KART OYUNU |taekook|

12-BAŞTAN ÇIKMAK

Jk;

Sabah bilincim yarı açık halde rüya görürken üşüdüğümü fark ettim. Örtündüğüm battaniye yatağın diğer ucuna toplanmıştı. Uykumu bölmemek için hiç oralı olmadım ve daha rahat bir pozisyon alarak uykuma devam ettim. Eğer kalkıp battaniyenin yarısını kendime örtmeye kalkışsaydım, gözlerimi açtığımdan bir daha uyuyamayacağımı biliyordum. Bundan dolayı takmıyordum. Geçtiğim rahat pozisyonda hafif uykumun içine daha da bi düşerken, duyduğum ses ile yatakta zıplayarak havaya dikildim.

"JEON SAATİN FARKINDA MISIN! "

Dikildiğim yatakta gözlerimi açmamla Taehyung'un gözleriyle dip dibe gelmem bir oldu. Oturduğum yatakta onun yüzünden uzaklaşmak için kalçamı geriye doğru hareket ettirdim. Gece kalkıp üstünü değiştirmiş olmalıydı. Kol kısmı göbeğine doğru oldukça açık olan bir beyaz sıfır kol, alttan ise beyaz mavi çizgili mini bir şort. Bağdaş kurarak oturduğundan mini olan şortu daha da bi kıslmıştı. O kadar açık duruyordu ki neredeyse kasık arası gözüküyordu. Vücudumu ani bi şekilde sıcak basarken yutkundum.

"Nereye bakıyosuuuğnn! Pis sapık! "

Yaptığım şeyi yeni anladığımda gözlerimi kaçındırarak öksürürken o ise kasık arakarını şortuna asılarak kapatmaya çalışıyordu.

"Ihığm" boğazımı tekrardan temizleyerek yüzümü ciddileştirdim. "Git üstüne düzgün şeyler giy Taehyung. Evde tek falan değilsin. Biraz mahrem yani. " sözümü bitirince yan gözlerle yüzümü bozmadan ona bir bakış attım. Tam kendi işime dönecektim ki Taehyung'un yaptığı şey ile nutkum tutulmuş bir şekilde dona kaldım.

Bağdaşını bozarak üstüme eğildi. Bir elini sol tarafımda yatağa koydu diğer elini ise sağ omzuma. Bacakları ise uzattığım ayaklarımı arasına almıştı. Yani resmen üstüme çıkıvermişti. Yüzümü bozmamaya çalışıyordum ama bozduğumun, far görmüş tavşana döndüğümün çoktan farkındaydım.

Yüzünü bana yaklaştırdı "Değişmezsemm.. " başını sola eğdi ve gözlerini kıstı. "Yoksaaa.. " bu sefer sağ tarafa eğdi başını. "Baştan mı çıkarsın? "
Şimdide bana yakın olan yüzünü daha da yakınlaştırdı ve burunlarımızın birbirine sürtmesini sağladı. "Seni baştan çıkarmış mı olurum Jeon? "

Dediği şeylerle gözlerim büyümüştü. Geçen günlerde bir kozmetik dükkanında indirim günündeki deccal kıza benzediğimi düşünüyordum.

Tanrım ne yapıyordu bu? Ne diyeceğimi bilmiyordum. İlk defa bir soru karşısında bu şekil kala kalmıştım. Ne diyecektim ben şimdi. Kalbim çok hızlı atıyordu ve lanet olsun ki ısınan yüzümden, kızardığı üstüne yemin edebilirdim. Ben ne diyeceğim hakkında bin bir türlü şey düşünürken Taehyung birden otuz iki diş kahkaha atmaya başladı. Kahkaha atarken kendini geri çekmiş bu sefer ise bacaklarımın üstüne, kuacağıma oturuyordu. "Şaka şaka! Tipini görmen lazımdı çok komiktin Jungkook! " kahkaha atmaya devam ederken ben büyülenmiş bir şekilde onu izliyordum.

Büyülenmiş..

Büyülen-

Büyü-

Bü-

NEY!

Kendine gel oğlum noluyoo! Ben hala ne olduğunu anlamaya çalışırken Taehyung'un gülmesi yavaş yavaş bitmişti. Tutulmuş yüzümle ona baktığımda gözleri büyüdü. "Tanrım yüzün kızarmış! " elleriyle beyaz tenimi okşarken tüylerim diken diken olmuştu.
"Yoksa gerçekten benden etkilendin mi Jeon? "

Jeon.. Niye böyle diyivermişti. Normalde böyle demezdi? Tanrım bu çocuk azgınlıkta falan mıydı? Derin nefes aldım ve koku falanda yoktu. Feremonları mı hafifti acaba? Ay ne düşünüyorum ben kendine gel Jungkook! Yüzümü tekrar eski haline getirdim. Oldukça ciddi ve sert durmasına dikkat ettim. Kızarıklığım ne kadar geçti yada çoğaldı bilmiyorum ama yüzüm artık gayet ciddiydi. "Şakan bittiyse neden hala kucağımdasın Kim? "
Bana Jeon dediği için bende ona Kim diye seslendim. Ciddi bakışlarla rahatsız oluyormuş gibi sürdüm onu. Böyle dememle afallayarak özür diledi ve kalktı kucağımdan.