Her müphem bir fırtına olur kalır izi
Bölüm Şarkısı
Sezen Aksu - Küçüğüm
Sezen Aksu - Ünzile3.KATİLİN MAKTULÜ
Sene 2013 / Kasım ayı
Küçük kız oyuncak bebeği ile oynuyordu. Yetimhanede ki kızlar onunla arkadaş olmuyordu, onlara göre o güzel değildi. Her güzelin bir kusuru olur derler. Her çirkin kalbinin de bir nefreti olur. Kızlar ona bakıp kıkırdamıştı.
Örgülü sarı saçlı kız ona iğrenerek baktı. Arkadaşlarına fısıldayarak onunla uğraşacaklarını söyledi. Bugün onun doğum günüydü kimse bilmiyordu. Kızlar yanına yaklaşınca gerilmeye başlamıştı.
Gözlerini kaçırarak onlara bakmıyordu. Sarışın kız "Bebeğini bize ödünç verir misin? Çok güzel de." dedi sahte gülümsemeyle, o bunu duyunca sevindi bebeğine güzel demişlerdi. Kafasını sallayarak bebeğini onlara uzattı.
Kızlar gidince tek başına kalmıştı, her zaman olduğu gibi. Küçük adımlarla cama ilerledi, hava kararmaya başlamıştı. Yağmur çiseliyordu. Omzunda hissettiği elle bakışını camdan çekip o kişiye baktı.
İlk defa görüyordu bu kızı, içinden yine ne için dalga geçecekti diye düşündü. Kız "Selda anne seni çağırıyor." dedi. Acaba neden çağırıyordu. Korkmuştu yoksa onu sinirlendirecek bir şey mi yapmıştım diye endişelendi.
Onu kızdırmamak için hızlı adımlarla odasına gitti. Selda Hanım'ın yanında bir adam vardı gülerek konuşuyorlardı. Onu fark ettiler sessiz tonla "Efendim Selda anne." dedi. Adam kızı görünce süzdü onu kırmızı elbise giymişti. Saçında tacı vardı, ona yakışmıştı.
Selda "Yarın, bir aile seni görmeye gelecek." dedi sert sesle. Sert sesini duyunca titredi. Sevinmişti, onunda bir ailesi mi olacaktı. Parmaklarıyla uğraşırken Selda'nın yanındaki adam "Bizi tanıştırmayacak mısın Selda?" diye sordu. Selda eşi Altay'a anlamsız bakışlar atıp "Asu, yetimhanenin sessiz sakin kızı, sevilecek bir yanı yok. Annesi babası kim bilmiyoruz. Böyle kızı kim sever ki " dedi acımasızca. Bunu duyan kızın gözleri dolmuştu. Adamın hoşuna gitmişti kız.
Selda "Çıkabilirsin." dedi. Kız usulca odaya doğru ilerlemeye başlamıştı. Uyku saati geldiği için herkes odasındaydı. Koridor kapkaranlıktı, adımlarını hızlandırdığı sırada bir el kolundan tuttu.
Bu Selda annesinin odasındaki adamdı. "Nereye gidiyorsun?" diye sordu adam. Kız korkarak "Odama gidiyorum." dedi.
"Selda annenden izin aldım, oyun oynayabiliriz." dedi adam. Kız tedirgin oldu. Selda annesi kızardı. Adam "Gelirsen yeni aldığım oyuncakları göstereceğim." diyince kızın gözleri parladı, ilk defa birisi onunla oyun oynayacaktı. Adam elini uzatmıştı, kızın tutmasını beklerken kız tutmuştu.İkisi de odasından uzak bir odaya girdi. Adam hemen kapıyı kız fark etmeden kilitledi. Etraf karanlıktı, kızın eli hâlâ adamın elindeydi. Ne olacağını bilmeden o eli tutmuştu. Güvenmek bu kadar basit miydi bir insana. Halbuki o daha küçüktü güvenmek nedir bilmiyordu.
Küçük kız "Oyuncaklar nerede? Barbie var mı? Benim hiç barbiem olmadı. Diğer kızların var ona dokunmama izin vermiyorlar." dedi. Adam "Gel bakalım barbieden daha güzel oyuncaklar aldım." dedi. Odada yürüdüklerinde karşılarına bir yatak çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRANE GÖNLÜM
Romans"Sen, sen ölmüştün." diye hıçkırdım. Ellerini yüzüme koymuştu. Onu hissediyordum. Bu gerçek olamazdı. Hayır o gitmişti. Beni bırakıp gitmişti. Canımı hiçe sayıp gitti. Bütün bu olanlar yine hayal miydi? Yine gözümün önüne gelip canımı mı yakacaktı...