VİRANE GÖNLÜM

4.KABUK BAĞLAYAN YARA

Keyifli okumalar ballı lokmalarım

Bölüm Şarkıları
Çağan Şengül - Papatya
Nurettin Rençber - Aşk Sana Benzer

4.KABUK BAĞLAYAN YARA

İnsan yalnız kaldığında anlar büyüdüğünü. Hayatın beni defalarca kez hak etmediğim şeylerle karşılaştırması acımasızdı. İçimdeki kız ile dışımdaki kız karşılaşsa birbirlerinden nefret ederdi.

Bir söz vardır: "En korkunç acılar, sessiz çekilen acılardır." derler. Sessizce çektiğim acılar, uykusuz gecelerim, kabullenmek istemediğim geçmişim. İçten içe bitiyordum.

Kahvaltımı yapmıştım, elbisemi ütülüyordum. Gün için hazırlanacaktım. Saat 11.55 idi az kalmıştı. Figen dakika başı arıyordu. Bu kızın heyecanı beni bitirecekti. Elbisemi giydim, aynanın karşısına geçtim. Ensemde topuz yapıp, öndeki kısa perçemlerimi çıkarttım. Hafif tonlar da makyaj yapmıştım.
Dudaklarıma nude tonlarında ruj sürmüştüm. Yakası çok açık değildi, alt kısımlarında küçük çiçekler bulunuyordu. Dizlerimin az altında bitiyordu. Elbise giyinmeyi seviyordum. Rahat olduğu için.

Telefonum çalıyordu. Arayan kişi Figen'di. "Efendim," dedim.
"Ayva çiçeğim hazırsın değil mi? Değilim deme bayılacağım yoksa." dedi. Gülerek "Hazırım, hazırım." dedim. Derin nefes verip "Oh be," dedi. "Ben sana konum atacağım. Ceyla abla da hazırmış az önce onunla konuştum." dedi. "Tamam." diyip telefonu kapattım.

Eşyalarımı alıp evden çıktım. Aşağı indiğimde boş taksi gördüm, hemen bindim. Ücreti ödeyip araçtan indim. Figen'i aradım. "Söyle ballı böceğim." dedi.
"Canım ben geldim." dedim. "Bekle, balkona çıkıyorum." dedi. Hava güneşliydi, güneş yakmıyordu. Etrafta oyun oynayan çocuklar vardı. Keşke, keşke benimde böyle anılarım olsaydı.

Figen'in bağırma sesini duyduğumda gözlerimi çocuklardan çektim. Deli kız sanki hiç göremeyecekmişim gibi el sallıyordu. Ona gülerek apartmana girdim. 3.katta yaşıyordu, yorulmamıştım. Kapıya vurmama gerek kalmamıştı bile Figen kapı ağzında bekliyordu.

Geldiğimi gördüğünde üstüme atlayarak sarıldı. "Ballı çörekim, bir tanem, esmer bombam hoş geldin." dedi heyecanlı sesle. "Hoş buldum güzelim," dedim. Ayakkabılarımı çıkarıp içeriye geçtim. İçeride olan kadınların gülme sesleri geliyordu. Figen'in arkasından gittim. Ceyla'da gelmişti. Elindeki tabağa içli köfte doldurmuş, yiyordu. O kadar iştahlı yiyordu ki canım çekmişti.

Beni gördüğünde ayağa kalktı, sarıldı. "Asu gel canım buraya otur." dedi. Yanına oturdum.
"Hanımlar, bayanlar, kendini yaşlı hissedenler hissetmeyenler ve çıtırlar. Sizi arkadaşım Asu ile tanıştırayım." dediğinde utanmıştım.

"Hoş geldin kızım ben Figen'in annesiyim," dedi sevecen tonla. "Hoş buldum efendim," dediğimde "Aman kızım ne efendimi Yasemin Teyze de bana," dedi samimiyetle.
Yasemin Teyze'nin yanında bir teyze oturuyordu. Geldiğimden beri gözleri üzerimdeydi. Gözleri boncuk boncuk bakıyordu, tam sevmelikti.

"Yaşın kaç kızım?" diye sordu güzel gözlü teyze. "23 yaşındayım." dedim. "Pek güzelsin. Var mı nişanlın?" diye sordu. Kafamı sallayarak "Yok." dediğimde gülümsemesi genişledi. "Ah Yasemin ah bizim oğlana evlen diye diye dilimde tüy bitti. Kız buluyorum oğlum git görüş diye dediğim an lafı ağzıma tıkıyor." dedi teyze.

Yasemin Teyze "Sevgi canım sen onu sıkma, belki de sevdiği veya sevgilisi vardır. Şimdiki gençleri bilmiyor musun? Söylediğimiz kızları beğenmiyorlar." dedi. "Doğru diyorsun. Hayırlısı bakalım." dedi. Figen tabağımı o kadar doldurmuştu ki bitirememiştim. Öylece duruyordu.
Ceyladaki olan iştaha şaşıyorum. Zayıf olmasına rağmen nasıl bu kadar yiyordu. Yan taraftan dürtülmeyle Figen'e baktım. "Efendim." dedim.
Gözleriyle tabağımı işaret ediyordu. "Doydum, çok koymuşsun hem." dedim.