Ihlamuru yapmış odasına gidiyordum. Kapıyı tıkladım. Ses gelmeyince açtım.
BU KİM LAN
NİYE BU ODAYA HER GİRDİĞİMDE HAYATIMA YENİ BİR KARAKTER YÜKLENİYOR?
"Oha! " diye bağırdı 32 dişiyle gülerek. Bay Jeon'un sandalyesinden kalkarak yanıma geldi. Boyuda amma kısaymış be. Bende Yoongi'ye kısa derdim. Ayıp etmişim çocuğa.
"Ne oha? " dedim sinirle bakarak. "Baya güzelsin he. " dedi bana yaklaşarak. Geri geriye adım atmamla odaya yeni giren Bay Jeon'a çarpmam bir oldu.
🍓🍓🍓
Karşımdaki küçük, Bay Jeon'a çarpmamla kahkaha patlattı bizi eliyle göstererek. "Hey sen Jungkook'un sevgilisi misin yoksa? "
"Ya niye herkes beni bunun sevgilisi sanıyo! Sikicem ha! Deyılım ben sevgili falan kimseyle! " dediğimde elimdeki ıhlamuru Bay Jeon'un eline tutuşturup ilacı ağzına soktum. Tam gidecekken, Bay Jeon ıhlamuru sertçe masaya vurmasıyla arkama döndüm. Bay Jeon, yaptığı yumruğunu kısa boylu kişiye yapıştırdı. Ben sadece hayretler içinde bakıyordum. Kısa boylu olan kişi, geriye savruldu. "Ovvh" diyerek Bay Jeon'un vurduğu yeri tuttu. "Fena vurdun. Görmeyeli güçlenmişsin. Boks'u bıraktığını sanıyordum. " dedi. Bay Jeon boks mu yapıyordu?
"Hey iyimisin? Bay Jeon niye vurdunuz"
Dedim telaşla. "Bu şirkette çöp çatanlık yok dostum. Özellikle de T-.. Yok işte. " dedi Bay Jeon. 'Dostum' mu? Arkadaşmılar?
Bay Jeon'a hala tip tip bakıyordum. Bunu fark edip soruma cevap verdi. "Onun birşeyi yok sen çıkabilirsin Taehyung. "
"Peki ne haliniz varsa görün." dedim ve çıktım odadan. Ne yapacağımı bilmeden şirketin kolidorlarında dolaşıyordum. Lobiye indiğimde dedikoducu kız tayfasının konuştukları ilgimi çekti. Bende yanlarına gittim.
"Bay Park gelmiş, gördünüz mü? "
"Ah, evet. Her zamankinden daha yakışıklı. "
"Bay Jeon gibi boyu uzun olsa daha iyi olurdu. "
"Bence Bay Jeon bin basar"
Park'da kimdi? Biraz daha bilgi almak için sohbete katıldım. "Bay Park kim ki? " diye sorduğumda bütün kızlar orada olduğumu yeni fark etmişcesine bana baktılar. Daha sonra aralarından biri cevapladı. "Bay Park, Bay Jeon'un lise arkadaşı ve en iyi dostu olur. Bu şirkette onunda hissesi var ama çok durmaz buralarda. Böyle arada gelir yani. " diye cevapladı.
Bir saniye. Şimdi bu Jimin, Yugyeom'un bahsettiği lise arkadaşları Jimin'mi? Zaten ne beklenirdiki öyle davranışlı birinden. Mafya falan çıkarsa şaşırmam. Lisede bıçaklı kavga başlatmışsa şimdi ne yapar kim bilir?
Yinede emin olmak için tekrar sordum kıza. "Hani şu sarı saçlı, kısa boylu adam mı? "
"Evet evet"
"Tamam teşekkürler" deyip başka tarafa yürüdüm.
...
Beni sekreter olarak işe almıştı ama saatlerce koridorlarda yürümekten başka yaptığım birşey yoktu. Canım sıkılmıştı ve yapacak birşeyde yoktu.
Deli gibi adımlarımı saya saya Bay Jeon'un odasına doğru ilerliyordum.
"1713" dedim sesli bir şekilde. 1713 adım atmıştım. Ardından karşımda duran kapıya baktım. Bıkkın bir tavırla kapıyı tıktıklayıp hemen içeri girdim. Bay Jeon , 'ne var' dermişcesine baktı yüzüme. Bu bakışına göz devirip konuştum hemen. "Beni sekreter olarak tuttunuz ama iş vermiyorsunuz! " diye mızmızlandım önündeki koltuğa otururken.
Güldü.
O ilk defa bana güldü. Çok şeydi.. Hoş. Nadir şeyler güzel olur derlerdi de inanmazdım. Nadiren güldüğünü görürdüm. Ama bana gülünce bi değişik oldu ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KART OYUNU |taekook|
Fanfiction"Yalan söylüyorsun, yok öyle bir şey!" "Kader, genç. Hiç duymadın mı? "
