İyi okumalarrrrr
"Hayır beni yatılı okula göndermiyeceksiniz!!"
Annem ve babama olabildiğince sesimi yükseltmiştim. "Ama aşkım-" diye atıldı annem.
"Hayır dedim!!!"
"YETER!!" Babamın gür sesi büyük salonda yankılınınca anlık bir sessizlik oldu. Babam sessizliği bozarak:
-Bak selin bizim yurtdışında işlerimiz var ne kadar yurtdışında kalıcaz bilmiyoruz. Senide götüremeyiz derslerinden geri kalırsın. Bu yüzden yatılı okulda kalmaya mecbursun.
-Ama baba-
-İtiraz istemiyorum!Offf gerçekten yatılı okulda kalacağıma inanamıyorum. Babam cebinden bir kart çıkarıp bana verdi. "Kalacağın okul bu. Şimdi çık odana bavulunu hazırla."
Dudaklarımı araladım ama konuşamadım. Ağzımı geri kapatıp hızlı adımlarla odama yöneldim. Odaya girdiğimde kapıyı sert bir şekilde kapattım. Kapının önünde durdum ve başımı öne eğdim. Elimdeki karttı sıkıp buruşturdukça gözlerim doluyordu. Ailemin tek çocuğuydum. Onların herzaman işleri olurdu. Ben uyuduktan sonra yorgun bir şekilde dönerlerdi eve. Sadece hafta sonları beraber zaman geçirirdik. Ama artık onları hafta sonları da görmeyeceğim. Bu canımı yakıyordu. Başımı kaldırdığımda elimdeki kartta baktım. İyice buruşmuş kartta yazanı yüksek sesle okudum. "Yeşil Vadi Okulları". Bir süre karta tepkisiz bir şekilde baktım. Sonra yatağıma altına yönelip bavulumu çıkardım. Ne kadar istemesem de o okulla gitmek zorundaydım... Kısa bir sürede hazırlandım ve yanaklarımdan akan gözyaşlarını silip yüzümü yıkadım. Üstüme pembe boğazlı bir kazak geçirdim. Altımdaki siyah kot pantolonumu değiştirmedim. Üzerime krem rengi montumu giyip elimi bavuluma attım.Kapıyı ardına kadar açıp salona adımımı attım. Başımı kaldırdığımda babam çoktan hazırlanmış beni bekliyordu. Ona tepkisiz bir suratla bakarak yaklaştım. "Baba annemde gelicek mi?" Annem bana doğru yaklaştı ve soğuk ellerini yanaklarıma koyarak "Meleğim ben gelemiyeceğim bavullarımızı hazırlamam gerekiyor. Ama merak etme seni her zaman arayacağım." dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Bende ona sıkıca sarıldım. Annemin o kokusunu son defa içime çektim. Ama bu yine gözyaşlarımın dökülmesine sebep oldu. Başımı annemin omzundan kaldırdığımda babam çoktan kapıdaydı. Annem elinin tersiyle gözyaşlarımı sildi."Ağlama aşkım hadi babanı daha fazla bekletme." iç çekip annemin gözlerinin içine baktım. "Anne sana bağırdığım için özür dilerim. " "Sorun değil aşkım hadi dikkat et kendine." "sende anne." Dışarı kapıya yöneldim. Hızlı adımlarla arabaya bindim. Babam bavulumu bagaja koyup, arabanın şoför koltuğuna otturdu. Elime telefonumu aldım ve instagram'da vakit geçirdim.
Kafamı telefondan kaldığımda etrafta ağaçlardan başka birşey olmadığını fark ettim. Ne yani okul ormanın içinde miydi? Şehirden bu kadar uzak olmak beni biraz ürpertmişti. Bir süre ormanın içinde arabayla dolaştıktan sonra babam arabayı durdurdu. Babama "Ne geldik mi?" dedim.
Babam:
-Evet sağına bak
Sağıma baktığımda eski püskü büyük bir okul gördüm. Ve inanın bana çok kötü görünüyordu. Arabadan indim ve okulun tam karşısında durdum.
İçimde kötü bir his vardı. Sanki birşey olacakmış gibi...Evet dayanamadım yb attım kdndkdmdkdkd. Neyse umarım beğeniyorsunuzdur.Yazım yanlışları varsa boş verin. Kfkckfn. Düsüncelerinizi ve fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim . Öpüldünüz muuaaahh.
Selin Aydan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REHİN
Mystery / Thriller4 genç bir yatılı okula götürülürler, herşeyin normal olduğunu o okulda normal hayatlarına devam edeceklerini düsünürler. Ama hiçbirşey göründüğü kadar masum değildir. Bu hikaye 4 genç'in karanlıkta boğulma hikayeleri. şimdiden iyi okumalar dilerim.