BİLMİYORUM!

16 3 6
                                    

İyi okumalar

Ortam gerçekten çok gericiydi. Berk'in son söylediğinden sonra ben Selini alıp odanın bir köşesinde yanyana oturmuştuk. Berk ise deli gibi odanın bir köşesinden diğer köşesine yürüyüp duruyordu. Ne yapacağımızı bilmiyorduk. Zaten birşey yapmak istesekte yapamazdık bu küçücük odada sıkışıp kalmıştık. Ve aramızdan birini alıp götürmüştüler.

Nereye düşmüştük biz böyle? O maskeli adamların amacı ne? Toprak'a ne yapacaklar? İnsanlar neden öğürüyüp çığlık atıyordu? Yine kendimi sorulara boğarken Selin'in sesi ile irkildim

-Ne yapacağız?

Berk düşüncelere kendini okadar kaptırmıştı ki Selin'in sesini bile duymadı. Seline döndüm ve "Bir şey yapmak istesekte hiçbirşey yapamayız. " dedim. Berk'in asker adımları odanın tam ortasında durdu. Ve başını kaldırdı:
-Doğru. Hiçbir şey yapamayız. Eğer fazla dikkat çekersek bizide götürebilirler.
Derin bir iç çekti ve sakin bir sesle devam etti:
-Anladığım kadarıyla bu okul normal bir okul değil. Dışarıya normal bir okul görünümü veriyor.Okulun ormanın içinde olması onlara avantaj sağlıyor. Ve maskeli adamlar ya doktorlar yada bilim insanı. Bize ne yapmak istediklerini bilmiyorum ama kötü bir şey olduğu kesin. Ve neden herkesi tek bir kişi olarak odalara koymadılar da grup olarak odalara yerleştirdiler?

"Onca şey varken neden grup olarak yerleştirdiklerini mi düşünüyorsun gerçekten! Hatırlatayım aramızdan birini götürdüler ona ne olacak hiçbir fikrimiz yok. Belki onu öldürecekler!. Burda oturup bekleyecek miyiz sadece!!!!! "
Selin'in sesi küçük beyaz odada yankılandı,ela gözlerinden yaşlar damlarken. Oturduğu yerden kalkmıştı. Geri yere oturuken gözyaşlarının arasından "Ne yapacağız" diye inledi. Berk ile birbirimize baktık. O sırada kapı gürültülü bir şekilde açıldı. Ve bir el Toprak'ı içeri itekledi. Toprak beyaz soğuk zemine yapıştı. Berk gür sesiyle "Ne yaptınız ona!!!! " diye bağırdı. Hepimiz Toprak'ın yanına toplanmıştık. Maskeli adamlar bize bakarak "Arkadaşınız gerçekten güçlüymüş" dedi ve kapıyı kapatıp kilitlediler.

Eğilip Toprak'ın nabzını yokladım. Vücudu yanıyordu resmen. Gözleri kapalı bir şeyler sayıklıyordu. "Ya-yanı-yorum......Yanı-yorum" Duyduğumuz şey ile hemen Toprak'ı kaldırıp sırtını duvara yasladık. Hala yarı baygındı. Selin ayaklanıp hızlı adımlarla beyaz yorganların yanında bulunan su şişelerini aldı. Ve şişenin kapağını açarak Toprak'a uzattı. Toprak kafasını diğer tarafa çevirip dudağını büktü ve öğürmeye başladı.
Kusmuyordu ama öğürmeye devam ediyordu. Berk hariç hepimiz paniklemiştik. Toprak son birkaç defa öğürdükten sonra başını duvara yasladı. Bitkin düşmüştü. Selin elinin tersi ile Toprak'ın alnından akan terleri sildi. "İyimisin Toprak?" Berk sakin bir sesle sormuştu. Biliyorum oda içten içe endişeleniyordu Toprak için. Toprak başını ağır ağır salladı. Berk bana bakıp "Dinlenmesi gerekiyor." dedi. Ayaklanıp yorganı aldım ve yere serdim yastığı alıp yorganın baş ucuna koyarak küçük bir yatak hazırladım. Toprak'ı kaldırıp yorganın üstüne yatırdık.
Selin elini biraz ıslatıp Toprak'ın önüne gelen kıvırcık sarı şaçlarını geriye yatırdı. Şaçlarını sanki bir anne şevkatiyle okşuyordu.

Sırtımı duvara yaslayıp iç çektim. Selin ile Toprak'ı izlemeye başladım. Berk de yanıma oturup onları izlemeye başladı. "Çok yakışıyorlar değil mi? " dedi fısıldayarak şakayla karışık. Başımı ona çevirdiğimde bana baktığını gördüm. "Iı bilmem ama birbirlerine çok yardım ediyorlar. "Dedim. Bir dakika nasıl bu kadar çabuk yumuşamıştım. Boğazımı temizledim " Yani şu ortamda niye aşk ile ilgili konuşuyorsun! " Ne yapıyordum ben. Cümleleri toparlayamıyordum. Elim ayağım titriyordu. İnsanlarla çok konuşmazdım. Başımı tekrar selin ile toprak'a döndürdüğümde tekrar onun sesini duydum. " Yanakların kızarınca ne kadar da tatlı oluyorsun. " "N-ne yanaklarım mı kızardı? " " Evet"
Noluyordu şuan neden konuşamıyordum? Ne yapacaktım? Bir anda istemeden ağzımdan şu sözler çıktı " Sapık!! " Artık ne yaptığım hakkında hiçbir bilgim yoktu. Olayı toparlamaya çalışıyordum ama daha da batırıyordum. "Şey yani özür dilerim öyle demek ahh" Berk küçük bir kahkaha attı. Kafasını kaldırdı ve kulağıma fısıldadı. "Merak etme yanlış anlamadım." "Peki" çıktı sadece ağzımdan. Noluyordu bana neden kalbim güm güm atıyordu. Kafamı toparlamam lazımdı.

3 SAAT SONRA

Saat kaçtı gerçekten merak ediyorum. Beyaz floresan lambalar yüzünden oda asla karamıyordu aksine beyaz duvarlar, zeminler dahada parlıyor gözümü yoruyordu. Bu kadar aydınlığa alışık değildim. Ama çok fazla uykum vardı. Mecbur uyumalıydım. Bir süre boş boş duvarlara baktım. Gözlerim ağırlaşıyordu. Ama benim buna direnecek gücüm kalmamıştı. Ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Merhaba ben geldim
Bu arada haftasonları yb atmaktan vaz geçtim bundan sonra boş olduğum zamanlar yb atıcam he heyt. Neyse geri bildirim vermeyi unutmayın. Sormak istediğiniz sorular varsa sormaktan çekinmeyin
Öpüldünüz muah
💙

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 03, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

REHİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin