'Devrim'den'
Ateş'in suratına bile bakmadan odadan çıktım.
Ortada Ateş'e bakmam gereken bir durum yoktu.
Yattığım odadan çıktıktan sonra geri girersem çokta iyi bir izlenim bırakmış olmazdım birde Ateş'in bağırmalarına hazırlıklı değildim.
Bu gece Hilal ile uyuyacaktım o yüzden Hilal'in odasına doğru yol aldım.
Hilal'in odasına giderken de dışarıda giydiğim kıyafetlerle uyuyakaldığımı fark ettim.
Uyumamıştır umuduyla önünde durduğum Hilal'in odasının kapısını tıklattım.
Saliseler sonra Hilal'in 'gir' sesini duyar duymaz direk içeri fırladım.Yüzümde aptal bir sırıtış ile odanın tam ortasında yatakta gecenin bu saatinde telefonla konuşan Hilal'le bakıştık.
Beni gördüğüne şaşıracak olsaki telefondaki kişiye görüşürüz bile demeden yüzüne kapatı.
Ve hemen yatakta doğruldu, fal taşı gibi açılmış gözleri ile beni yukarıdan aşağıya doğru beni inceledi.
Perdenin arasından sızan ay ışığı ile odayı yavaşça görebiliyordum.
Sonunda Hilal'in sesi çıkıp "Noldu Devrim"demeyi akıl edebilmişti.
Çatallanmış sesim ile "Ya bu gece seninle uyusam olur mu ya?" diyerek 8 yaşındaki gece annelerinin yanında yatmak için yalvaran çocuklara benzediğime emindim.
Yatakta kenara kayıp ince pikesini açıp eli ile yatağa hafif vurunca kabul ettiğini anladım ve yüzümdeki aptal sırıtış daha çok büyüdü.Yatağa tam oturucakken "Dur dur dur bi dakika." demesiyle popomun ucu değmiş yataktan tamamen kalkmış bulundum. Karşısına dimdik dikildim.
Üstümdekileri 2. kez süzdü ve "Bunlarla mı?" dedi imalı gibi olan sesi ile.
Omuzlarımı silkerek bilmem demeye çalıştım tabi anlarsa. Gözlerini kapatarak kafasını olumsuz yönde salladı. Hilal yataktan kalktı ve gardrobuna doğru yöneldi. Gardropundan 1 gecelik ve 1 pijama çıkardı. "Hangisini giycen." dedi. En iyisi pijamaydı geceliği şimdilik giymek istemiyordum. Elimle pijamayı gösterdim. Hilal elime pijamayı sıkıştırıp beni odasındaki tuvalete doğru arkamdan ittirerek soktu.Pijama güzel olmuştu ne yalan söyleyim, sevmiştim.
Tuvaletten çıktım ve Hilal'in alkışlarına mağruz kaldım. Eliyle yuvarlak çizdi (etrafında dön demek istiyor). Etrafımda döndüm. Gülümsedi ve tekrar kenara kayıp eli ile yatağa hafifçe vurdu. Yatağın yanına gidip önce oturdum ve Hilal'e döndüm. "Eee Hilal'im kimdi o kişi?"
telefonda konuştuğu kişiden bahsediyordum.
"Şey ya ımm biri işte." bunu söylerken pike ile oynaması yalanını basitçe ortaya koyuyordu.
"Yaaa Hilall aramızda yalan olmaz söylee"
"Bir şartla söylerim."
"Tamam ne şartıymış."
"bana gerçekten neden evden kaçtığını söyle"
biliyormuş, biliyordum.Yalan söylediğimi biliyormuş."o gün Ateş'in başka bir kızla öpüştüğünü gördüm." bende gerçekleri söyledim.
"Ne" evet sadece ne dedi.
"Böyle işte sende sıra."
"Dur bi dakika ne dedin sen?"
İfadesiz kaldım. Diyebileceğim bir şey yoktu ki.
"Abim böyle bir şey yapmaz ki amınakoyim, kesin yanlış gördün."
"Ben bilmem. Görüceğimi gördüm ben. Eee o telefondaki kimdi?"
"Abime söyleme ama." dedi. Kısık bir ses ile.
"Tamam hadii."
"Hoşlandığım kişiydi ama abim duymasın öldürür onu." dedi. O kadar çaresiz demişti. O kadar üzgün ve masum söylemişti.
"Tipine bakim."
"Fotoğrafı yok ama sarışın."
"Iyyy sarışın ne kız zevksiz misin?"
sarışınlar çat çat çat çat...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ'İN ADIMLARI
Ficção Adolescenteİsmini bile duymak istemediğim abim olacak kişi tarafından hayatım yerle bir mi olucaktı ya da yaptığı şey beni daha güzel bir hayata mı sürükleyecekti. Bundan emin değildim. Şu an tek istediğim şey bir çıkış yoluydu. Ama ilerde fikrim değişir miydi...