İŞKENCENİN BAŞLANGIÇI

25 3 4
                                    

İyi okumalar

Ayça'nın ağzından

Ormanın içinde saatlerce dolandıktan sonra sonunda bulmuştum okulu.
Okul ormanın derinliklerinde olduğu için dikkat çekmiyordu. Eski püskü bir okuldu ama kimin umrunda? Okulun bahçesinde birkaç genç daha vardı. Dikkat çekmemeye çalışarak okulun içine girdim. Okulun içi dışına göre daha yeniydi. Her yer beyazdı. Beyazdan başka renk yoktu sanki. Ben etrafa bakarken birisi omzuma dokundu. Ani bir refslekle döndüm ve geriye bir adım attım.

?:
Ah özür dilerim amacım sizi korkutmak değildi.

Sadece kadına bakmakla yetindim. Kadın tekrak konuşmaya başladı.

?:
Ah az daha kendimi tanıtmayı unutuyordum benim adım Füsun telefonda konuşmuştuk. Sizde Ayça olmalısınız.

Ayça:
Merhaba Füsun hanım. Odalar nerede acaba?

Füsun hanım:
Ah ben size gösteririm odaları ama bugün ilk gün olduğu için sınıflara gidip herkes birbirlerini tanıtacak.

Ayça:
Tamam da bavulu odaya koyaydım.

Füsun hanım:
Siz merak etmeyin görevliler götürücek bavulunuzu.

Sadece "peki" demekle yetindim. Sonra bir görevli gelip bavulumu alıp götürdü. Füsun hanım da bana sınıfı gösterdi. Okul gerçekten çok garipti. Heryer bembeyazdı. Sınıflar, koridorlar, sıralar, çöp kutuları vb. Sınıfım en üst kattaydı. Sınıfa girdim ve en arka sıraya oturup kafamı sıraya koydum. Buraya gelene kadar çok yorulmuştum. Kafamı sıraya koyduğum gibi uyuya kaldım.

Gözlerimi açtığımda sınıfa üç kişi daha geldiğini gördüm. Doğrulup kapşonlumu düzeltim. Bir 5 dakikadır uyuyor olmalıydım. Etraftaki kişileri incelemeye başladım. Sarışın bir kız vardı hemen yan sıramda. Elindeki kitabı okuyordu.  Benim hemen bir-iki sıra önümde sarışın bir erkek vardı. Yanında oturan çoçuğa bişeyler anlatıyorlardı. Çoçuğa dikkatlice inceledim. Siyah saçlı siyah gözlü karizmatik bir çoçuktu. Ben çocuğu incelerken bir anda pencereler kilitlendi ve önlerine yavaşça beyaz demir kapaklar indi. Tepemizdeki beyaz floresan lambalar yandı. Sonra bir anda sırada duran ellerimi beyaz zincirler sardı. Yanımdaki kıza baktım ve onunda ellerinin zincirlendiğini gördüm. "Noluyor lann!!!! " diye bağırdı siyah saçlı çoçuk. "Bu zincirler ne!! " Herkes telaşlanmıştı. Sonra tavandan bir televizyon indi ve bir yayın açıldı. Yayında bir adam vardı. Hepimiz televizyona kilitlenmiştik.

Televizyondaki adam:
Yeşil Vadi Yatılı Okullarına hoşgeldiniz çoçuklar. Size güzel bir "hoşgeldin" demek istemiştik ama biraz korktunuz galiba.

Sarı saçlı çocuk:
Yok çok güzel bir karşılama çok beğendik ellerinize sağlık. Olm ne diyosunuz siz ya. Bu nasıl bir karşılama?!!??

Televizyondaki adam:
Burayı normal bir okul sanıyordunuz değil mi? Sizle uzun bir süre beraber olucaz bu yüzden buraya alışmanız lazım. Ve şunu eklemeliyim bize zorluk çıkartmayın ki iyi anlaşalım. Merak etmeyin ailelerinize zarar vermeyeceğiz. Ama bunun için kendinizi feda etmelisiniz. Neyse şimdilik iyi uykular çoçuklar. :)

Sarı saçlı çocuk:
İyi uykular mı?

Televizyondaki adam:
Evet iyi uykular :)

Odanın içine beyaz bir duman dolmaya başladı. Duman odayı doldururken biz zincirlerden kurtulmaya çalışıyorduk. Dumanda dolayı hiç birşey göremiyorum. Bedenim yavaşlamaya ve ağırlaşmaya başladı. Duman ciğerlerime dolarken gözlerim kapanmamak için direniyordu. Ne kadar uyumamak için çabalasamda savaşın kazananı uyku olmuştu. Gözlerim ağır ağır kapandı ve  hepimiz derin bir uykuya daldık...

Ben geldim evet okul yüzünden haftasonuna kaldı yb. Ama neyse hafta sonları boş olursam yazacağım inş. Neyse aga işte şimdi başlıyor hikaye ama yine oylamalar çok düşük. Ya okuyanlar begense çok güzel olurdu.lütfen geri bildirim bırakın. Soru sormaktan çekinmeyin.
öpüldünüz muah
💙

REHİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin