ODNOLİUB | 'R.A.B' teacher×student

II. "merak"

Ertesi günün pazar olmasından kaynaklı olsa gerek cumartesi gecesi Slytherin Ortak Salonu oldukça kalabalıktı. Melody'nin gözleri, altıncı ve yedinci sınıf Slytherin tayfasında dolaşırken bakışlarını belli etmiyordu.

Lucas'ın ve yatakhane arkadaşlarının hiçbiri Ortak Salon'da olmadığı için oldukça sıkıcıydı. Barty'nin bakışlarının kendisine döndüğünü fark etmesiyle ustalıkla tekrardan gözlerini kaçırmayı başardı Melody.

Yavru kedisi Loki, tiz sesiyle miyavlayarak bacaklarına sürtünmesiyle Melody'nin yeşil gözleri parladı, hızlıca oturduğu yerde eğilerek kediyi kucağına aldı. Kedinin siyah tüylerini okşarken tüm düşünceleri yok olmuştu.

Loki'nin yeşil gözleri kendi yeşillerine bakarken Melody, "Acıktın mı?" diye sordu merakla. Kedinin gözlerine bakmaya devam ederken miyavlamasıyla Melody cebinden asasını çıkarttı, "Acıkmış olamazsın, mamanı yeni vermiştim." dedi. Masanın üzerindeki su bardağını geniş bir kaseye çevirdi, ardından içine asasından su çıkartarak su doldurdu.

Kaseyi yere bırakıp siyah tüylü kedinin hızlıca kaseye eğilişini izlerken Melody asasını pantolonun cebine yerleştiriyordu.

Melody, üzerindeki bakışlarının ağırlığını hissederken özellikle koltukların olduğu tarafa bakmamaya çalışıyordu. Kalp atışlarının hızlandığını hissederken nefesini tuttu. Dudaklarını birbirine bastırırken eğildiği yerde dikleşip Loki'yi izlemeyi sürdürdü.

O sırada genç Ölüm Yiyen ekibi ve Karanlık Taraf destekçilerinden oluşan grup, koltuklara ve sandalyelere yerleşmiş fısıldayarak konuşuyorlardı.

"McKinnon'un ailesinin kim olduğunu biliyor musunuz?" dedi Barty konunun kapanmasıyla yeni konu açarak. Regulus, kaşlarını çatarak sorgularcasına Barty'e bakarken Barty arkadaşının bakışlarını görmemezlikten geldi. Regulus bunun da farkında olarak iç çekti ve sessiz kaldı.

Rabastan, "Ne alakası var şimdi?" diye sorarken Barty'nin sırf kahvaltıda olan muhabbet yüzünden Melody'i diğerlerinin ağzına sakız yapmasını istemiyordu Rabastan.

"Melody McKinnon?" dedi Parkinson kaşlarını kaldırarak. Barty, onaylarcasına kafasını salladığında omuz silkti. "Marlene McKinnon'un kuzeni olduğunu biliyorum sadece."

"O zaman melez?" dedi Finnigan sorgularcasına. Regulus kafasını iki yana salladı, "Zannetmiyorum." dedi neredeyse imkansız olduğunu düşünerek.

"Neden?" diyen sesle kafasını çevirdi. "Safkanlara özgü hareketleri var. Kendinin değerli olduğunu biliyor. Melez de olabilir ama bence safkan." dedi Regulus. Gözleri kendisine soruyu yönelten Goyle'da dolaştı. Goyle omuz silkti. "Melez ya da safkan, gerçekten muhteşem bir kız. Slytherin için doğmuş."

"Hayranısın sanırım?" dedi Danvers kollarını birbirine dolarken. Goyle omuz silkti, "Ona herkes hayran. Birkaç sene sonra ise herkes aşık olacak. Tabii biz burada olmayacağımız için göremeyeceğiz." dedi.

Ortamda sessizlik oluşurken Goyle'un haklılığı kısa bir an düşünüldü. Güzel, zeki ve yetenekli bir kızın Hogwarts'da parlamamasının imkanı yoktu.

"Safkan olabilir dediğin gibi." dedi Rowle siyah saçlarını düzeltirken. "Babası Mason McKinnon üveymiş sanırım. Dedesi McKinnon'un ilk evliliğinden olmuş babası. Macmillanlar'dan babaannesi." dedi.