8.UZAK YOL

28 6 0
                                    



Merhaba, keyifli okumalar dilerim.


Bölüm Şarkıları

Erkin Koray - Seni Her Gördüğümde
Linet - Aman Aman
Ferhat Göçer - Ayrılsak Ölürüz Biz



8.UZAK YOL

Taksiye atlayıp eve gelmiştim. Kendimi iyi hissetmiyordum. Figen birkaç kez arasada aramasına dönmemiştim. Kimseyle konuşmak istemiyordum. Karnım acıkmıştı yemek istesemde iştahım pek yoktu. Kanepe de oturmuş öylece duruyordum. Yaşananları düşünmeden edemiyordum. Gözlerim televizyondaki yansımama takılıp kaldı. Kapı sertçe vurulunca olduğum yerde sıçradım. Yavaş ağır adımlarla kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda Figen'in gülen suratıyla karşı karşıya geldim. "Hoş geldin." dedim.

"Hoş buldum, biraz zor bulsam da burayı," dedi nefes nefese. İçeriye davet ettiğimde "Senin alnına ne oldu?" diye sordu. "Salona geçelim anlatacağım." dedim. Çıkardığı ceketi alıp askılığa astım. "Açsındır şimdi yemek yapayım mı?" diye sordum.

Kafasını sallayarak "Yok değilim sağ ol güzellik," dedi. Oturma odasına geçtik ikimizde. "Aradım açmadın ben de bir şey oldu sandım." dedi.
"Keyfim yoktu bu yüzden açmak istemedim. Yanlış anlama lütfen beni," dedim mahcup şekilde.

"Olur mu öyle şey, ne oldu anlat." dedi. Şimdi hangi birini anlatayım ki. "Sabah ilaç almak için eczaneye gittim. Hırsız çantamı çaldı, karakola gittim. Orada da Gökalple karşılaştık ve tartıştık." dedim iç çekerek. "Vay şerefsiz iyisin değil mi?" diye sordu. "Evet iyiyim," dedim. "Abimle neden tartıştınız?" diye sordu. Söylemek ve söylememek arasında kalmıştım.

"Ufak bir mesele diyelim." dediğimde üstüne gitmedi. İçim rahatlamıştı. "Film falan izleyelim o zaman. Kahve yapayım, nasıl istersin?" diye sordum. "Şekerli olsun. Yardım edeyim mi?" diye sorduğunda onu reddettim. Ayağa kalkıp mutfağa geçtim. Kavanozdan kahveyi aldım. Suyu cezveye koyduğum da kahveyi de eklemiştim. Ayrı ayrı yapacaktım. Kahveyi sade içiyordum.

Kahveleri kendi halinde kaynamaya bıraktım. Yanına atıştırmalıklardan koyacaktım. Kahvelerin kaynadığını gördüğümde köpüklerini alıp, fincanlara döktüm. Tepsiyi hazırlayıp mutfaktan çıktım. Figen kumandayı almış filmlere bakıyordu. Kahveleri masaya bıraktım. "Buldun mu film?" diye sordum Figen'e.

"Evet buldum romantik film, biraz da duygusal en sevdiğimden." dediğinde güldüm. Kahveden bir yudum içtip sırtımı koltuğa dayadım. Filme odaklandım. Hasta bir kadınla aşka inanmayan adamı anlatıyordu film. Sanırım film kötü sonla bitecekti. Kötü sonlardan nefret ederdim. Dizlerimi kendime çektim, çenemi dizime dayayarak oturmaya başladım. Telefonuma düşen bildirimle çenemi dizimden kaldırdım.

Barış: Ne yapıyorsun cimcime?
Ben: Arkadaşım geldi, film izliyoruz ya sen?
Barış: Sana uğrayacaktım. Müsait değilsin sanırım.
Ben: Saçmalama soruyor musun bir de, buyur gel.
Barış: Yok, arkadaşın rahatsız olur.

Dediğinde Figen'e dönüp "Arkadaşım Barış gelecekmiş rahatsız olur musun?" diye sordum. Kahvesinden yudum alıp "Yok canım olmam." dedi. Telefona tekrardan dönerek Barış'a yazdım.

Ben: Olmazmış gel.
Barış: Tamam, bir şey lazım mı?
Ben: Yok yok, sen sağlam gel yeter.
Barış: Emredersiniz Asu Hanım.

Telefonu kapattım. Barış içinde atıştırmalık bir şeyler hazırlayacaktım. Bu yüzden gelmeden mutfağa gittim. Kahvesini şimdi yapmayacaktım, belki kendisine soğuk içecek almıştır. Kapının sesini duyduğumda mutfaktan ayrıldım.

VİRANE GÖNLÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin