9. Bölüm

4 2 0
                                    

SİYAH İNCİ

9

"Zamanla Yıkılan Duvarlar"

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Keyifli okumalar!

✨🤎

Bazen zihnim öyle kalabalık oluyordu ki bazı şeyleri kendimce erteliyor ama sonrasında unutuyordum çünkü o kalabalık hiçbir zaman gitmiyordu zihnimden.

Son zamanlarda nereye yetişeceğimi bilemiyordum. Annem ve abimin bana ihtiyacı olduğunu bilmeme rağmen hemen yanlarından kaçıp gitmek istiyordum. Bu beni kötü bir evlat veya kardeş mi yapardı?

Herkesten kaçarken onunla sohbetim hiç bitmesin istiyordum.

Eğer Nilay ile konuşmasam muhtemelen Yiğit ile bir daha görüşmemek için her şeyi yapardım çünkü içimde oluşan bu his beni korkutuyordu. Gün geçtikçe içimde büyümekte olan hissin ne olduğunu da bilmiyordum, biliyordun. Sen ki kitaplar içinde büyüdün, o hissi yazdın satırlarına sayfalarca...

Abimle evleri gezmiş en sonunda makul olanı tutmuştuk, mahkeme olmuştu ve tek celsede boşanmıştı annem ve babam. Abim kendisine düzgün bir iş bulmuştu, parası iyiydi. Bense çalışacak iş ilanlarına bakıyordum Nilay ile gittiğimiz kafede, bu sırada garson bana iş ilanı aramama gerek olmadığını burada garsona ihtiyaç duyulduğunu söylemişti. Eşyalarımı toplayarak masadan kalktığımda mekanın sahibi ile görüşmem için bir yere götürmüştü.

Kadın ile görüştüğümde memnun kalarak ayrıldım mekandan, ertesi gün ise işe başladım. Gündüzleri o kafede çalışmaya başlamıştım, akşamları ise ev yerleştirmeye çalışıyorduk annemle. Annem ev temizliklerine gideceğini söylemişti, abim kızsa da annem ikna etmişti bir şekilde onu.

Bugün tam üç hafta geçmişti Yiğit Ali'nin evine gitmemin üzerinden. Mutlaka gün içinde mesajlaşıyorduk ama hiç yüz yüze gelmemiştik. O da ailesi ile büyük bir kavga etmişti, onunla uğraşıyordu. Yine de birbirimize ayıracak beş dakikamız vardı.

"Hafsa, yedi numaralı masa." Dedi Gülfem elindeki tepsiyi bana uzatırken. Dakikalar önce aldığım siparişi vermek üzere kafedeki yedi numaralı masaya ilerledim. Tepsideki eşyaları özenle koyduktan sonra, "Afiyet olsun." Diyerek ayrıldım yanlarından.

Bu sırada siparişinin alınmasını bekleyen müşterinin yanına gittim, siyah önlüğün cebinden fişi çıkartarak siparişlerini not ettim teker teker. Hızla geldiğim yere geri döndüğümde bir diğer garsona siparişi veren Gülfem'e uzattım fişi. "On sekiz." Dedim yüksek sesle Gülfem içeriye girerken.

SİYAH İNCİ (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin