CHAPTER 4

21 3 6
                                    

İyi okumalar

-Aaaaaaaahhhhh!!!!!!!!!
-Lan kemikleri kırılıcak çocuğun!
-Banane o oynuyalım dedi.
-Ahhh!!! Kalkın lan üstümden!!!!

Offf gerçekten çok çoçukça davranıyorlar. Altta kalanın canı çıksın ne ya. Bu gürültüye dayanamıyordum. Yatağımdan kalktığım anda yurdun kapısı açıldı.
-Çoçuklar ne yapıyorsunuz?!?? Kalkın Melih'in üstünden!!
-Ama İrem abla kendisi istedi.
-Yahu kalkın çocuğun üstünden. Öldüreceksiniz çoçuğu.

Yataktan kalkıp Melih'e yardım etmeye gittim. İrem abla Melih'i yattığı yerden kaldırdı. Melih başını kaldırdığında harbiden canının çıktığını gördük. Melih doğruldu ve az önce üstünde olan Hakan ile Ali'ye bağırdı:
-Lan olum kaç kilosunuz siz!!.Öbür tarafa gidip geldim ya.
-Ee ama sen dedin oynuyalım diye.
-Oynuyalım dedim beni öldürün demedim ki.
Herkes Melih'in başına toplanmıştı. Kalabalıktan birisi Melih'e seslendi:
-Ee Melih beyaz ışığı gördün mü?
-Gördüm gördüm sende görmek ister misin?
-Aman yok kalsın.
-Gel gel.
-Aa yeter çoçuklar. Birazdan öğle yemeği var. Hepinizi alt kalta bekliyorum.
Herkes tamam anlamında başını salladıktan sonra irem abla gitti.

Kalabalık bir anda dağıldı. Bende melih'in yanına gittim:
-Kanka iyi misin?
-Çok iyiyim Toprak.
-Ulan doğruyu söyle.
-Toprakçığım aslında zeki çocuksun ama bazen IQ'un düşüyor.ulan madem kötü olduğumu biliyon niye soruyon?
-Doğru. Ya olum sabahtan beri bişey yemedim oyüzden beynim çok çalışmıyor.
-Aa yemek demişken bugün yemekte ne vardır ki?
-bilmiyorum ama kuru fasulye olsun ya
-Olum sana her "bugün yemekte ne vardır ki? " diye sorduğumda "kuru fasulye" diyon ya. Sen kuru fasulye bağımlısı falan mısın?
-Yok abartma be sende
-Tabi tabi. Neyse hadi yemeğe gidelim.

Melihle birlikte alt kattaki yemekhane bölümüne geldik. Elimize tabaklarımızı alıp sıraya girdik. Yemekleri aldıktan sonra bir masa bulup oturup yemeğimizi yemeğe başladık. Yemekte domates çorbası ve pirinç pilavı vardı. Yemeklerimizi yerken yemekhanenin kapısı sesli bir şekilde açıldı. Gelen postacımızdı. Bizim yurt normal yurtlardan farklıyıdı. Gelen mektupları herkese tek tek dağıttı. Bana mektup gönderen kimse olmadığı için yemeğimi yemeğe devam ettim. Sıra bana gelmişti. Postacının beni atlamasını beklerken önüme bir mektup koydu. B-bir dakika bana kimse mektup yazmaz ki ayağa kalktım ve mektupları dağıtan postacı amcaya seslendim:
-Hey postacı amca bir yanlışlık olmalı. Bana kimse mektup yazmaz ki.
-Ben bilmem mektubun arkasında ismin yazıyor.
Mektubun arkasını çevirdiğimde ismimin yazılı olduğunu gördüm. Yavaşça yerime oturup mektubu açtım herkes başıma toplanmıştı. Mektubu açıp içindeki kağıdı çıkardım.

"Merhaba Toprak Erez
Yeşil Vadi Yatılı Okullarına katılmak istermisiniz?
Tamamen ücretsiz olan okulumuza
Son kayıtlar bugün.Gitar kursları, sanat kulüpleri ve daha birçok şey. Bize şu numaradan ulaşabilirsiniz.
Kayıt hattı:05********
İyi günler dileriz."

~Yeşil Vadi Yatılı Okulları

Okumayı bitirdikten sonra Melih kağıtı elimden aldı ve o da okumaya başladı. Sonra başını kağıttan kaldırmadan konuşmaya başladı:
-Aa gitar kurslarıda varmış. Toprak senin hayalin degilmiydi gitar çalıp ünlü olmak.
Kafamı sallayarak onayladım.
Melih:
- Ücretsizmiş hemde. Arayalım mı ne dersin?

Olabilirdi aslında, küçüklüğümden beri meraklıydım gitarlara. Ama kayıt yaptırırsam onlardan ayrılmak zorunda kalıcaktım. Ve bunu istemiyordum. Kafam gerçekten karışmıştı. Derin bir nefes aldım ve dudaklarımı araladım.
"Olur yapalım. "
Telefonumu cebimden çıkardım ve Melih'e numarayı söylemesini istedim. Numarayı çevirdim. Ve telefonumu kulağıma götürdüm. Herkes pür dikkat beni izliyordu. Bir süre bekledikten sonra bir kadın çıktı telefona:

Kadın:
-Merhabalar Yeşil Vadi Yatılı Okulları nasıl yardımcı olabilirim acaba?

Toprak:
Merhaba ben kayıt yapmak
istiyorum.

Kadın:
-tabi hemen yapalım adınız
neydi?

Toprak
Toprak Erez

Kadın:
-hmm müsesemiz size mektup göndermiş doğru mudur?

Toprak
Evet

Kadın:
-Herhangi bir hastalığınız var mı?

Toprak
Hayır

Kadın bana saçma sapan sorular sorduktan sonra nihayet kayıtımı yaptı. O sırada yemeklerimizi çoktan bitirmiştik. Telefonu kapattım ve melih ile üst kattaki odalarımıza çıktık. Odada kimileri yatıyordu kimileri uzun eşşek oynuyorlardı kimileride kitap okuyolardı. Melihle birlikte benim yatagıma oturduk. Ve valizimi hazırladık.

Melih:
-Kanka sen git müdür ile konuş

Başımı salladım ve müdürün yanına gidip olayı anlattım. İznimi aldıktan sonra gidip valizimi aldım. Herkesle tek tek vedalaştıktan sonra daha demin aradığım numaranın attığı konuma baktım. Yurttan ayrıldıktan sonra otobüsü beklemeye başladım. Kısa bir sürede otobüs geldi. Otobüste kendime yer bulup oturdum. Son durakta indim. Son durak olmasına rağmen okulun olduğu konumuna hiçbir otobüs gitmiyordu. Bu yüzden yürümek zorundaydım. Okul ormanın içindeydi. Gerçekten hangi beyinsiz okulu ormanın içine yapar ki. Neyse ormanda baya yürüdükten sonra okula vardım. Okul berbat haldeydi sanki terk edilmiş gibiydi. Neyse idare etmek zorundaydım.

Ben geldimmmm
Bir iki gündür yb atmıyordum özür.
Neyse aga bu hikayenin büyümesi lazım ya okadar emek veriyorum okunuyor ama yorum yapılmıyor beğenilmiyor bu moralimi düşürüyor. Öff zaten okullarda açılıyor. Belki askıya alabilirim hikayeyi ama bilmiyorum boş oldukça yazacam. Umarım beğeniyorsunuzdur begeniyorsanız lütfen belli edin. Neyse sizi seviyom
Öpüldünüz muaah
💙

Toprak Erez

Toprak Erez

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
REHİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin