNLÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin