ATEŞ'İN ADIMLARI

•KONAK•

'Devrim'den'

Ensemde bir nefes hissetim. Soğuk bir rüzgar heralde diyerek sırtımı dönüp uyuyamaya devam ettim. Fakat haziran ayındaydık yani rüzgar çıkması olanaksızdı. Önümü döndüğüm gibi Ateş'le burun buruna geldik. Yarı çıplak bir şekilde karşımda yatıyordu. Çığlığı basmadım değil. Korunç bir çığılıktı. Ateş yerinden sıçradı "Noluyo lan sabah sabah?" dedi uykulu sesiyle.
"Yarı çıplak bir şekilde yanımda yatıyorsun." diye devam ettirdim bende.

"Eee olabilir."
"Olamaz."
"Bi dakka dur lan"
"Ben senin yanında mı yatmışım." diye sanki kendi isteyerek yatmamış gibi şaşırdı Ateş. Aklıma abim geldi ve gözlerim dolup ellerimin titrediğini hissettim. Korkuyordum ya geniş olan şortumdan bir yerlerimi gördüyse. Ya abim gibi olursa. Ateş kaşlarını noluyor der gibi hafif çattı. "A-abimden." diyebildim zor, titreyen sesimle.
Hemen yanımdan kalkıp kendini banyoya attı.
İyiki yüz üstü yatıyordu da sırtını görmüştüm. Abim resmen yanımda çıplak yatıyordu çünkü. Bir süre yatakta oturduktan sonra bende hemen yataktan kalktım. Evde giymek için dolaptan tulum aldım ve onu giydim.
Ardından dağınık olan yatağı toplarken Ateş lavabodan çıktı.
Yüzüme bile bakmıyordu. Giyinme odadısına girdi bende boş olan lavaboya girdim.

'Ateş'ten'

Lavaboya girdim elimi yüzümü yıkamak için soğuk suyu açtım.
Elimi doldurduğum soğuk suyu yüzüme çırpıyordum ve beni ayıltmasına izin veriyordum.
Yüzümü yıkadıktan sonra havluyla iyice kuruladım.
Klozet kapağının üstüne oturdum ve kendimi sorgladım.
Dün çok mu içmiştim?
Çok içtiğim için mi onun yanında yatmıştım? Yoksa sebep bambaşka mıydı?
Ondan hoşlanamazdım çünkü onu zorla benimle evlendirtmiştim.
Hemde yarı çıplak şekilde yanında yatmışım. Umarım ona dokunmamışımdır.
Ben kasıtlı olarak hiç bir kızın yanında yatmazdım.
Cinsel ilişkiden sonra yanımda uyuyan kızların yanından kalkardım.
Başka odada uyurdum.
Sevmediğim kızın yanında uyuyamazdım..

'Devrim'den'

Kahvaltıya oturduk, ikimizde çıt çıkarmadan yemeğimizi yiyorduk. Kahvaltı masasında kuş sütü bile vardı resmen.
Ateş'in çaktırmadan bana bakışlarını hissediyordum.
"Ateş."
"Ne."
"Ne zamana kadar evli kalmak zorundayım."
"Bu sorunun cevabı senin hoşuna gideceğini
sanmıyorum." dedi tabağına bakarak.
Bende cevabını merak edememiştim.
Öyle dediği için tekrar gözlerim dolmuştu.
Çaktırmadan silip kahvaltıma devam ettim.

Kahvaltımı bitirmiş çayımı içiyordum ki Ateş'in ful sesde olan telefonu çalmasıyla ortamdaki sessizlik bozuldu.
Telefonu açtı ve bahçede konuşmaya başladı. 15 dakika sonra geri geldi ve

"Devrim bu akşam saat 7'de hazır ol seni almam gerekiyor."diyip evden çıktı.
Resmen odundu.
Kafamı sallamakla yetinmiştim.
Benim de kahvaltım bittiğinde hizmetçiler gelip sofrayı kaldırdılar.
Onlar kaldırırken bende telefonu elime alıp oyalanmaya çalışıyordum.
Sıkıntıdan patlamak üzereydim ki en yakın arkadaşım Merve aradı. Hızlıca telefonu açtım.

"Alooğğ"
"Aaaa Mervee."
"Ayy Devrim nabersiin?"
"İyi işte uzanıyodum, senden naber?"
"Bende aynı şekilde. Bak ne diycem 3 günden beri buluşmuyoruz. Bugün buluşalım mı?"
"Olur çok sevinirim, hem sana anlatmam gereken bir olayım var." derken sesimi olabildiğince hüzünlü çıkarmaya çalıştım.
"Ay gene ne olayı kız?"
"Mutlu  bir haber değil."
"Deme yaa, o piç serdar bir şey mi yaptı gene?"
"Gelince anlatırım ben bir buçuk saate **** cafede buluşalım."
"Tamam görüşürüüz."

Hızlıca yukarı giyinme odasına ışınlandım. Kıyafet aradım çünkü çoğu benim değildi ben eve geldiğim günün eve gelen öylesine koyulmuş kadın giysilerdi. Bir süre kıyafetleri giy çıkar yaptıktan sonra birini giydim.