XVI. "yılbaşı"

119 17 65
                                    


İyi ki doğdun Regulus Black.


🌠

Noel'e girmişlerdi. Slughorn, daveti Noel'in ilk günü yapmaya karar vererek yılbaşında aileleri ile olmak isteyen öğrencileri düşünmüştü.

Kar, zorlukla yürüyebilinecek seviyeye gelmişti. Tipi şeklinde yağan kar Hogwarts'ın camlarını zorluyordu.

Slytherin Ortak Salonu'nda ise telaş vardı. Partnerlerini bekleyen erkekler salonun içinde bir o yana bir bu yana dolaşırken oldukça komik bir görüntü sergiliyorlardı. Kimisi gergin kimisi sıkılmıştı ve her turlarında karşı karşıya geldikleri arkadaşları ile gereksiz bir baş selamı verme ihtiyacı duyuyorlardı.

Lucas, yüzündeki muzip sırıtma ile arkadaşlarını izlerken, Parker'a seslendi. Sürekli kol saatine ardından merdivenlere bakan genç çocuk kafasını refleksle Lucas'a çevirdi. "Andrea biraz panik olur böyle davetlerde, zaten acelesi de yok. Gel şuraya otur." dedi.

Quidditch takımından tanışan Andrea Fawley ve Benjamin Parker birkaç ayın içerisinde kaynaşmışlardı. Benjamin, Andrea'ya resmen hayran olunacak seviyede hoşlanıyordu. Bunu yanlarından geçen biri bile anlardı.

Benjamin derince nefes alıp verdi. "Siz yakın mısınız?" diye sorarak Lucas'ın yanına ilerledi. Sarışın genç, kahverengi saçlarını düzelterek karşısına oturan oğlana baktı. Kafasını belli belirsiz salladı. "Ailelerimiz yakındı eskiden, pek yakın değiliz sanırım." dedi bilinmezlikle.

Benjamin kaşlarını hafifçe çatarken kafasını salladı. "Melody'le barıştınız sanırım. Beraber mi gideceksiniz?" diye sordu. Kahve gözleri merakla Lucas'da dolaşıyordu.

"Evet barıştık. Hanımefendi kendisine teklifler gelmesin diye beni koruma olarak seçti. Beraber gidiyoruz yani." dedi alaycı sesiyle. Ancak bunun doğru olduğu gayet anlaşılıyordu. Benjamin gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken kafasını ağır ağır salladı. "Bir yakın erkek arkadaşın varabileceği son seviyedesin Lucas."

Lucas kafasını iki yana sallarken dudaklarında ufak sırıtış vardı. Kafasını refleks olarak merdivenlere çevirirken Melody'i görmesiyle ayağa kalktı.

Melody, alaycı bakışları ile ayağa dikilmesiyle kalakalan Lucas'a baktı. Lucas kendisine gelmesiyle  kahkaha atarak Melody'e yaklaştı. "Ateş ediyorsun?" dedi şaşkınlıkla.

Melody göz kırparak Lucas'ın omzuna birkaç kez vurdu. "Var öyle yeteneklerimiz." diyerek Lucas'ı da sürekleyerek arkadaşlarının olduğu yere ilerledi.

Melody yeşil, saten kumaşlı ve uzun bir elbise giymişti. Satenin mat tarafı üst kısmını, kalçalarını örtüyor ve tamamen bedenini sarıyordu. Askılı, hafif sırt dekoltesi vardı. Elbisenin etek kısmı ise satenin parlak tarafıydı ve yere kadar uzanıyordu Annesinden miras kalan Fransız giyim markasının özel kreasyonundan seçmişti elbisesini.

Omuzlarında ise siyah bir kürk vardı. Omuzlarını örtmüş, asil bir görüntü kazandırmıştı. Uzun sarı saçlarını dalgalandırmış, kahküllerine hacim vererek incili bir taç takmıştı. Gerdanında ise altın, ince bir kolye vardı. Makyajı da bir o kadar sadeydi.

ODNOLİUB | 'R.A.B'  teacher×studentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin