Keyifli okumalar dilerim 🌸Bölüm Şarkıları
Sezen Aksu - Sultan Süleyman
Dedublüman - Gamzedeyim Deva Bulmam
Göksel - Acıyor
Seksendört - Anlayamazsın
Musa Eroğlu - Mihriban2.ZEHRİN SARMAŞIĞI
Gözlerimi açtığımda tavandaki ışık gözümü aldı. Etrafa bakındığım da hastanede olduğumu anladım. İçeri de kimse yoktu, o yoktu. Sanırım gitmişti. Susamıştım yanımdaki komodinde su yoktu. Kafamı tekrardan yastığa gömdüm.
Gözleri hâlâ üzerimdeymiş hissediyorum. Kapı açıldı, direkt oraya baktım. O buradaydı. Göz göze geldik. "Uyanmışsın." dedi. Yutkunarak "Evet." dedim. Elindeki poşeti komodine koydu. Dilimi kurumuş olan dudaklarımın üstünde gezdirdim. Ona dönüp "Su, su var mı?" diye sordum. Başını sallayıp poşetten su uzattı.
Sanki çölde yaşayan bir insanmışım da su bulmuşum gibi rahatlamıştım. "Teşekkür ederim. Yardım ettiğiniz için. Sizi de rahatsız ettim." dedim titrek nefesle
Elini cebine koyup küçük koltuğa oturarak "Öncelikle rahatsız etmedin. Her kim olsaydı ederdi." dedi, hayır etmezdi bilmiyordu ki etmezdi.Başımı eğerek parmaklarımla oynamaya başladım. Ona bakmadan "O adam nerede?" dedim. "Şimdi sen o adamı düşünme, çıkış işlemlerini hallettim. Birazdan çıkacağız." dedi.
Barış'ı aramalıydım, ona haber vermesem telaşlanırdı. Koltukta oturan adama dönüp "Telefonumu gördünüz mü?" diye sordum. Sesimi duyduğunda çatık kaşlarla bana baktı "Eşyaların çekmece de." dedi. Yanımda ki çekmeceden telefonumu bulup aldım. Şarjı vardı buna sevindim.
Barış'ın numarasını bulup onu aradım. "Efendim." dedi. Nasıl diyeceğimi bilemedim ellerim titremeye başladı. "Barış ben..." dedim. "Ne oldu bir şeyin mi var? Neredesin Asu?" diye sordu telaşla.
"Hastanedeyim. Beni alır mısın?" diye sordum."Hangi hastanedesin? Çabuk konum at." dedi telefonu yüzüme kapattı. Ona mesaj atıp telefonu kapattım. Yabancı adam telefondaki konuşmalarımı duymuştu. Yere odaklanmış bakıyordu. Boğazımı temizleyip ona "Siz isterseniz daha fazla burada durmayın. Arkadaşım gelecek, yardım ettiniz teşekkür ederim tekrardan." dedim.
Bana bakarak "Arkadaşın kim ise gelsin gideriz." dedi. Gideriz derken bu adam kendini ne sanıyordu? Ona bakmaya başladım, gözleri kahverengiydi. Burnu düzgündü kıskanılacak bir burna sahipti. Çene kemiği sivriydi her ne kadar sert baksa da o bakışlarının altında masum çocuk yatıyordu sanki.
Kapı gürültüyle açılınca yerimde sıçradım. Barış gelmişti hızlı adımlarla yanıma gelip yüzümü avuçladı. "Güzelim, iyisin değil mi? Bir yerinde bir şey yok değil mi?" diye sordu telaşla. Vücudumu kontrol ediyordu. Ellerini tutup "Ben iyiyim Barış. Sakin ol önce." dedim. Ellerimi sıkıp "Kızım neden haber etmedin baştan bana." dedi.
O ayağa kalkmıştı. Barış sesi duyunca ona döndü ardından bana "Bu kim?" diye sordu. Öyle bir cevap verecekmişim gibi ikisi de bana odaklanmıştı. Boğazımı temizleyerek "Beyefendi bana yardım etti." dedim sakin sesle.
Barış "Eve gidince anlatacaksın ne olduğunu." dedi. Başımı sallayarak sedyeden aşağıya indim. Ayakkabılarımı giyindim. Barış omzuma kolunu atıp odadan çıkarttı bizi.
Çıkışa doğru gelmiştik. Barış ona dönüp "Sağ olun." dedi el uzatarak. O "Önemli değil." dedi Barış'ın elini sıkarak. Arabasına doğru ilerledi. Barışta ön koltuğu açıp arabaya bindirdi beni. Son kez göz göze geldim onunla dudaklarım kıvrıldı. Bakışları gözlerimdeyken hedefi dudaklarım oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRANE GÖNLÜM
Roman d'amour"Sen, sen ölmüştün." diye hıçkırdım. Ellerini yüzüme koymuştu. Onu hissediyordum. Bu gerçek olamazdı. Hayır o gitmişti. Beni bırakıp gitmişti. Canımı hiçe sayıp gitti. Bütün bu olanlar yine hayal miydi? Yine gözümün önüne gelip canımı mı yakacaktı...